English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ U ] / Uyduruyorsun

Uyduruyorsun translate Spanish

560 parallel translation
Peri masalları uyduruyorsun.
Hilas cuentos de hadas.
Ne zaman seni görmek istesem bahane uyduruyorsun.
Siempre que quiero verte, tienes una excusa.
Hep sonuç uyduruyorsun.
Siempre te precipitas en tus conclusiones.
Sen şarkı uyduruyorsun, onlar deliymiş gibi yapıyor.
Tú inventas tus canciones y ellos fingen su enfado.
Kafadan uyduruyorsun.
- Tu te imaginas muchas cosas.
Fesinden uyduruyorsun.
Está hablando por su fez.
Josef, bunları nereden uyduruyorsun, Sana az para mı veriyorum?
¿ Josef estás alucinando? ¿ No te pago bien?
- Ne uyduruyorsun?
- ¿ Qué quieres decir?
Şimdi kafanda ne uyduruyorsun?
¿ Qué historias estás imaginando ahora?
İstediğini uyduruyorsun..
Podrías inventar lo que fuera.
Ne diye böyle hikâyeler uyduruyorsun?
¿ Por qué inventas cosas?
Kâbus görmediysen de başka bir hikâye uyduruyorsun demektir.
Si no fue una pesadilla, es otra mentira.
- Uyduruyorsun.
- Es un invento.
Bu çılgınca varsayımları, beni rahat hissettirmek için uyduruyorsun.
Dices cosas como esa. Me ahorraré la vergüenza.
Arkadaşın burada altın falan bulmadı bunu sen uyduruyorsun.
Ningún amigo tuyo ha encontrado oro por aquí, hablas de ti mismo.
Ne zaman sana dokunmk istesem bir bahane uyduruyorsun.
Cada vez que voy a tocarte me das una excusa.
Anne, çok pis yalanlar uyduruyorsun.
Madre, está sacando las cosas de quicio.
- Uyduruyorsun.
- Te lo estás inventando.
John, hep bu yalanı uyduruyorsun.
John, siempre sales con esa mentira.
- Bunları kafandan uyduruyorsun.
- Sólo estás inventando esto.
Hepsini uyduruyorsun.
Te lo estás inventando.
Baksana sen. Ne yalanlar uyduruyorsun?
Estáis mintiendo al herrero.
Uyduruyorsun bunları!
¡ Que cosas inventas!
Bir şey uyduruyorsun ama ispatlamıyorsun. Bunu sen uydurdun.
Haces una declaración, pero no te importa cómo probarlo.
Ağır ol bakalım, kim kime aşık? .. Kafandan uyduruyorsun
No hables del amor tu eres fiel.
Hepsini uyduruyorsun.
Lo has inventado todo.
Bence Danny'nin iyiliği için bunu uyduruyorsun, Angy.
Me parece que inventaste todo por Danny.
Neden böyle pis yalanlar uyduruyorsun?
¿ Por qué dices esas sucias mentiras?
Aynı hâinler gibi, güzel hikâye uyduruyorsun.
Justo como un traidor, cuentas una buena historia.
Hepsini sen uyduruyorsun.
Tienes demasiada imaginación. Como todo el mundo.
Uyduruyorsun.
Te lo estás inventando.
- Uyduruyorsun. - Hayır, uydurmuyorum.
- Te lo estás inventando.
Sürekli hikâyeler uyduruyorsun.
Cofrade, te pasas la vida inventando. No paras.
Uyduruyorsun.
Se lo está inventando, claro.
Uyduruyorsun!
Lo estas imaginando, ¡ hombre!
Sadece kafandan uyduruyorsun!
¡ Te lo has inventado!
- Kafandan uyduruyorsun Susy.
- Lo estás inventando, Susy.
- Susy, bunu kafandan uyduruyorsun.
- Está inventando eso.
Hepsini de uyduruyorsun.
Te las has inventado todas.
Uyduruyorsun, yalan söylüyorsun.
no hacen eso, estás mintiendo.
Uyduruyorsun. Bu gerçek değil.
No es italiano en serio.
Tüm bu saçmalıkları nerenden uyduruyorsun?
¿ Cómo inventas semejantes disparates?
Uyduruyorsun, bayım.
Está alucinando.
Her zaman birsey sorduğumda türlü bahaneler uyduruyorsun.
Siempre tienes que poner pegas a la más mínima cosa que se te pide.
Uyduruyorsun.
Estás mintiendo.
Kitabına da uyduruyorsun hemen.
Por decirlo así.
Ateş etmemek için bahane mi uyduruyorsun?
¿ Has tratado de arrastrar tu camino fuera de ella?
Bunu sen uyduruyorsun.
Usted está inventando.
Beni söğüşlemek için hep yeni hikayeler uyduruyorsun.
Tú siempre sales con alguna historia nueva.
Sen sadece uyduruyorsun...
Sólo trata de hacer que...
- Uyduruyorsun. - Kesinlikle, bindi.
- Claro que no lo logró.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]