Voyeur translate Spanish
92 parallel translation
Ayrıca biraz röntgenci.
Digamos que es un poco voyeur.
Saygılar ve saire, Ken Dikizci.
Atentamente, Ken Voyeur.
Bay Dikizci'nin mektubunda açıkça...
La carta del Sr. Voyeur dejaba...
İIk hedefimiz Polakov'un bağlantı kurduğu kişiyi bulmak.
Puede ser un yonqui, un marica, un voyeur.
Len Hanky, el ve ayak hastalıkları uzmanı, röntgenci, tavukçu.
Len Hanky, quiropodista, voyeur y abusador de gallinas.
Seni dikizci herif!
¡ Eres un voyeur!
Ne hüsran dolu, fıkırdak bir fıstıkmış, merak ettim.
Me interesa saber qué clase de voyeur frustrada es ella.
Şimdi, suçluluk hisseden röntgenciler genelde politik olarak tutucudurlar.
Habitualmente el voyeur sin culpa es políticamente conservador.
Ben doğuştan röntgenciyim.
Yo soy un voyeur natural.
Röntgenci gibisin.
Te gusta ser el voyeur.
Haklısın, Tom'un şeyini dikizlemek çok daha sağlıklı.
Tienes razón. Hacer el papel de voyeur toda la vida es más saludable.
Görünüşte bir cennet gibi.
Es el paraíso del voyeur.
Bu dünyada kendine bir gözlemci, bir aziz bir sevgili gibi yer seçmişsin.
Claro, te abres camino en el mundo como voyeur ermitaño y amante, siempre que te place.
Ben bir doktorum, ajan değil.
Soy médico, no un voyeur.
Tarafsız bir...
Un voyeur...
Hey sen, çabuk geri dön.
Eh, usted, voyeur...
Aksi halde sadece bir izleyici olursun!
Estás al otro lado, sólo eres una voyeur.
Sence de bu biraz sapıklık gibi değil mi?
¿ No crees que es un poco... voyeur?
Yıldız Gemisi Voyeur'da Tıbbi Asistan rolünü oynayacaksınız.
Tendrá el papel de Asistente Médico a bordo de la Astronave Voyeur.
Voyeur'mu? .
¿ Voyeur?
Yönetmen bir röntgenci, sapık gibidir.
Un cineasta es como un mirón, un voyeur.
Tabii bir röntgenciyseniz...
a menos que seas un voyeur.
fakat böyle bir fırsatı kaçıramazdım. 14 yıllık analizimde yaptığım herşeyi bir gecede verdin bana.
... parece un poco "voyeur"... pero también es una suerte Sr. Seligman yo en 14 años de psicoanálisis, no dije ni la mitad de lo que Ud. dijo.
Tom ise bir röntgenciydi.
Y Tom era un voyeur.
Peki biz röntgencimizi nasıl bulacağız?
Entonces, ¿ cómo pillamos a nuestro "voyeur"?
Duvardaki yarıktan karşı tarafı gözlemleyen Scottie'nin sahnesine.
El plano en que vemos a Scottie en la posición de voyeur, observando a través de una hendija.
Bir bakalım ; Dikiz gösterisi, masasının arkasında yatan hizmetçi kıIıklı ölü bir adam, bana gayet şüpheli bir durum gibi göründü.
Imaginé que un tipo muerto en ropa interior en el suelo de una cabina de espectáculo voyeur constituía circunstancias sospechosas.
Kurbanımızın iç çamaşırları üzerinde çalışmak ister misin?
¿ Quieres encargarte de la ropa interior de la víctima del espectáculo voyeur?
Jake, Kelly Jones'un yaralarından alınan atış artıklarının keşin burun deliklerindekiyle eşleştiğini söyledi.
Jake me acaba de decir... que el residuo del disparo, en la herida de Kelly Jones... coincide con el residuo que encontramos... dentro de la nariz del desconocido del espectáculo voyeur.
- Şimdi de röntgenciliğe mi başladın?
- ¿ Así que ahora eres un voyeur?
Eğer doğru anladıysam Watteau'nun bir sapık olduğunu söylüyorsunuz.
Si la entiendo correctamente, está diciendo que Watteau era un voyeur.
... edepsiz röntgenci.
voyeur existencial.
Bir sapık olarak,... kurban ettiğin insanların fotoğraflarını topladın.
Como voyeur has guardado fotos de tus víctimas.
NATIONAL VO YEUR Damon Swank
NATIONAL VOYEUR Damon Swank
National Voyeur olarak biz dünyada yeterince sefalet olduğunu düşünüyoruz. Neden insanların burnunu onun içine sokalım?
Aquí en el National Voyeur somos de la opinión de que ya hay bastantes desgracias en el mundo actual y no hay por qué restregárselo a los lectores.
Dikizci resim çekme sanatı Tosatsu diye bilinir.
El arte de la fotografía voyeur se conoce como tosatsu.
Ortaokul dikizcisi, fotoğraf hastası.
Un estudiante obsesionado con fotos voyeur.
Dikiz fotoğrafı eğitimi...
Entrenamiento para sacar fotos voyeur...
Bu da benim süper özel royal-flush!
Es la escalera de color de las fotos voyeur.
Babamın o kaltağa geri döneceğini biliyordum.
Es la escalera de color de las fotos voyeur.
Belki de Danson'un sevişme resimlerini çeken röntgenci bir kankası vardı.
Quizás Danson tenía un amigo voyeur que le tomara las fotos.
Hayır, ama geçen ay bir röngenciyi yakaladım
No, pero si encontré a un Peeping Tom ( voyeur ) cerca de ahí el mes pasado.
Anca uzaktan izlersin.
Eres un voyeur. Bien.
Sadece bakardı.
Era un voyeur. Miraba.
Ben bir röntgenciyim ve bu tahrik ediyor!
Soy voyeur y eso me calienta.
Dün geceden sonra seni özledim
Te echamos de menos en Voyeur anoche.
Hadi gidelim.
Lo llaman Gildo el Voyeur, todos le conocen...
Neden ona çatlak diyorlar?
¿ Qué es un voyeur?
Web kameraları her yerde olacak.
Libertando el voyeur que hay dentro de todos nosotros.
Röntgencilik, ha?
¿ Voyeur, no?
Bulamadım.
No, pero si encontré a un Peeping Tom ( voyeur ) cerca de ahí el mes pasado.