English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ V ] / Vibeke

Vibeke translate Spanish

47 parallel translation
Vibeke, gül boyamasıyla ilgili başka kitaplarımız var mı?
Vibeke, ¿ tenemos más libros sobre cómo pintar rosas?
Ben, Vibeke Farangs. Nasıl yardımcı olabilirim?
Vibeke Farangs al teléfono, ¿ En qué puedo ayudarlo?
- Vibeke Farang.
- Vibeke Farang.
Vibeke!
¡ Vibeke!
- Vibeke...
- Vibeke...
Bergen'de, başka bir acı olay parti lideri Vibeke Farang'ı vurdu.
Otra tragedia golpea en Bergen. Vibeke Farang, la líder del partido.
Vibeke Farang, herhangi bir açıklamada bulunmak istemedi.
Vibeke Farang no quiso hacer ninguna declaración.
Bu, Karsten'in Vibeke Farang'dan ayrıldıktan sonra direkt olarak oraya gittiğini gösteriyor.
Muestra que Karsten fue derecho allí tras dejar a Vibeke Farang.
Vibeke Farang, istasyonda indi ve büyük bir hadise çıkarttı.
Vibeke Farang estaba en la estación e hizo un gran escándalo.
Ben Vibeke, Sarah'nın annesiyim.
Soy Vibeke, la madre de Sarah.
Ben Vibeke Lund.
Soy Vibeke Lund.
Sırada en iyi ödülümüz olan Vibeke'nin üzerindekine benzer tişörtler var.
Sigamos adelante. Ahora tenemos unas camisetas...
Benim, Vibeke'nin ve senin için.
Para mi, Vibeke y para ti.
Vibeke, hareketsiz otur.
Vibeke, sigue sentada.
Vibeke, buraya gel.
Vibeke, acompáñame.
Vibeke, getir onu!
¡ Vibeke, tráelo!
Vibeke.
Vibeke.
Vibeke'yle oynadığın için teşekkür ederim.
Gracias por tocar para Vibeke.
Vibeke ve ben, burada olmaktan çok mutluyuz, buna ihtiyacımız vardı.
Vibeke y yo estamos felices de estar aquí. Lo necesitamos.
- Vibeke, dondurma ister misin?
- Vibeke, ¿ más helado?
- Vibeke'yi götüreceğim, siz kalabilirsiniz.
- Iré con Vibeke, pueden quedarse.
Eğer, Hügo'yla günah içinde yaşamak istiyorsan, şunu bil ki Vibeke benimle kalacak.
Si insistes en vivir en pecado con tu adorado Hugo, conoce esto : Vibeke se queda conmigo.
Vibeke çok akıllı bir kız.
Vibeke es una niña muy lista.
Birisi, Soren'in, sizin ve Vibeke'nin, çıkarlarını gözetmeli.
Alguien tiene que cuidar de los intereses de Søren, los suyos y los de Vibeke.
Vibeke'nin iyiliği için düzenleyin hemen.
Redacte un poder por el bien de Vibeke.
Zor zamanlarımızda Vibeke'ye baktığın için teşekküre geldim.
Solo vine a agradecerle por cuidar a Vibeke en estos días difíciles.
Vibeke'nin iyiliği için.
Por el bien de Vibeke.
Sadece, Vibeke'yi nasıl özlediğimi bilseydin...
Si supieras cuánto extraño a Vibeke.
- Vibeke.
- Vibeke.
- Vibeke kendi kaderini belirlemeli.
– Vibeke determinará su propio destino.
Vibeke kendi yolunda gidiyor.
Vibeke está en camino.
O halde, sana soruyorum, Vibeke.
Entonces te pregunto, Vibeke.
Geldiğini söylemiştim. Vibeke de evdedir bence.
Creo que Vibeke está también.
- Vibeke?
No me dijiste.
- Yirmi iki haftalık.
- ¿ Vibeke?
- Vibeke? Beraber yaşadığın şu adamdan bahsetsene?
Cuéntanos sobre el chico con quien te fuiste a vivir.
- Çok. Vibeke'nin yanına en son gidişimizde tanıştık.
Lo conocimos la última vez que visitamos a Vibeke.
- Vibeke'de de ihtiyacı kadar var.
- Y Vibeke tiene todo lo necesario. - Realmente lo tengo.
- Sen ne diyorsun, Vibeke?
- ¿ Qué piensas, Vibeke?
- Ne çok zaman geçti. - Selam Vibeke. - Burada ne işin var senin?
Ha pasado mucho tiempo, ¿ qué estás haciendo aquí?
Vibeke öldü.
Vibeke murió.
- Merhaba, Vibeke.
- Hola, Vibeke.
- Vibeke, şimdi herkesi dışarı almak gerekir.
Vibeke, tenemos que sacar a todos ya.
- Amcanızla satılık ev için konuşmuştum da satılık ev bu mu?
Hola, soy Vibeke, hablé con tu tío acerca de la casa.
- Vibeke, Sarah'nın annesiyim.
Vibeke.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]