English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ V ] / Vimi

Vimi translate Spanish

60 parallel translation
Hayır. Hatları geçip Vimi'ye kadar gidilebilinir.
No, se puede cruzar y llegar a Vimi.
- Mektubu vermek için Vimi'ye.
- A Vimi, a llevar una carta.
Béthune ve Vimi'den.
Por Béthune y Vimi.
Çalışanların bana düğünüme katılacak kadar saygı duyduklarını görünce Vimi'nin babası bundan etkilenecek.
El padre de Vimi quedará impresionado de que los trabajadores me respeten lo suficiente como para venir a mi boda.
Ama bir de şu var, Vimi.
Pero en serio, Vimi...
Aslında, Vimi benim soyadımı alacak.
En realidad, Vimi va a tomar mi apellido.
Vimi?
¿ Vimi?
Müdür olduktan sonra maaşım yükselecek. Böylece ailemin evinden taşınabileceğim ve Vimi ile nihayet evlenebileceğim.
Después de que me haga gerente, mi salario se va a incrementar suficiente para que pueda mudarme del departamento de mis padres y finalmente casarme con Vimi.
Todd, Vimi'nin babasının sürpriz ziyaret yapacağını....... ve ona yardım etmezsem Vimi'yi sonsuza kadar kaybedeceğini söyledi.
Todd, me dijo que el padre de Vimi estaba preparando una visita sorpresa y que si no le ayudaba, perdería a Vimi para siempre.
Vimi'nin babasına saygın biri olduğu ispatlamak için müdür olmak zorundaydı.
Y él tenía que ser un manager para probar al padre de Vimi que era digno.
Ve eminim Vimi'nin ailesi diğer seçeneklere bakacaktır.
Y seguro que la familia de Vimi seguirá adelante.
Bak, Rajiv. Vimi ile evlenmekten vazgeçeceğini düşünmek istemiyorum.
Mira, Rajiv, odio pensar que vas a renunciar a casarte con Vimi.
Vimi'le evlilik işi yattığı için kendimi suçlu hissediyorum.
Me siento como si fuera culpa mía que el matrimonio con Vimi se haya cancelado.
Son defa olsa bile Vimi'nin babası beni karşısında görecek.
Aunque sea la última vez, el padre de Vimi me va a oír.
Vimi'nin babasının demir fabrikası var.
El padre de Vimi dirige una acería.
Vimi'nin babası senin gibi bir damada sahip olacağı için şanslı.
El padre de Vimi será afortunado de tenerte como su yerno.
Vimi ile evlenmeye niyetliyim.
Pretendo casarme con Vimi.
Henüz müdür değilim ama Vimi'yi hiçbir şeyden yoksun bırakmamak için ne gerekiyorsa yapacağıma söz veriyorum.
No soy el manager todavía, pero prometo que haré lo que haga falta para mantener a Vimi.
- Rajiv! - Vimi!
- ¡ Rajiv!
Vimi'me Diwali için yeni bir elbise alma aşamasındayım.
Estoy a punto de comprar mi Vimi. Un nuevo Sari por Diwali.
Ben de işte bu yüzden değerli Vimi'me bu harika elbiseyi aldım.
Por eso compré a mi preciosa Vimi esta espectacular prenda.
Vimi ona yeni bir elbise almam için amma sıkboğaz etti.
Vimi ha sido mi nariz para comprarle un sari nuevo.
Vimi çok sevinecek! Hayır! Vimi'nin elbisesi!
¡ Vimi estará tan feliz! ¡ Ah!
Giysisi maytap yüzünden tutuştu ben de alevleri Vimi'nin elbisesiyle söndürdüm.
Su camisa se incendió con un petardo y apagué las llamas con el sari de Vimi.
Şimdi de bütün dükkanlar kapalı ve ne yazık ki Vimi de cesaretimi giyemez.
Ahora todas las tiendas están cerradas y, tristemente, Vimi no puede vestirse con mi valentía.
Bu da Vimi'nin babasının asla evlenmeme izin vermemesi demek. Sen diğerlerini benden iyi tanıyorsun.
Lo que significa que el padre de Vimi nunca me dejará casarme con ella.
Vimi için.
Debes.
Vimi zaten yeterince kızdı.
Vimi ya está furiosa conmigo.
Vimi'ye lâyık olabilmek için her gün çalışıp, müdür olmaya uğraşıyorum.
Trabajo cada día para que me asciendan a gerente para que sea digno de casarme con Vimi.
Artık Vimi ile evlenebilirsin.
Ahora puedes casarte con Vimi.
Aslında Rajiv, bunu sana Vimi yollamış.
En realidad, Rajiv, esto es de Vimi para ti.
Gerçekten Vimi yollamış!
De verdad que son de Vimi.
Efendim, eğer sıcak yüzünden beyniniz uyuşmadıysa size bu akşam Vimi'ye en sevdiği çiçeklerle ve garsonların ikinci bir iş yapmadıkları harika bir lokantada sürpriz yapacağımı söylediğimi hatırlarsınız.
Señor, si no estás muy letárgico por el calor podrías recordar que te dije que me voy pronto esta noche para sorprender a Vimi con sus flores favoritas, y luego vamos a ir a un restaurante tan de campanillas que los camareros no tienen un segundo trabajo.
Vimi'ye nasıl teklif edeceğine karar verdin mi?
Entonces, ¿ decidiste cómo vas a pedírselo a Vimi?
Sen bile anladıysan Vimi saniyesinde anlar.
si te lo has imaginado, Vimi lo tendrá en un suspiro.
Vimi, Vimi, Vimi, bunların ikisi de çalışmak.
Vimi, Vimi, Vimi, ambos trabajamos.
Vimi giyinirken, sitar çalan bir şarkıcı penceresinin önünde ilk randevumuzda duyduğumuz şarkıyı çalıyor.
Vimi se está vistiendo cuando oye un sitar y un cantante tocando la canción que oímos en nuestra primera cita justo fuera de su ventana.
Vimi, n'olur bir dinle.
Por favor, escúchame.
Vimi, lütfen beni dinle.
Vimi, por favor escúchame.
Sizin de izninizle Vimi ve ben- -
Solo estaba pensando, que tal vez con su permiso, Vimi y yo podríamos...
Rajiv, Vimi bu anısını hiç unutmayacak.
Rajiv, Vimi va a recordar esto por siempre.
Yüzyılın balayını planlamakla meşgulüm.
- Sí, mi querida Vimi, estoy en proceso de planificar la luna de miel más sorprendente.
Tek istediğim, Vimi'me tüm zamanların en şairane mala vurmasını yaşatmak. Bikini, string, jartiyer, baksır, tanga, tayt...
Todo lo que quiero es proporcionar a mi Vimi el más espectacular hueso-maratón de todos los tiempos.
- Vimi?
- ¿ Vimi?
Vimi.
Vimi.
Vimi henüz açmamış bir güldür.
Vimi es una flor inocente.
Vimi sabah telefonlarıma çıkmadı ve şimdi onu bulamıyorum.
Vimi no contesta a su teléfono esta mañana, y ahora no puedo encontrarla por ningún sitio.
- Vimi partimize sinirlenmiş mi?
¿ Entonces está molesta Vimi con la despedida de soltero?
Vimi insanları patavatsızlıklarına bakarak yargılamaz.
Vimi no juzga a la gente por sus indiscreciones.
- Vimi!
¡ Vimi!
Bakabilirsin.
Por Vimi.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]