Vallance translate Spanish
35 parallel translation
Jimmy ve Johnny Kray, babalarının bir kopyaları oldu ve annelerinin evinde bir Vallance Hisarı kurdular.
Jimmy y Johnny habrán copiado a su padre y establecido su Fort Vallance en casa de su mamá.
Vallance paradan sorumluydu. Bundan o sorumlu.
Vallance está a cargo del dinero. ¡ Eso rondaba su cabeza!
Para hakkında Vallance'ı bir şey yaptığı için suçluyordu.
Culpó a Vallance por algo que hizo con el dinero.
Vallance bize bir şeyler hakkında yalan söylüyordu.
Vallance nos estaba mintiendo sobre algo.
Bu Thomas Vallance olmasın
¿ Eso no ocurriría de ser Thomas Vallance?
Ya Vallance?
¿ Qué tal Vallance?
Jeffrey parayı Vallance'ın aldığını biliyorsun.
Jeffrey, tu sabes que Vallance tomó el dinero.
Thomas Vallance.
Thomas Vallance.
Vallance ürünlerin testinden sorumlu muydu?
¿ Vallance estaba a cargo de la prueba del producto?
- Eğer Vallance'ın Brandt'in ölümüyle bir alakası varsa bilmemiz gerekiyor.
Si Vallance tiene algo que ver con la muerte de Brandt, tenemos que saberlo.
Başarısız test raporları ve bir kağıtla beraber. Jeffrey kağıdı Vallance's hakkında bir dava oluşturmak için kurula gönderecekti.
Resultados fallidos, junto con el borrador de una carta que Jeffrey iba a enviar a la junta para destituir a Vallance.
- Michele sana Vallance ve Brandt'in Magnolia'daki bulmasını sormıuştu.
- Michelle me pidió que mire en la reunión de Vallance y Brandt en el Magnolia.
Tabi Brandtle konuştuğuna dair telefon kayıtları var. ama Vallance onunla buluşmuyor.
Seguro, hubo registros telefónicos a él, pero no era con quién Vallance se iba a reunir ahí.
Ayrıca Claire ve Vallance Brandt'e karşı cephe almışlar.
Y Claire y Vallance se sentaron a ambos lados de Brandt.
Magnolia otelde ne yapıyordunuz Thomas Vallance ile?
¿ Qué estabas haciendo en el hotel Magnolia con Thomas Vallance?
Vallance?
¿ Vallance?
Vallance beni sadece kullanıyordu.
Vallance solo me estaba usando.
Bütün olan şeyler Vallance'ı gösteriyor. - cinayet için. İlişkisi olduğu için mi?
Más razón para investigar a Vallance por el asesinato.
Vallance bir iş adamı, bilim adamı değil.
Vallance es un hombre de negocios, no un científico.
- Vallance'ın parmak izini bulacağız Brandt'in bardağında. Vallance bardağını itiyor,
Vallance movió su vaso,
Ama Thomas Vallance ile eşleşti.
Pero coincidió con Thomas Vallance
Şu anki soru, kim Vallance'ı öldürmek ister?
La pregunta es, ¿ quién querría matar a Vallance?
Kim Vallance'ı öldürmeye çalışıyorsa onun sorumlu olduğunu biliyordu ölümlerden.
El que trató de matar a Vallance sabía que era responsable por las muertes. Bien, correcto.
Chirsta ve Brandt jannex'in ölümcül olduğunu biliyordu Ve ikisi de biliyorduki Vallance sonuçlarla oynadı ve Enzo'ya ödeme yaptı.
Christa y Brandt sabían que Jannex mataba... y también que Vallance escondió los resultados y pagó a Enzo.
Vallance'ın kovulacağını o söylememiş miydi?
¿ No dijo que Vallance iba a ser despedido?
Bilmiyorum, ama Vallance'ı onu tehtit ederken gördüm.
No lo se, pero vi que Vallance lo amenazaba.
Vallance çok güçlü biri.
Vallance es un hombre muy poderoso.
Hepsi Vallance'ın test sonuçlarıyla oynaması yüzündendi.
Todo porque Vallance adulteró los resultados.
Jeffrey ile olan tartışman Vallance yüzündendi.
Entoces su discusión con Jeffrey fue sobre Vallance.
Vallance kovulacağını öğrendiğinde Cooper-Weiss'ın onun üzerinden olayı örtbas edeceğini söylerek tehtit etti.
Cuando Vallance se enteró de que iba a ser despedido, amenazó con culparnos del encubrimiento de Cooper-Weiss en vez de él.
Şirketi iyi olsun diye vaz geçmişti. bu Vallance kalıyor demekti ve başka bir Jannex olabilir demek oluyordu gelecekte.
Tuvo que ceder por el bien de la compañia, lo que significaba que Vallance se quedaría y otro Jannex podría pasar en el futuro.
Thomas Vallance ve Cooper-Weiss artık bizim işimiz değil.
Thomas Vallance y Cooper-Weiss ya no son nuestro trabajo.
Bayan Vallance, salı günü 11 : 30 iyi mi?
Entonces, señora Vallance, ¿ le viene bien el jueves a las 11 : 30?
- Ne için bakıyoruz?
- Encontraremos las huellas de Vallance en la copa de Brandt. - ¿ Qué buscamos?
Zehir Vallance içindi.
El veneno era para Vallance :