Villa translate Spanish
2,672 parallel translation
Bakın orada olimpik stat var!
¡ Mira! ¡ Ahí está la Villa Olímpica!
Patronuna Don Felix Lope de Vega Carpio'nun onu görmek istediğini söyle.
Dile a tu amo que Don Félix Lope de Vega Carpio... está en la villa y desea verle.
Bu şehirdeki herkes komedi yazabileceğini düşünür.
No hay una sola persona en esta villa y corte que no se crea con talento para escribir comedias.
Bu süre içinde mahkum bu şehre ayak basamayacaktır.
"... no pudiendo regresar a esta villa en este tiempo... "
Villada her şey yolunda mı, Laurin?
¿ Está todo bien en la villa, Laurin?
- Pancho Villa. - Catalina.
- Pancho Villa.
Villa Del Lago.
Villa Del Lago.
Villadalar.
Están en la villa.
Birgün köyünü görmek istiyorum.
Quiero... Quiero ver su Villa alguna día
Ama Yasuke öldü. Köyümüz talan edildi.
de cualquier forma, Yasuke murió, y nuestra Villa está destruida.
Babamın çiftliğine yetişmek için atımı mahmuzladım.
Llevé mi caballo cabalgando hacía la villa de mi padre.
Como Gölü'nden bir villa alırız.
Buscaremos una villa en el lago de Como.
Buradan, köye kadar.
Desde aquí todo el camino de vuelta hasta la villa
Aynı köydeniz.
Somos de la misma villa
Köydeki herkes buraya oturup benim gidişimi izledi.
Todos en la villa se pararon aquí y me vieron ir
Yalnızca bir köyü terk ettiğimde ve sonra bir yenisine vardığımda korkuyordum.
Solo cuando salia de la villa entonces volvía a entrar
Öyle mi?
Maneer, me dijo que vió una chica en la villa A sí..?
Üç gün sonra, Cotton Kasabasında, iki seçeneğiniz olacak.
Dentro de 3 días, en la Villa del Algodón... tendrá dos opciones.
Varoşlarda uygun yer mi buldunuz?
¿ Se produjo una vacante en la Villa Miseria?
- Söz vermiştik. Benim köyümde böyle bir şeyin önemi vardır!
En mi villa tal cosa aún tiene significado.
Senin köyünde mi?
Tu villa.
Köyünü savunmak için mi?
¿ Para defender tu villa?
Hâlâ Capua'daki villada olduğumu sanıyor.
El cree que aún estoy relajándome en la villa de Capua.
Villa içinde özel bir görüşme peki?
¿ Una vista privada, entonces, en la villa?
Villa yanmış. Şimdiye kadar ancak birkaç ceset bulunmuş.
Su villa fue incendiada, solo se rescataron unos pocos cuerpos.
- Büyük bir villası var...
- Está en aquella bonita villa en calle Calzabigi.
Benim evim Via delle Navi'de ama şimdi annem bir film yıldızı olduğu için Castiglioncello'da bir villada yaşıyoruz.
"pero, ahora que mamá es actriz de cine," "vamos a la Villa de Castiglioncello".
Villa'daki her sik tanır onu.
La conocen todas las vergas de la villa.
Babamın konağı kasvetli değildir.
La villa de mi padre es más que deprimente.
Villa'da.
En la villa.
Geç geldiğimiz için özür dileriz kuzenimin villasındaki soruşturma sinir bozucuydu.
Siento llegar tarde. Mis averiguaciones en la villa de mi primo fueron... abrumadoras.
Biz de ona iyi şanslar diledik ve villanın kapılarına kadar eşlik ettik.
Le deseamos bien y lo acompañamos hasta la puertas de la villa.
Şehre dönerken cesedinin kuzenimin villasının külleri arasında bulunduğu haberini aldık.
De regreso a la ciudad, supimos que su cuerpo fue descubierto entre las cenizas de la villa de mi primo.
Özür dilerim, ama villaya dönmem gerekiyor.
Mis disculpas, pero debo regresar a la villa.
Emin olun Barca villadan giderken iki gözüm iki çeşmeydi.
Confieso que mis ojos se inundaban mientras Barca se marchaba de la villa.
Efendim konağında.
Mi amo está en su villa.
Gel bakalım buraya! Kaçma! Güreşten kaçış yoktur!
Mejor ten cuidado, tu nunca eres tan grande para saltar sobre el tren a villa noogie
Sıradan adamlardan yüksekte olacaksın o cin aklını yakınımda tutmalıyım.
Vivirás en la villa, elevado sobre los hombres comunes, con tu maldita mente engañosa cerca de mí.
Konağın içinde kalacak yer verme lütfunda bulundu. Ona sağ kolu olarak hizmet etmem için.
Me han dado alojamiento favorecido dentro de la villa para servir como mano derecha del amo.
- Çok isterdim. Ama eşyalarımı toplamak için konağa dönmem gerek.
Nada me encantaría más, pero debo regresar a la villa
Beraber villaya gidelim de orada uzun uzun konuşuruz.
Retirémonos a mi villa y podemos hablar largamente de éste y otros asuntos.
- Beni villanızda bekleyin.
Aguárdeme en su villa.
Gördüğünüz gibi villanın restore edilmesinde hiçbir harcamadan kaçınılmadı.
Como pueden ver sus ojos, no se ahorró dinero en restaurar la villa.
Tüm adamlarınla beraber Trakyalı'yı villaya çağır.
Llame al tracio a la villa, junto al resto de sus hombres.
Ama sanırım Licinia'nın cesedi yer yüzüne çıkacak üstelik villanızın olduğu topraklarda.
Ahora temo que el cuerpo de Licinia puede reaparecer, quizá en terrenos de su villa.
Yardımcı istersen villa'dan Mira'yı çağırırsın.
Trae a Mira de la villa si necesitas ayuda.
- Villaya geri götürün.
Llévala a la villa.
- Elimde, bir keçi yüzüden birbirini öldürmek üzere olan bir kasaba var.
- ¿ Qué sucede? - Tengo la mitad de una villa tratando de matar a la mitad de otra villa por una cabra.
Villa Del Lago. Orası hayalet kasaba.
No, ahora es un pueblo fantasma.
Villa'ya gelmeli.
-... aquí en la villa.
- Almak mı? - Villa'ya geleceksin.
¿ Retirado?