Vans translate Spanish
61 parallel translation
Sen harika bir bahçıvansın.
Eres un jardinero maravilloso.
- Yük treniyle mi?
- ¡ Tren! - ¿ Vans?
Demek gerçekten bahçıvansınız.
¿ Entonces de verdad es el jardinero?
Ve sen gerçekten bir gardenyacı bahçıvansın, değil mi?
Y de verdad eres un jardinero, ¿ o no?
E - Van'lara yol açın.
Permitan entrar a las E-Vans
Sol el kullanan bir bahçıvansınız.
¡ Watson, está progresando maravillosamente! Es Ud. un jardinero zurdo.
Güzel kadınlar araba çirkin kadınlar minibüs.
Las bonitas carros y las feas mini-Vans.
Sonuçlar az önce, bir sonraki vekilin Ryan Mitchell olduğunu açıkladı!
¡ Los candidatos Truste y Vans acaban de ser derrotados por Ryan Mitchell!
Odun-yığını festivali gibi. Fakat bu, "Minibüs" üzerindeki muhteşem vurguyla söyleniyor.
Buenos, es como Woodstock pero con un mayor enfasis en las vans.
Sen berbat bir bahçıvansın Matthew.
Eres un pésimo jardinero, Matthew.
- Grace sen dünyadaki en iyi bahçıvansın.
- Usted es la mejor jardinera del mundo.
Matthew... Sana şunu söylemek istiyorum ki, korkarım berbat bir bahçıvansın.
Matthew... quería decirte que eres un jardinero pésimo.
Klempi çıkartalım, böbrek sıvansın.
Suelta la pinza.
ne çeşit bir bahçıvansınız?
¿ Que clase de jardinero es usted?
Siz ne tür bir bahçıvansınız?
¿ Qué clase de jardinero es Ud.?
Evet, ve diğeri neydi, Sadece minibüsle seyahat edebilirsin.
Sí, y esa otra. Cuál... Sólo viajas en vans.
Minibüs gelince siz Jake'le birlikte atlayıp gidin.
Por que no vas con Jake al juego cuando las vans lleguen?
Demek sizde yok?
¿ No tienen vans?
Manken, Clea Vance.Gazeteler yanılıyor Herkes yanılıyor
- La modelo, Clea Vans. - Los periódicos están equivocados. Todos están equivocados.
- Clea Vance öldürmedim.
- No maté a Clea Vans.
Aslında Clea Vance cinayetini araştırıyoruz.
Estamos en realidad investigando el asesinato de Clea Vans.
Clea Vance hakkında seninle konuşmak istiyorlar. Niçin?
Quieren hablar contigo sobre Clea Vans.
Çünkü ona bir yıl önce Clea Vance öldürdüğünü söyledim
Porque le dije a ella, que usted mató a Clea Vans hace un año.
Clea Vance'nin cesedinde giysileri düzelten oydu değil mi?
¿ Quien más tendría que arreglar la ropa en el cuerpo de Clea Vans?
Clea Vance.
Clea Vans.
Bunlar Clea Vance'ın olamaz Çünkü o uzun saçlıydı
Y no pueden ser de Clea Vans porque ella tenía pelo largo.
Clea Vance davasında gizli kalmış bazı kanıtları inceledi.
Él está examinando evidencia reveladora en el caso Clea Vans.
Clea Vance cinayeti üzerinde çalışırken
Cuando usted hizo el trabajo forense en el asesinato de Clea Vans,
Herkesin derhal götürülüp araçlara bindirilmesini istiyorum.
Quiero que todos salgan de aquí, ahora y dentro de las vans. Clausuremos esto, vamos.
Ben RAchel'ın arkadaşıyım, ve... sen bahçıvansın, değil mi?
Yo soy una amiga de Rachel y tú eres el jardinero, ¿ no?
Beyaz karavanlar ve çingeneler.
Vans blancas y gitanos.
5 adet birbirinin aynısı minibüs istiyorum.
Quiero cinco Vans idénticas.
Eğer bir saat içinde, bu bankanın önünde 5 minibüsü görmezsem, başka bir rehineyi arkasından vuracağım.
Si no veo cinco Vans frente al banco en una hora, le disparare a otro rehén en la espalda.
Minibüsler bankanın dışında.
Las Vans están afuera del banco.
Bu minibüslere yürümeye hiç niyetleri yok.
No tienen intención de salir a tomar las Vans.
Cipler, steyşınlar, aklına ne gelirse.
... Jeeps, minis, vans, lo que sea.
Sen bir bahçıvansın. Ama epey yakışıklısın.
Usted es un jardinero, pero usted es muy bonito.
Evet, senin gibi onlar da arabalarda, bizim yediğimiz boku yiyorlar.
Si, andan en vans, como tú, haciendo la misma mierda como nosotros.
Minibüsler işliyor.
Las vans están funcionando.
Tanrım. Şu arabaları atlatmalıyım.
Tengo que perder esas vans.
Vans ile tanıştın mı?
¿ Todavía no has conocido a Vans?
Seninle tanışmak güzel, Vans.
Encantada de conocerte, vans.
Vans, üç saattir ameliyattaydım.
Vans, acabo de estar en cirugia por tres horas.
Teşekkür ederim, vans.
Gracias, Vans.
Vans, Dr. Gordon biraz yorgun.
Vans, la dra. Gordon esta cansada.
Um, vans, Müslüman bir evlilikte, damadın geline bir hediye vermesi gerekiyor, doğru mu?
Eh, Vans, en una boda musulmana, el novio debe darle un regalo a la novia, no?
Kazadan kurtulanlardan biri Vans'a bunun kızının adı olduğunu söylemiş.
Uno de los otros supervivientes del accidente le dijo a Vans que ese era el nombre de su hija.
Bahçıvansın demek.
Eres un jardinero.
Tasıma minibüsleri.
- Vans de traslado.
Tamam, sana Vans alırız.
- El sábado te compro unos Vans.
Vans.
Vans.