Vulgar translate Spanish
1,636 parallel translation
Bunu bayağı mı buluyorsun?
¿ Te parece vulgar?
Ayrıca evet, bayağı buluyorum.
Además, sí, me parece vulgar.
Bayağı değil, aile arabası bu.
No es vulgar, es familiar.
Klas görünüyorum, kalas değil.
Soy elegante. - No vulgar.
Sizin için çok mu basit bir kelime?
¿ Es una palabra muy vulgar para Ud?
- Karel, gaddar olma!
- Karel, no seas vulgar.
Bu sadece basit bir büyü!
No es más que un vulgar truco de magia!
Bu sadece basit bir büyü!
No es más que un vulgar show de magia!
Köyümüzde sanayiye önderlik eden tek kişi, o görgüsüz Bay Roger Ackroyd'du.
Nuestro único capitán de la industria es el vulgar Sr. Roger Ackroyd.
Ben adi, aşağılık bir hırsızım.
¡ Soy una vulgar ladronzuela!
Senin merakına yenilecek değilim.
No pienso ayudarte a satisfacer tu vulgar curiosidad.
Bu eğitim sistemi de tüketici ve vulgar bir popüler kültürü yeniden üretmektedir.
Trabajamos muchísimas horas, casi hasta la noche. Queremos comer, una vida decente. Nos explota.
O kadar iğrençti ki, sanki ölü, yaşlı, iğrenç, ölü bir sincap gibiydi.
Y esto fue tan vulgar, fue como un... como una muerta, vieja, vulgar, muerta... ardilla.
Şu kız arkadaşın senin için fazlasıyla sıradan.
Esa novia tuya... Es muy vulgar para ti
Biz sadece normal savaşçılarız.
Sólo soy un vulgar guerrero.
Küçük konuşmaların nasıl yapılacağını bilmiyorum deme.
¿ No me digas qué no sabes tener una vulgar conversación?
Cage Fish'teki ortam bayağı bir hale gelmiş.
El entorno laboral en Cage Fish se ha vuelto vulgar.
Sen edepsizin birisin.
Erse una persona vulgar.
Siz yüz gerdirme yapabilecek kadar bile niteliklimisiniz?
Bien. ¿ Es necesario ser vulgar y gracioso?
Çok kabayımdır ve... Kendini bana dava açarken bulabilirsin.
Soy muy vulgar y- - Quizá algún día ustedes me demanden.
Sigara içiyor, bağırıp çağırıyor, kaba ve görgüsüz...
Fuma, grita, es vulgar...
Bence bu ima kaba, küstahça ve inkar edilmesi çok zor.
Encuentro ese comentario vulgar, grosero, ¡ e imposible de negar!
Kaba saba, kültürsüz programların yayından kalkmasını istemiyorsanız lütfen şimdi arayın.
Si no quiere que la programación grosera y vulgar desaparezca del aire por favor, llame ya.
Daha kaba bir öneriyle yok edebilirsin!
Debe extinguirla con una sugerencia vulgar.
Ucuz bir zeka, yine de etkili.
Una clase de inteligencia vulgar, pero sin embargo efectiva.
Ama ucuz ve bu arada çirkin bir yüzük için bu aptalca okul bahçesi oyununa devam edeceksen yolun sonuna geldik demektir.
Pero si vas a continuar con este juego escolar idiota... por un anillo horroroso y vulgar, este es el final.
Bu bir takma isim. Senin için daha iyi bir takma ismim var. - "Dolandırıcı Ucuz Çocuk" a ne dersin?
Tengo un apodo mejor, vil mujeriego vulgar...
En çok korktuğun şey, artık insanların onları ve bu arada belki seni de gerçekte beş para etmez fukara beyazlar olarakgörmeleri mi?
¿ Te aterra pensar que de ahora en adelante la gente creerá que tus padres eran gente chusma, baja y vulgar? ¿ Y que tal vez tú también lo seas?
Bu çok genel bir suçlama.
¡ Esa es una vulgar acusación!
Çoğu aktör canlandıramaz ve bayağı olur.
Cuando los actores lo intentan, queda falso y vulgar.
Kese kağıdının içine dikkatlice sar ki kimse dışardan ne olduğunu anlamasın.
Envuélvalas en papel vulgar para que nadie sepa qué es.
- Adi bir hırsız gibi.
- Como un ladrón vulgar.
Onları kese kağıdına sar ve ona getir.
Envuélvalas en papel vulgar y tráigaselas.
Bu kadar bayağı ki. Yapamıyorum.
Es tan vulgar, no puedo seguir.
Sizin modern, gerzekçe, şapşalca, lise 2. sınıf mizah mazereti tamamen edepsiz iğrenç, rezil bir insan dışkısı geçidi!
Su moderno, baboso, debil, son excusas para un genio es meramente un desfile sucio cochino, vulgar excremento humano!
Ne kadar kötüyse o kadar alkışlıyorlar.
cuanto más vulgar, más aplauden.
Ayrıca Freddie Nesbitt, şu korkunç ve alelâde karısını niye getirmiş?
¿ Y por qué ha traído Nesbitt a su mujer, si es tan vulgar?
Bu çok saçma.
- Esto es de lo más vulgar.
Bu hırsızlık olaylarının olayı nedir?
¿ Todo esto por un vulgar caso de robo?
Görünüşüne rağmen o bir hırsız veya çulsuz değil
Más allá de su apariencia, dudo que sea un vulgar ladrón o carterista.
Mutfak sanatları olmadan gerçeklerin baştan savmalığının çekilemeyeceği söylenir.
Dicen que sin el arte culinario la realidad vulgar sería intolerable.
Ben kaba biri değilim, ama onlar gerçekten kalleşler.
No soy vulgar, pero están resultando ser unos.......... cerdos.
Oh, iğrençsin, Spike!
Oh, que vulgar, Spike!
Kusura bakma ama iğrenç olmayan bir şey satacak mısınız?
Disculpe. ¿ Van a vender algo que no sea vulgar?
- Ne ucuz espri! Joel!
¡ Qué insulto vulgar...!
Cehennem gibi bir yerdi. Kalitesiz.
Es como entrar al infierno de tan vulgar.
Bu genç çocuk, Marlin akademisine geldiğinde... en ufak bir gelişme sinyali bile vermeyen ihmalkar, züppe bir öğrenciydi... Bunlara rağmen, burada geçirdiği bir buçuk yılda kendine çeki düzen vermeye başladı.
Cuando este jovencito llegó a Marlin era un vulgar delincuente... que no tenía la más minima posibilidad de avanzar y hoy en el transcurso de un año y medio ha comenzado por fin a reformarse.
- Ona sıradan bir şantajcı demek doğru olmaz, Baş Müfettiş.
No era un chantajista vulgar, inspector jefe.
- Bu tatsız bir şey mi olacak?
¿ Esto será vulgar?
Çok aptalca.
Es muy vulgar.
- Çok uyanıkça.
Qué vulgar.