Verge translate Spanish
32 parallel translation
Ayrıca penis dişildir, "une" verge.
Y la polla es femenino.
Karımla birlikte Verge adlı özel bir kulübe kayıtlıydık.
Mi mujer y yo íbamos a un club llamado Verge.
Bazen Verge'ye tek başına giderdi.
Así que algunas veces ella iba sola a Verge.
Verge isimli seks kulübünün, 6.000 aşkın müşterisi var ve bunların yaklaşık 2.000'i de kadın.
Así que, ese club de sexo, The Verge, tiene sobre 6000 miembros, al menos 2000 de ellos mujeres.
Fakat belli ki, katil kurbanlarını seçmek için Verge'den yararlanıyor.
Pero obviamente, el asesino escoge a sus victimas por adelantado. y The Verge podría ayudarle a hacerlo.
O halde bu bilgiler ışığında Verge'nin müşteri listesini alırız ve bakarız, hepsi bu kadar.
Y basándonos en esa información, incluimos The Verge en la lista de lugares donde mirar.
Bu arada, timin geri kalanının Verge'nin kadın müşterilerini aramasını istiyorum fakat bu ihtiyaten yapılsın.
Mientras tanto, quiero que usted y el resto del equipo empiecen a llamar a todas esas mujeres de la lista de The Verge,
Danny Jones geri dönmüş ve Verge'ye sahte bir isimle üye olmuş ve...
Y Danny Jones se hizo socio de The Verge con una falsa identidad. y... ¿ Que te pasa?
- Melinda Trent. Bu akşam Danny Jones'la buluşacakmış.
Y esta noche, ella tenía una cita con Danny Jones, para encontrarse en el The Verge.
Verge'de buluşup, sonra denize açılacaklarmış.
Si hubieran ido al crucero del anochecer.
Balo kral ve kraliçesi için oy zamanı geldi. Balo kral ve kraliçesi için oy zamanı geldi. MÜDÜR KARL VERGE 1992 SINIFI
Deben votar ahora por el rey y la reina de la graduación.
Verge.
Verge.
Billy surat parçalarımı eBay'de satmak istiyor ve A almaz ya da evreni kurtarmazsam Verge beni bırakacak.
Billy quiere vender en eBay partes de mi rostro y Verge me hará reprobar a menos que obtenga una A o salve el universo.
Merhaba, Verge, bu gece dışarı geliyor musun?
Oye, Verge, ¿ saldrás esta noche?
MÜDÜR VERGE'ÜN DEĞERSİZ ÖZLEMİ
LOS ANHELOS INÚTILES DEL DIRECTOR VERGE
Verge haklı.
Verge tiene razón.
Clapton kadar Verge'den nefret eden yok.
Nadie odiaba a Verge como Clapton.
Dur, Verge bunun için mi bomba yapıyor?
¿ Por eso Verge construye una bomba?
Verge'ü yakalamalıydık.
Deberíamos haber tomado a Verge cuando secuestramos a Sander.
Kalbini kırdı diye Verge bunu yapıyor.
Verge lo hace porque ella le rompió el corazón.
- Ione, Verge'ü baloya davet etmelisin.
- Debes invitar a Verge al baile.
İstersen 1992'de yaşamaya devam edebilirsin. Ama tanıdığın herkesin kaderi son bulacak. Sen hemen Verge'ü baloya davet etmezsen.
Podrás seguir viviendo en 1992 si quieres pero todos a los que conoces desaparecerán a menos que invites a Verge al baile de graduación ahora.
Verge, merak ettim...
Verge, me preguntaba si...
Verge ve Gord öldürüldükten sonra herkes ceza yerinden çıktı mı?
¿ Todos salieron de detención tras los asesinatos de Verge y Gord?
Baş vokalimiz Bayan Verge tarafından taciz edilmekle meşgul olduğundan..
Como nuestro vocalista está ocupado siendo acosado por la señora Verge...
Verge!
¡ Verge!
- Verge!
- ¡ Verge!
KARL VERGE VE lONE ROSE 1992 - BALO KRAL VE KRALİÇESİ
KARL VERGE E IONE ROSE, REY Y REINA DEL BAILE 1992
Sen ve Verge eve makul bir saatte dönmezseniz bir ay Twitter yok.
Si Verge y tú no pueden llegar a casa a una hora razonable no habrá Twitter por un mes.
Richard, şu "Verge" çekimini yapmak istiyorsak harekete geçsek iyi olur.
Richard, tenemos que poner el trasero en primera... si queremos llegar a la sesión de fotos de Verge.