Uyur translate Spanish
826 parallel translation
Bu kadın, Şeytan tarafından ele geçirilmiş bir cadı gibi yarı uyur yarı uyanık haldeyken gizemli bir arzunun fitili ateşlemesine dayanamıyor.
Como una bruja poseída por el Diablo, esta mujer tanto dormida como despierta... cede a un misterioso deseo de encender cerrillas.
Bir ay uyur artık.
¡ Dormirá todo el mes!
Sen hep uyur musun?
¿ No te levantas nunca?
İyi bir uyku uyur, sabah aşağı inip, onlara gemi enkazı.. .. hakkında bilgi veririz ; ve kimse durumun farkında bile olmayacak.
Dormiremos plácidamente mañana bajaremos, le contaremos lo del naufragio y nadie se habrá enterado de nada.
Evet, hep böyle uyur.
Ahora está medio dormido...
Drina çalışır, pişirir temizlik yapar ve ertesi gün işe gidebilmek için yatağına gidip uyur.
Drina trabaja y cocina, y limpia, y se va a la cama para dormir las horas suficientes, porque mañana tiene que levantarse para ir a trabajar.
Kaplanlar ağaçların altında uyur. Filler kendilerini gölde serinletir.
Los tigres duermen bajo los árboles y los elefantes se refrescan en los lagos.
Birazdan uyur.
Se dormirá pronto.
Değirmende uyur vaziyette bulduğun berduşu hatırlıyor musun?
¿ Recuerda al vagabundo que halló dormido en el molino?
Figaro uyur...
Fígaro se va a dormir...
Ben olsam ara sıra biraz uyur, direksiyona onu geçirirdim.
Yo que tú dormiría un poco y le dejaría conducir a él.
Herkes ara sıra uyur, unuttun mu?
La gente duerme, ¿ recuerdas?
Tüm bebekler günde 20 saat uyur.
Todos los bebés duermen 20 horas por día.
Tanner, La Morte Rouge'dayken burada uyur.
Tanner duerme aquí cuando viene a la Morte Rouge.
Artık saatlerce uyur.
Espléndido, ahora dormirá durante horas.
Umarım uyur, doktor.
Espero que se duerma, doctor.
Hasta her zaman yatakta yatar, doktor kanepede uyur... -... giysileriyle.
El paciente siempre duerme en la cama y el doctor en el sofá, vestida.
- Biraz uyur musun?
- Procura dormir un poco.
Ne zaman yer, ne zaman uyur?
¿ Cuándo come o duerme?
Noel Baba sakalları yorganın içinde mi yoksa dışında mı uyur?
¿ Papá Noel duerme con la barba por fuera o por dentro?
Hep dışarıda uyur.
Siempre fuera.
"Kont Drakula bu tabutta uyur ama her akşam günbatımında uyanır."
"El Conde Drácula duerme en este ataúd... pero se levanta todas las noches al atardecer".
Hepsini alırsam rüya görmeden uyur ve hiç uyanmazdım.
Y que si me las tomaba todas, dormiría sin sueños... y sin despertarme.
Uyur, uyanır, şarkı söylerdik ve tekrar uyurduk.
Dormíamos, nos despertábamos, cantábamos y otra vez a la cama.
Bir saat içinde herkes uyur.
Dentro de una hora todos estarán durmiendo.
- Kardeşiniz burada mı uyur?
¿ Su hermano duerme aquí?
Akıllı kedi. Asla iş yapmaz... Bütün gece dışardadır ve gün boyu da uyur.
Vaya gatito, pasa afuera toda la noche y duerme de día.
- Hayır, her zaman uyur.
- No, se pasa el tiempo durmiendo.
Baba, uyur musun lütfen?
Papá, ¿ por favor te duermes?
Bunny az sonra uyur.
Bunny se dormirá en un santiamén.
O bazen uyur.
A veces ella duerme.
Herkes uyur. Ama kral...
Todo el mundo duerme, menos el rey.
Bayan, Tanrı yardımcımız olsun, İrlanda fakir bir ülke olabilir ama burada evli erkekler yatakta uyur, tulumda değil. Ve kendi iyiliğin için şu kadarını söyleyeceğim...
Mujer, Irlanda puede que sea un país pobre, por el amor de Dios pero un hombre casado duerme en la cama, no en un saco y por tu propio bien...
- Üçü benimle uyur.
- Yo tengo tres que duermen conmigo.
Hastanede resepsiyonist, sarı saçlı, mavi gözlü, çıplakken 47 kilo, pijamalarıyla uyur, birinci sınıf bir aşçı ve o soru sormaz!
Es recepcionista en el hospital. Es rubia, ojos azules. Pesa 48 kg. Duerme con pijama.
O her yerde rahat uyur.
Ella siempre duerme bien en cualquier parte.
Böyle sarhoş olduğu zamanlar taş gibi uyur Bay Libby.
Cuando actúa así es que ha bebido demasiado, Sr. Libby.
O şimdi taş gibi uyur.
Esta noche no molestará más.
Daha uyumadı, ama birazdan uyur. Böylece ağlamayı da keser.
No todavía, pero lo hará pronto... y no habrá más lágrimas.
Çeyrek bir Çeroki, eski bir Komançi hilesini nereden bilsin? Onlar geceleri en iyi atlarını yanı başlarına bağlayarak uyur.
¿ Qué sabe un medio cherokee del viejo truco comanche de dormir con su mejor caballo atado a su lado?
- 1, 2 arasi uyur.
- De 1 a 2 hace la siesta.
Burada 1 - 2 arasi herkes uyur.
Aqui todos duermen entre la 1 y las 2.
İnsan bu gürültüde nasıl uyur?
¿ Cree que así se puede dormir?
Kahramanlar da uyur.
Los héroes también duermen.
Aynı manzaraya bakan, ama sınırla ayrılmış. Sadece Donadieu Baba'nın İki tarafta yeri vardır.. Baş tarafı Fransa'da, ayak tarafı İtalya'da uyur.
donde se puede dormir con la cabeza en Francia y los pies en Italia, y donde los mosquitos disfrutan el privilegio de las dos nacionalidades.
- Hatta şapkası başında uyur.
- Hasta duerme con él.
Şimdi uyur.
Ahora se va a dormir.
İsrailoğullarını koruyan ne gaflete düşer, ne de uyur.
Él, que protegió a Israel, no descansará ni dormirá.
Uyur numarası yapıyorsunuz, ha?
Los reclutas fingen dormir, ¿ eh?
Az yer, az uyur.
Come poco, duerme poco.
Jabe tabancası yanında uyur.
Jabe duerme junto a una pistola.