Unutuyorum translate Spanish
1,071 parallel translation
Sizi çok fazla korkutmamam gerektiğini unutuyorum.
Sí, olvidé que no debo asustarlos mucho.
Hep unutuyorum.
Ah, siempre olvido.
Mike'ın 18'inde olduğunu hep unutuyorum.
Se me olvida que tiene 18 años.
- Hep unutuyorum!
- Oh, vaya.
Orada olanları unutuyorum, anlıyor musun?
Lo que ha pasado ahí detrás queda olvidado, ¿ me entiende?
Ne olduğunu unutuyorum.
me olvido de lo que es...
Ne dikkatsizim. Her şeyi unutuyorum.
¡ Qué descuidada soy!
- Oynarken kendimi unutuyorum.
- Al actuar me olvido de mí.
Yapacak çok az iş var. Unutuyorum.
Es que no hay nada más que hacer, y me olvido.
Şu limon kabuğunu hep unutuyorum.
Siempre olvido el limón.
Öyle mi, sizden çok özür dilerim Hep unutuyorum.
- No. Lo siento. Se me olvidó.
Savaşların, çocukların kavgası olduğunu sürekli unutuyorum.
Siempre olvido que a las guerras siempre envían a los niños.
Bazen unutuyorum.
A veces lo olvido.
- Tamam. Ben kendim bile unutuyorum, bazen,
Yo también olvido las cosas a veces.
O zaman sana karşı büyük sevecenlik hissediyorum. Kendimi kaybetmesem de, unutuyorum. Ne demek istediğimi anlıyor musun?
Entonces, me lleno de afecto y me olvido de mí... aunque no me borre a mí misma... y es una sensación nueva.
Burada bir çok şeyi unutuyorum, bir çok şeyi.
¡ He olvidado tantas cosas aquí! ... ¡ tantas cosas! ...
Buna inanabilirim. Son iki yıldır onu o kadar az görüyorum ki... ben bile evli olduğumuzu unutuyorum.
Con lo poco que le he visto en los dos últimos años, ya casi ni lo sé yo.
Vay anasını, her şeyi not almazsam, unutuyorum.
Caramba, si no anoto todo, se me olvida.
Dalmışım, kafamdakileri unutuyorum
Cuando me preocupo, pierdo la cabeza.
Ben, bazan sabah mı yoksa öğleden sonra mı olduğunu unutuyorum. Komiser, ben eminim.
En mi caso, a veces olvido si es de mañana o de tarde.
Komik ama her seferinde sizlerin birbirinizi üniversiteden tanıdığınızı unutuyorum.
Es gracioso, siempre se me olvida que se conocieron en la universidad.
Ondan sürekli imza almayı unutuyorum.
Me olvide de preguntarle si autografió uno para mi
Çok konusmaktan isemeyi unutuyorum.
A veces hablo mucho, y me olvido de ir.
Bazen senin bir baş müfettiş olduğunu unutuyorum.
Yo sigo olvidándome que usted era el Jefe Inspector de la Policía Francesa.
Şifreyi hep unutuyorum.
Olvidaba la contraseña.
Adını unutuyorum senin.
olvide tu nombre.
Pardon, bu dairede çocuk olduğunu unutuyorum hep.
Perdón. Este apartamento es tolerado para menores.
Her şeyi unutuyorum.
Lo he estropeado todo.
Hep unutuyorum.
Siempre me olvido.
Denklemler sorun değil ama adımı nasıl yazacağımı unutuyorum.
Sé resolver ecuaciones, pero se me ha olvidado mi nombre.
Bazen sabrım azalıyor ve onun küçük bir çocuk olduğunu unutuyorum.
A veces no tengo paciencia y olvido que es un niño pequeño.
Sadece güzel bir kadın olmadığını hep unutuyorum.
Como siempre, olvidaba que es más que simplemente una mujer hermosa.
Bazen seni ne kadar sevdiğimi söylemeyi unutuyorum.
A veces olvido decirte lo mucho que te quiero.
Evet onları hep unutuyorum.
Sí, a mí se me olvidan.
Sadece, bazen... İçkili olduğumda, sana karşı daima dikkatli olmam gerektiğini unutuyorum.
Es sólo que a veces... bebo.
Biliyor musun, burada Crawford'da yeni olduğunu sürekli unutuyorum.
Sabes, sigo olvidando que eres nueva aquí en Crawford.
Çökmesi için hangi sözcüğü kullanacağımı unutuyorum.
Me olvidé la palabra para hacerlo arrodillar.
İstediğini yapıyorum. Onu unutuyorum.
Hago lo que me pides, la olvido.
Onu unutuyorum.
La olvido.
Seni unutuyorum. Ama sen beni unutma.
Oh, te olvido... pero tú no me olvides.
Seni unutuyorum.
Yo te olvido...
Ben bile bazen kuralları unutuyorum.
Lo siento. Hasta a mí se me olvidan las reglas.
Bazen boyutumu unutuyorum.
A veces olvido mi tamaño.
Bazen unutuyorum.
A veces se me olvida.
Hep unutuyorum.
Siempre lo olvido.
Unutuyorum yani.
Olvidar, quiero decir.
Hep unutuyorum.
Lo estaba olvidando.
Görgü kurallarını unutuyorum.
Olvidé mis modales.
- Hep unutuyorum.
- ¿ Cuándo vas a dejar de hacerlo?
Ne unutuyorum?
¿ Qué estoy olvidando?
Bir hatırlıyorum, bir unutuyorum.
Va y viene