Uyuz translate Spanish
1,000 parallel translation
Uyuz bir köpeği avlıyor olsalar gerek.
Quizá estén persiguiendo a un perro sarnoso.
Uyuz ediyorsun beni.
Me estás poniendo nervioso.
Uyuttuk tabii uyuz çiftçi.
Nosotros lo hicimos, viejo campesino.
Uyuz ediyorsun beni!
Me das asco...
Uyuz köpeğinin de!
¡ Y a ese perro sarnoso!
- Uyuz.
- Esquirol.
Bu uyuz hırsızı lanetlemeye izin var mı?
¿ Puedo insultar al ladrón sarnoso?
Uyuz bir ayıyı, üç köpeğe bir kemik misali attılar.
Tres dogos a los que les han tirado, como un hueso, un pobre oso pelado.
Aslanım uyuz oldu ve bunu maymunlara da bulaştırdı.
El león cogió la sarna y los monos también.
Uyuz uyuz giderken hedefimi şaşırttı.
Se encabritó y fallé el tiro.
Uyuz köpek!
¡ Maldito perro!
Uyuz, inatçı bir tip.
Un idiota obseso.
Seni kirli, uyuz, köstebek bacaklı, sinsi yürüyüşlü, berbat çakal eniği!
¡ Sucio, sarnoso miserable hijo de un coyote
Bitler, uyuz veya zührevi hastalıklar.
Sr. Director. Sarna, pulgas, ladillas, enfermedades íntimas.
Çekil kenara, seni uyuz...
¡ Sal de mi camino, perro sarnoso..!
- Şu uyuz kızı mı diyorsun?
- Lo hace fatal.
Şu uyuz köpeğe bir bak. Hey.
¡ Chucho sarnoso!
Bu uyuz kampta oturmakla savaşı kazanamayız.
No ganaremos desde ese campamento.
O uyuz bunu hak etmişti.
Ese cretino se Io merecia.
Seni korkunç, alçak yaratık. Seni uyuz köpek o bitli paçavraların içinde ben olsaydım, duyduğum sınırsız utançtan yerin dibine girer, o çekilmez varlığımdan herkesi kurtarırdım.
Tiñoso hijoputa, si yo estuviera en tu piojoso pellejo... estaría tan avergonzado... que me dejaría caer en un hoyo para morir.
"İşte yaşlı, fakir Clara Varner geçiyor." diyecekler... "Babasının pislik, uyuz biriyle, oradan geçen işe yaramaz bir çiftçiyle evlendirdiği kız."
"Allá va la pobre Clara Varner... cuyo padre la casó con un granjero... holgazán e inútil que iba de paso".
Bu o uyuz kedi!
Oh! ¡ La culpa es de ese gato loco!
Seni uyuz melez!
¡ Toma eso, endiablado!
Şu uyuz kayınbiraderim, Ona dedim ki "Poker oyuncusu olduğunu mu sanıyorsun"
Al inútil de mi cuñado le dije : "¿ Crees que sabes jugar al póquer?"
O uyuz forvete iyi yapıştırdın.
La cagaste bien con ese pase.
Uyuz bir köpeği keser gibi kes.
Rájame como a un perro apestado.
Kirli dizlerinin üzerine çöküp "Uyuz çakalım tekiyim ben," desen iyi edersin,... seni gidi kokuşmuş ihtiyar kokarca!
¡ Sería mejor que doblase sus sucias rodillas y dejara que le llamasen sucio coyote, vieja mofeta apestosa!
Priam, bunlar cιlιz, uyuz, aksak... içi geçmiş hayvanlar.
Priam, son un hatajo de perros sarnosos, deformes, sin entrañas, renqueantes y tambaleantes.
Tanrım, ne uyuz bir işmiş ya!
Dios, es horrible.
Ama umarım değildir, çünkü bende uyuz var.
Espero que no, porque tengo la sarna.
Beni dinle, uyuz herif. Projeyi hepten iptal ederler.
Escucha, vamos a tener que aceptarlo.
Uyuz bir köpek!
¡ Sarna de perro!
Kapayın çenenizi, sizi uyuz köpekler!
- ¡ Perros sarnosos!
Uyuz köpekler!
son fuertes como bueyes...
Birkaç uyuz inekle başlarız.
Empezaríamos con un par de vacas.
Uyuz it.
Perro sarnoso.
Kesmezsem uyuz bir çakal gibi dağlarda öleyim.
¡ Si no hago eso iré a las montañas y moriré como un chacal!
Uyuz köpekler.
Malditos perros.
Sizi uyuz köpekler!
¡ Perros sarnosos!
Hasta, uyuz bir köpeğin sesini kesmekle bile uğraşmıyor. Hayvan bütün pansiyonerleri uyandırıyor.
¿ Qué tiene de bueno si no calla a un perro enfermo y piojoso que despierta a los malditos huéspedes en plena noche?
Nahoş, pis, kirli uyuz, lekeli çatal!
lo odio! lo odio!
- Şu uyuz ihtiyar kedin hâlâ duruyor mu?
- ¿ Todavía tiene a ese gato sarnoso?
- Tanıdığım bazı uyuz ihtiyarlardan daha üstün.
Mucha gente que conozco ni siquiera hace eso.
Sen ve senin şu yufka yüreğin, beni uyuz ediyorsunuz.
Me pone enfermo, usted y todos los demás cobardes.
Uyuz tavuklarla bir işimiz olmaz.
Detestamos las gallinas roñosas.
Seni uyuz!
¡ Estúpido!
" Tüyleri diken diken eden taze kahve sizlere heyecan verici yeni kolera uyuz, uyurgezerlik, ödem, frengi, kuduz ve baş mantarı getiriyor.
El café fresco que le aportará cólera, sarna, hidropesía... purgaciones y pie de atleta.
- Seni uyuz...
- ¡ Empieza a rezar!
O uyuz kızla bir işimizin olmaması lazım zaten.
No importa, no la necesitamos de todas formas.
Yanımda kal, Ey Rabbim, ve kılıcınla bizi onların uyuz ellerinden koru.
! Arrastrados hacia el mundo infernal!
- O uyuz iti defet.
- Es ayudante de dirección.