English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ V ] / Verbo

Verbo translate Spanish

317 parallel translation
Özne ile yüklem arasındaki uyum bakımından doğru cevap,'iki iki daha beş eder'olmalıdır.
Como el verbo concuerda siempre con el sujeto... la respuesta correcta es : "Dos y dos son cinco."
Tüm fiil çekimleri bir arada.
Las tres formas del verbo.
Aman aman bayan Bragg, üç fiil hatası birden yaptınız.
Ya, Srta. Bragg, usó tres adverbios y ningún verbo.
Lütfen kullandığınız fiillere dikkat edin.
Debe vigilar el verbo que usa.
Efendimiz, biraz çeki düzen verin sözlerinize. Bana karşı hırçınlaşmayın bu kadar.
Señor, cuidad vuestro verbo y no os apartéis así del asunto.
Sevgideki "i" nin gül pembe noktasıdır.
Un subrayado que al verbo amar se añade.
Sidney, sana bir fiilin anlamını sormak istiyorum :
Sidney, conjúgame un verbo.
Senin için beş harfli bir kelime o kadar.
Para ti no es más que un verbo.
"Aşkın" zamanları kolayca karıştırılabiliyor.
Es un verbo cuyos tiempos se confunden.
" Zarfsa bir fiili, sıfatı ya da bir diğer zarfı niteler.
" Un adverbio modifica a un verbo, un adjetivo u otro adverbio.
Et tibi Pater : quia peccavi nimis cogitatione verbo, et opere...
Et tibi Pater : quia peccavi nimis cogitatione verbo, et opere...
Maddi şeylerle indirilen sözlerin büyük manevi değerini karıştırıyor.
Confunde las cosas materiales con el gran valor espiritual del Verbo Divino.
Bu gerçekten doğruysa, bugün mutlu günüm.
Así que es verdad. "Eres Verbo si mueres contento"
Pasif bir adam değilim.
Conjugar el verbo humillar en pasado.
"Çalmak" fiilini kullanmama karşı olan?
¿ Hay inconveniente en que emplee el verbo "despojar"?
"Takip etmek" eylemi. Diğer nedenler.
El verbo seguir... otras razones.
Eskiden Söz'dü.
- Antes se llamaba El Verbo.
Evet. "Başlangıçta Söz vardı."
- Sí, en el principio estaba el Verbo.
"Söz Tanrı'ydı."
Y el Verbo era Dios.
Uzayda öylece duran bir söz müydü yani?
¿ Entonces sólo había un verbo en el espacio?
Kullandığı şu cümleye dikkat ettin mi?
¿ Te fijaste en cómo usó el verbo para indicar una acción continua...
" Her şeye kadir Tanrım, Tanrı Babanın Kutsal Kelamı Hazreti İsa...
" Señor Todopoderoso, Verbo del Dios Padre, Jesucristo...
Aslında bunu şöyle anlatmak isterdim ; eşsiz bir şevk, benzersiz bir coşku, şıklık, ince jestler, nüans sanatı ile tıpkı büyük tiyatro sanatçısı Harriet Belinda gibi ya da Linda Arden.
Sólo quisiera poder describirla... con la incomparable desenvoltura, el verbo, los delicados gestos, las sugestivas expresiones de la mejor actriz trágica estadounidense, Harriet Belinda, la señorita Linda Arden.
¤ Vasiyetini yerine getireceğim... ¤ Senin çok sözünü severim.
Cumpliré tu voluntad... grato me será tu verbo.
- Bir isim.
- Verbo.
- "Gitmek" fiilini çek.
- Conjuga el verbo "ir".
Bu cümlenin fiili ise "eşittir" işaretidir.
El verbo es "equivale".
Sanskritçede, "olmak" fiilinin kökünün "büyümek" ve "büyütmek" le aynıdır.
En sánscrito, la raíz del verbo "ser"... es la misma que la de "crecer".
Anahtar sözcük : "kabullenmek".
La clave está en el verbo aceptar.
Önce dil vardı. Sonra duygular...
"Al principio era el verbo", no, era la emoción...
isim ya da fiil değil sıfat da değil. Ne olduğunu bilmiyorum.
No se trata de un nombre ni de un verbo no es un adjetivo, no sé lo que es.
Sorunu çözmek için 96 numaralı eylemi yapabilir misiniz? Ve bir de şu çöp işi var.
Pueden ingresar Verbo 96 para detener la integración... y nos gustaría que realice el volcado en el módulo E.
74. eylemi gerçekleştirdiğinizde bize işaret verin,... eğer şimdi halledersek sizin Guaymas'a varmanıza yakın size geri dönüş yapabiliriz.
Tenemos un 3-2-1 marca cuando tengan un Verbo 74, y si tenemos que hacer ahora, tenemos que tener una respuesta para su memoria borrable... al momento de llegar a Guaymas.
Önce 96. eylemi yapın.
Ingresen un Verbo 96 primero.
Sevişmek mastarının gül pembe noktasıdır.
Un acento invisible sobre el verbo amar.
"Tanrım, ben seninle aynı çatı altında beraber olacak kadar, değerli biri değilim, bunu biliyorum genede yalvarırım, yalvarırım bana o kelimeyi söyle, söyle ki ruhum huzura kavuşsun."
"... ut intres sup tectum meum, sed tantum dic verbo, et sanibitur anima mea. "
Eğer "ahenkli kımıldanmak" manasında bir eylem varsa o burada kullanılmalı.
Si existe un verbo que signifique "moverse armoniosamente" debería ser usado aquí.
Başlangıçta söz vardı ve söz "feshedildi".
Al principio fue el verbo y el verbo fue cancelar
Kullanabileceğin başka bir fiil yok mu?
¿ No hay otro verbo que puedas usar?
Ben özneyim, bayım.
Yo soy el verbo, señor.
Uyumak fiili.
El verbo "dormir".
Gitmek fiili.
El verbo "partir"
Hoşlanmak fiili.
El verbo "complacer".
Rehberler bugün benimle, Söz'ün elçileri olarak konuştular ve bana, ölümden ve ruha geçişten kurtulabileceğimizi söylediler.
Los Guías hablan hoy a través de mí como mensajeros del Verbo, para que nos liberemos de la muerte y la transformación en espíritu.
Biz, bedenin ikici ruhlarıyız. Biz, bedenin ikici ruhlarıyız. Söz'ün taşıyıcıları ve yeni bir aydınlanmanın kutsallığının koruyucularıyız.
Nosotros, segundas almas de los primeros cuerpos, portadores del Verbo y guardianes de los sacramentos de una nueva iluminación...
- ÇN. Evet sana "o" harfininin kullanıIışını öğretme yollarımız da var.
Te vamos a enseñar a conjugar el verbo "decir".
Eylemi elediğimizde, anlamı da eleriz.
Si eliminamos el verbo, eliminamos el significado.
BİLGİSAYAR ETKİN
COMP ACTI - VERBO
Tek yapmanız gereken, buraya uygun olan fiili yazmanız.
- No, querido, pero sí quiero mantener tu "10" Entonces, no, se las voy a hacer muy fácil, ok? Todo lo que tienen que hacer es decirme el verbo que hace que esta oracion sea cierta
- Söz'ün anlamı ne ki?
- ¿ Qué quiere decir eso del Verbo?
Fiil çekimi.
El verbo intransitivo, "acabar".

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]