Varisi translate Spanish
953 parallel translation
John McKay evinin yasal varisi olarak lütfen en kısa sürede Rockville'e gelip evin vekaletini üstleniniz.
Como legitimo heredero de John McKay, la rogamos que venga lo antes posible a Rockville a tomar posesión de su propiedad.
Kişisel belgeleri incelendiğinde, bu ilginç adama ait sansasyonel bir vasiyet bulundu ki vasiyet, onun kollarında öldüğü kişiyi, muazzam servetinin biricik varisi yapıyordu.
Señor A. G. Monen, cuando se lavaba las manos. Entre los papeles de este raro personaje se ha encontrado un sensacional testamento, que coloca como heredero universal de su inmensa fortuna a aquel, en cuyos brazos él muera.
Rollo Treadway Treadway servetinin varisi. Her aile soy ağacında bir ahmak olması gerektiğinin canlı kanıtı.... Buster Keaton
El heredero de la fortuna - un seguro de vida que toda familia debe tener para perpetuar la saga.
{ \ 1c00FFFF } Onun dokuz yaşındaki oğlu ve baş gururu, varisi
LUFTA hijo y heredero del jefe, orgulloso en su noveno año.
Ya Tüccar Simonides'in varisi ya da Ben-Hur'un köIesi. "
Heredera de Simónides el comerciante u odalisca de Ben-Hur ".
Uzaklardan gelen yeni gelinimiz sonsuza dek mutlu olsun ve biz Rusların kalplerinde onun için taşıdığımız sevgiyi ve bu büyük ve ölümsüz imparatorluk için taht varisi bekleme umudumuzu öğrensin.
Que nuestra nueva consorte de tierras lejanas sea feliz para siempre y aprenda a apreciar el amor de nuestros corazones rusos y la esperanza que este vasto e imperecedero imperio tiene en un heredero al trono.
Uzun gece boyunca, insanlarının çıkarttığı gürültü ile sarıp sarmalanan Rusya'da herkes tahtın gelecek varisi için dua etmekteydi.
Y durante toda la noche que mantuvo en vilo a Rusia, se oyó el murmullo del pueblo rezando por un heredero al trono.
O halde majestelerine ülkemizin beklediği o varisi sağlamak gibi harika bir tarihi olaydan ötürü. tebriklerimi sunmak için epey bir süredir beklediğimi iletirsiniz.
Entonces quizá haréis saber a Su Alteza que he estado esperando para poder felicitarla por este gran acontecimiento histórico : haber proporcionado a nuestro país un muy necesario heredero al trono.
Deniz tanrısının büyük oğlu ve okyanusların varisi.
Al hijo mayor del mar y heredero de todos sus océanos.
- Varisi öğrenmek istiyor.
- Preguntan por el heredero.
Semple varisi Longfellow Deeds, sizinle tanışmak istiyor.
El Sr. Deeds, heredero del Sr. Semple, quiere conocerle.
Son vasiyetine göre... Bayan MacFay 100.000 dolar dışındaki her şeyin varisi. O para Bayan Bellam'a verilecek.
Según su último testamento, todo es para la Srta. MacFay excepto 100.000 dólares, que son para la Sra. Bellam.
"Merhum Hiram Phelps mağazasının yarısını varisi Tommy Rogers'a bıraktı."
"El último de los Hiram Phelps lega la mitad de su gran almacén a su protegido, Tommy Rogers".
Babasının milyonları var ve varisi o Ayrıca çok da güzel
Va a heredar millones de su padre Y qué guapa era
Bay Tolliver beni kendi varisi yapmayacak.
No creo que el Sr. Tolliver me convierta en su heredera.
Merhumun oğlu ve varisi olarak onun tabutu başında duruyor ve size onun annesi, karısı ve kendi adıma teşekkür ediyorum.
Como hijo y heredero del difunto, estoy aquí al lado de su féretro para daros las gracias junto con su madre y su esposa por haber venido.
Evet, belli bir mülkün varisi olarak seçildim.
Fui elegido heredero de cierta propiedad.
Generalin varisi, genç generali davet ettim.
Me pregunto como estará el heredero del general, el joven general.
Artık düklüğün varisi olmuştu bana ihtiyacı yoktu.
Ahora que era heredero de un ducado, yo ya no le servía para nada.
Krallıktaki her evlenmemiş genç kız, ayrım yapılmaksızın, bu camdan ayakkabıyı ayağına giymeyi denesin, ayağı bu ayakkabıya tam olarak uyanlardan biri bulunsun ve o genç bayan bu araştırmanın sonucu olarak ilan edilsin ve Majestelerinin, sevgili oğlumuzun ve tahtın varisi olan asil prensimizin gerçek aşkı olarak kabul edilsin.
Que todas las jóvenes de este reino, sin excepción, se prueben el zapatito de cristal, y que si aparece una a la que le queda bien dicha joven sea proclamada el objeto de la búsqueda y sea considerada el verdadero amor de Su Alteza Real, nuestro adorado hijo y heredero, el noble Príncipe.
Elbette prenses, The Furies'in varisi olduğunuzdandır.
Sí, princesa, la heredera presunta de Las Furias.
Lord'un varisi olmazsa, Klanın yok olacağı söyleniyor.
Si un señor no deja herederos, su clan se arruinará.
O, Malikane'nin varisi olacak.
Será el heredero de un feudo.
Yani küçük varisi?
Me refiero al heredero.
Onlara varisi doğurduktan sonra Lordumuzu tatmin etmek için çok istekli olmamalıydın.
Después de darle un heredero al señor, no debiste mostrarte tan deseosa de satisfacerle.
Şunu bir dinle : "Shubert Alley'de dönen dedikoduya göre ; Rockefeller'ın yeni bir 1 milyona aç olduğu gibi yeni bir başarıya aç olan San Francisco varisi Myra Hudson'ın şimdiye dek yazdığı en iyi piyesi Cennet Misali."
Escuchad : "Corre el rumor de que Myra Hudson, la rica heredera, que tiene tanta necesidad de un éxito como Rockefeller de un millón, ha escrito su mejor obra con" Destino, el séptimo cielo ".
O Kusuda Otomobil'in varisi.
Es hijo del dueño de Automóviles Kusuda.
Köle pazarı bugün kalabalık çünkü, yaşlı imparatorun varisi ve vekili genç Kaligula gladyatör satın almaya geliyor.
El mercado de esclavos está abarrotado : El heredero y regente del emperador, calígula, viene a comprar gladiadores.
Prensesin tacın varisi olduğunu sana hatırlatmalıyım.
Le recuerdo que la princesa es la heredera directa al trono.
Beni seven güzel bir kızın milyonlarca dolarlık servetin tek varisi olması mı?
¿ Una chica preciosa que me quería y que acaba de heredar cien millones de pavos?
Priam oglu Paris, sorumluluk varisi.
Paris, hijo de Príamo, heredero de la responsabilidad.
Hükümdar Prens Chowfa Chulalongkorn, tahtın varisi.
Príncipe de la Corona Chowfa Chulalongkorn, heredero al trono.
İnşallah tahtın bir varisi olur.
¡ Que bueno será si es un pequeño heredero!
Bugün kameralarımız Amerika'nın en büyük servetlerinden birinin varisi Bayan Lois Clarke'ın evinde.
Desde el hogar de la Srta. Lois Clarke, heredera de una gran fortuna americana.
Tam da Washizu'nun seni varisi olarak göstermesi bir düşten öte iken.
Sin embargo. El deseo de Washizu de nombrarte heredero no es ninguna ilusión.
"Uzun mütalaalar ve kendime özgü nedenlerle " sizi bu gücün tek varisi olarak seçtim. "
Después de mucha reflexión, y por razones personales, le he elegido a usted único beneficiario de este poder. "
Nancy Archer, eski adıyla Nancy Fowler Fowler mirasının varisi ve muhteşem Hindistan Yıldızı elmasının sahibi gittikçe genişlemekte olan Uçan daire-gören kitlesine katıldı.
Nancy Archer, cuyo nombre de soltera es Nancy Fowler heredera de los millones Fowler y propietaria del fabuloso Diamante Estrella de la India se unió a la asociación internacional de la gente que observo satélites.
Ona, Pétain hükümetinin monarşiyi geri getirmeye karar verdiğini, sizin de tahta çıkmak üzere, tanınmayacak şekilde seyahat eden Fransa tahtının varisi olduğunuzu söyledim.
Le dije que el gobierno de Pétain había decidido restaurar la monarquía y que usted era el pretendiente al trono de Francia viajando de incógnito para ser coronado.
Kraliçe Enid'in tahtının varisi hakkında neden söylentiler yayıyorsunuz?
Entonces, ¿ por qué propagáis el rumor de que la reina Enid dejó un heredero?
Bu güzel çocuk tahtın varisi olarak beni temsil edecek..
Esta hermosa joven me dará un heredero.
Ailenin devamını sürdürecek bir varisi var mı?
¿ Existe un heredero en la familia?
Davud'un varisi ben değil miyim,?
¿ Acaso no soy el heredero de David?
Sonunda Filippi'de kendisinin ve Sezar'ın varisi Octavian'ın lejyonlarıyla onların karşısına çıktı.
Al fin, en Filipos lanzó contra ellos sus legiones y las de Octavio el heredero de César.
Bu adaların varisi olan son prensin kız torunuydu.
Fue una de las nietas del último príncipe heredero de estas islas.
Benim öldürülüp öldürülmeme kararımı Shimonida'nın varisi vermeli.
La decisión de matarme o no debe venir del heredero de Shimonida.
Evet, Yakuza'nındı, ama 5 yıl önce Sakichi'nin varisi tarafından alındı.
Sí, de Yakuza, pero hace 5 años paso a manos del heredero de Sakichi.
Bir Yakuza varisi olarak doğmamalıydım.
No debí haber nacido heredero Yakuza!
" Prusya Kralı Yüce Frederick'den aldığımız talimatlara istinaden bir takım görüşmeler neticesinde kızınız Sophia Frederica'nın bir an önce Rusya'ya yola çıkarak Muhteşem Peter'in torunu ve tahtın en olası varisi olan Haşmetmaapları Peter Feodorovich'in gelini olmak üzere seçilmiş olduğunu bildirerek ailenizi onurlandırmaya karar vermiş bulunmaktayız.
"Yo, Federico, Rey de Prusia," "por la Gracia de Dios y tras serias negociaciones," "he decidido honrar a vuestra familia eligiendo a vuestra hija,"
SEMPLE VARİSİ HENÜZ BİLİNMİYOR!
¡ AÚN SE DESCONOCE AL HEREDERO DE SEMPLE!
Tek varisi bendim.
Yo era su única heredera.
Varis mi? Ne varisi?
- ¿ Cuál heredero?