Ussing translate Spanish
136 parallel translation
Thomsen! Dur!
Organiza un encuentro más tarde con Ussing y Rosa.
Ve fünyeler de orduda kullanılanlara benziyordu.
Dale un descanso Ussing, no tienes derecho a pedir nada.
Bu olayın çözülmesi herkesin iyiliğine. Anlayacağınızdan eminim.
Mis bases no aceptarán avalarte si hay riesgo de que Ussing te implique en eso.
Anlaştık mı? - Elbette.
Quiere asegurarse de que Ussing no está causando problemas.
Monberg'le ve davayla ilgili ellerinde hiçbir şey yok.
Kristoffer ha oído que Ussing ha hecho una nueva oferta al Partido del Centro.
O iyi bir askerdi. Bir vahşet yaşanmadığından nasıl bu kadar eminsin?
Es de Ussing : "Esta bien, tregua, hasta que algo cambie".
Ölü ya da diri. Birkaç ay sonra yerin değişmiş ve binbaşılığa terfi etmişsin.
Si el P. Centro se retracta del acuerdo ahora será una gran victoria para Ussing.
- Tamam. - Asıl adı Per K. Moller.
Ussing no debería ser recompensando abusando de un delito.
- Oğlunuz ne zaman öldü? Mayıs ayında. İki yıl önce.
Perdiendo al Partido del Centro lo has hecho peor, puedo entender eso Ussing.
At gözlüğü taktığımızı ve sorunları çocuklarımıza ya da torunlarımıza bırakacağımızı sanıyorsanız,.. ... o hâlde Ussing'e oy verin.
Si pensáis que deberíamos taparnos los ojos... y dejar los problemas a nuestros hijos o nietos, entonces voten por Ussing!
Ussing o makaleden bahsetmeye başlayınca söyleyeceklerini abartma demiştim sana.
Te dije que bajases la retórica cuando Ussing comenzase con ese artículo.
Ussing sadece olta atıyor.
Ussing sólo intenta pescar.
Ussing'e böyle bir manşet veremeyiz.
No podemos darle a Ussing tal titular.
Ussing sevinçten ağlayabilir.
Ussing bailará de alegría.
Boş ver sen onu.
Vamos, que le den a Ussing.
Dinle, Ussing fakirden alıp zengine verdiğim fikrini satmaya çalışıyor.
Escucha, Ussing está intentado vender que le quito a los pobres para dárselo a los ricos.
- Ama kriz, seçim ve Ussing tüm psikopatları ortaya döküyor.
Pero la crisis, las elecciones y Ussing, están sacando a los lunáticos.
Ama Ussing de tam olarak bunu istiyor!
¡ Pero eso es exactamente lo que Ussing quiere!
Tamam. Ussing'in çekmecesine de bir kopya bırak.
Y deja una copia en el casillero de Ussing.
Ussing, bu konuyu açmayacağımızı sanıyordum.
Ussing pensaba que íbamos a perder.
Ussing'e de cevap vermeliyiz.
Y deberíamos responder a Ussing.
Ve Ussing günler önce toplantı yaptığınızı söylüyor.
¿ Y Ussing dice que mantuviste una reunión hace unos días?
Bu durum neden benim değil de Ussing'in o notu gördüğünü açıklamıyor.
Eso no explica cómo Ussing se enteró de esto y no yo.
Ussing'in kaynağı kim?
¿ Sabe el SIS quién es la fuente de Ussing?
Ussing aceleci davranıyor.
Usssing se precipita al sacar conclusiones.
Peki ama Adalet Bakanına Ussing'in iddialarını inkâr etmesini neden söylemedin?
Pero, ¿ por qué no le has dicho al ministro de... justicia que niegue las peticiones de Ussing?
Sabah Ussing de bilgilendirilecek. Peki.
Ussing se informará también por la mañana.
Ussing yeni bir basın açıklaması yapmış.
Ussing acaba de emitir un comunicado.
Yarının başyazılarından birkaçı Ussing bu durumdan faydalanmaya kalkıyor diyor.
Varias de la editoriales de mañana dicen que Ussing intenta abusar de la situación.
Özel Birim Ussing'e bilgi verenle ilgili bir şüpheli bulmuş.
El SIS tiene un sospechoso por las filtraciones de Ussing.
Daha sonrası için Ussing ve Rosa'yla toplantı ayarla.
Organiza un encuentro más tarde con Ussing y Rosa.
Rosa Vejle'de, Ussing nerede bilmiyorum.
- Rosa está en Vejle, no sé donde está Ussing.
Bırak artık Ussing. Herhangi bir şey talep etmeye hakkın yok.
Dale un descanso Ussing, no tienes derecho a pedir nada.
Ussing'in seni bu işe karıştırma tehlikesi varsa,.. ... tabanım seni desteklemeyi onaylamaz.
Mis bases no aceptarán avalarte si hay riesgo de que Ussing te implique en eso.
Ussing'in sorun olmayacağından emin olmak istiyor sadece.
Quiere asegurarse de que Ussing no está causando problemas.
Evet, Ussing'le Lebech'e yollandı.
- Sí, se ha enviado a Ussing y Lebech.
Rosa Lebech tereddüt etmiyor. Bize çelme takmaya çalışan Ussing asıl.
Rosa Lebech no está indecisa, es Ussing quién intenta hacernos tropezar.
Kristoffer Ussing'in Merkez Parti'ye yeni bir teklif yaptığını duymuş.
Kristoffer ha oído que Ussing ha hecho una nueva oferta al Partido del Centro.
Ussing'den : "Ateşkese evet. Başka bir şey çıkana dek."
Es de Ussing : "Esta bien, tregua, hasta que algo cambie".
Merkez Parti anlaşmaktan vazgeçiyorsa,.. ... bu Ussing için büyük bir zafer olur.
Si el P. Centro se retracta del acuerdo ahora será una gran victoria para Ussing.
Ussing demin ateşkese evet dediğini bildirdi.
Ussing me acaba de hacer saber que la tregua está bien para él.
Ama Ussing seninle konuştuysa, bunu bilmem gerek.
Pero si Ussing ha estado hablando contigo me gustaría saberlo.
Ussing bir suçtan faydalandığı için ödüllendirilmemeli.
Ussing no debería ser recompensando abusando de un delito.
Merkez Parti'yi kaybetmek seni sinirlendirmiş. Bunu anlayabilirim Ussing.
Perdiendo al Partido del Centro lo has hecho peor, puedo entender eso Ussing.
Ama asıl önemli olan, eksik olan şey. Ussing, bu konuyu açmayacağımızı sanıyordum- -
- Pero lo importante es que está desaparecida...
Bana verilen raporda Adalet Bakanının birkaç gün önce Özel Birimle buluştuğundan bahsedilmiyor.
- Ussing creo que vamos a dejarlo... No menciona que tu Ministro de Justicia se reunió con el SIS hace varios días.
Dur!
- Rosa está en Vejle, no sé donde está Ussing. - Está en Århus.
Kuşatma esnasında sözde ailenin başına bir şey gelmiş.
- Sí, se ha enviado a Ussing y Lebech.
Jarnvig.
Rosa Lebech no está indecisa, es Ussing quién intenta hacernos tropezar.
Masum insanlar da ölür.
Ussing me acaba de hacer saber que la tregua está bien para él.
Brix'in raporlarına göre 1996'dan sonra yurtdışına gönderilen subaylar kontrol edilmiş.
Pero si Ussing ha estado hablando contigo me gustaría saberlo.