Utanç verici translate Spanish
4,823 parallel translation
Aslında çok utanç verici bir sorum var.
En realidad, tengo una pregunta embarazosa.
Utanç verici mi?
¿ Es por vergüenza?
Delilik. Ve çok, utanç verici şekilde tekrar edici.
Y tan embarazosamente repetitivo.
Bunun ne kadar utanç verici olduğunu biliyor musun?
¿ Sabes lo vergonzoso que es eso?
Eh, ederim, ama biliyorsun bu biraz utanç verici. Çünkü o adam benden yaşlıydı.
Bueno, lo haría, pero es un poco embarazoso, porque, ya sabes, era más viejo que yo.
Sonra Tanrıya seninle ilgili utanç verici tüm düşüncelerimi aklımdan silmesi için dua ederdim.
Y después rezaba al buen Señor para que limpiara de mi cabeza, todos mis pensamientos pecaminosos sobre ti.
Bu, arkadaşlarım için çok utanç verici bir şey. O yüzden bununla baş edeceğim.
Y es muy vergonzoso para mis amigos, así que voy a ocuparme de eso.
Bunu tekrarlamak utanç verici, benim için bile!
¡ Repetirlo es embarazoso hasta para mí!
Bu kadar utanç verici bir şeyi neden uydurayım?
¿ Por qué me habría inventado algo tan vergonzoso?
- İğrenç, utanç verici.
Terrible, una pena..
Çok utanç verici.
Es demasiado embarazoso.
bu bizim için çok utanç verici bir şey. - Bu yüzden...
Es una vergüenza para nosotros así que...
Bunu söylemek utanç verici fakat ben masumum.
Me apena decir esto, pero soy inocente
Utanç verici bir şey.
Es vergonzoso.
Joy'un jinekologluk acil bir durumu var. Bu durum da çok utanç verici olduğundan bunu mutfakta konuşsak daha iyi olur.
Joy tenía una urgencia ginecológica que deberíamos discutir en la cocina debido a su vergonzosa naturaleza.
Gelecek nesillerin böyle utanç verici maskaralıkla ilgileneceklerini mi sanıyorsun?
¿ Cree que las futuras generaciones se interesarán en travesuras vergonzosas?
Ayrıca konuşmak istemedim çünkü utanç verici.
Además, realmente no quería hablo de eso, porque es algo vergonzoso.
- Çok utanç verici.
Es tan embarazoso.
Utanç verici.
Me da vergüenza.
Utanç verici olduğunu biliyorum ama sadece gömülene kadar.
Sé que es una vergüenza, pero es hasta que podamos enterrarla.
Mideme attığın son darbe utanç verici olduğu için lafını bile etmiyorum.
El último golpe en el estómago fue vergonzoso, así que no diré nada.
Bu utanç verici.
Es vergonzoso.
Utanç verici.
Esto es vergonzoso.
Bu şimdiye kadar bir ebeveynin yaptığı en utanç verici şey.
Esto es lo más vergonzoso que ningún padre ha hecho nunca.
Bu benim için utanç verici Gilles, Ekibine olanlar çok kötü.
Me pone enfermo. Fue terrible lo que le pasó a su equipo.
Tamam, bu biraz utanç verici ama şu anda Emma'yı sana veremem.
De acuerdo, esto es un poco embarazoso, pero no creo que pueda darte a Emma ahora mismo.
- Madem utanç verici, o zaman onunla yatmayı bırakmalısın.
Estoy acostándome con alguien. Pero no puedo decirte quién es porque... me da vergüenza. Bueno, si te da tanta vergüenza, quizá deberías dejar de acostarte con él.
Bu biraz utanç verici ama başka bir kadınla görüşüyordu ve onunla ilgili şeyler yazmıştı.
Esto es un poco embarazoso, pero... estaba viendo a otra mujer, y escribió sobre ella.
Bodrumda evlilik görevimi yerine getirirken utanç verici biçimde erken geldim ve yukarıdan bir ses duydum.
Estaba en el sótano, consumando mi matrimonio, cuando, embarazosamente, me vine rápido y luego oí algo romperse arriba.
Tahmin ettiğim kadar utanç verici değildi.
De hecho, no me sentí tan avergonzado como pensaba que sería.
Çok utanç verici bu.
Esto es humillante.
"Utanç verici hikayelerimle sana yük olmak istemem..."
"Pero no debería agobiarte con mis historias embarazosas"
"Bir kaç hafta önce çok utanç verici bir şey geldi başıma..."
"Hace unas semanas me pasó algo muy vergonzoso"
Bunu aşağılayıcı, utanç verici ve biraz da üzücü buluyorum.
Encuentro esto degradante y vergonzoso y un poco triste.
- Herhangi bir kadın gelip bilgisayarındaki utanç verici şeyleri gösterim seni çalışanlarının önünde rezil ettikten sonra bilgisayarını kırarsa hayatını onunla mı geçiriceksin?
¿ Es una mujer que vino y te destrozó el ordenador, te avergonzó delante de todos tus compañeros de trabajo, y tu solución es pasar el resto de tu vida con ella?
Ne kadar utanç verici.
Esto es embarazoso.
Açıkçası, bu utanç verici.
Francamente, es vergonzoso.
Basının size yaklaşımını çok utanç verici buluyorum.
Creo que es una vergüenza... la forma en que la prensa lo ha tratado.
O ve benim için utanç verici.
Es embarazoso para él y para mí.
Evet, gerçekten utanç verici.
Sí, sí. Es muy vergonzoso.
Böyle üst seviye bir güvenlik operasyonu için, her şey utanç verici bir şekilde basittir.
Para una operación de alta seguridad, todo es embarazosamente sencillo.
Bu... Biraz utanç verici.
Esto es... un poco embarazoso.
Utanç verici amına koyim!
¡ Es una puta vergüenza!
Bunun utanç verici olacağını söylüyorum.
Yo sólo digo... lo que digo es que hubiera sido vergonzoso.
Son 14 ayda burada gerçekleşen tüm utanç verici şeyler ayrıntılı olarak anlatılmış.
Una descripción completa de cada cosa vergonzosa que ha ocurrido aquí por los últimos 14 meses.
Çok utanç verici, fazla iyi şeyler.
Es que son cosas muy buenas.
Biraz utanç verici çünkü mantar enfeksiyonu ilacı reklamıydı.
Es un poco vergonzoso, porque es para ese medicamento para la infección vaginal,
Ne kadar utanç verici.
¡ Qué vergüenza!
Utanç verici.
Vergonzoso.
Bu çok utanç verici.
Qué vergüenza.
Birisiyle yatıyorum ama kim olduğunu sana söyleyemem çünkü utanç verici.
Bien.