Vurucu translate Spanish
744 parallel translation
Sıradaki vurucu kim?
"¿ A quién le toca batear ahora?"
Nakavt, en iyi vurucu, intikam alacaktı.
El Galinha había sido el primer tirador de su batallón y quería venganza. Empezamos con las italianas.
Şimdi ilk vurucu geliyor.
Ahí, ahí está el primer bateador.
Kale alanının üstüne, vurucunun omuzlarıyla dizleri arasına attığı sürece bu vurucu için ıskadır.
Si la lanza a la base es un strike entre los hombros y las rodillas del bateador.
Vurucu akıllı olsa, eğilerek atıcıyı şaşırtabilir.
Si el bateador fuera listo, se inclinaría y engañaría al lanzador.
Silahlı ve usta bir vurucu olduğum konusunda sizi uyarayım.
Se lo advierto, estoy armado y soy un gran tirador.
Vurucu pozisyonun nedir?
- ¿ En que posición juegas? - Soy tercera base.
- Seninle geleyim mi, Vurucu?
- ¿ Voy yo tambien?
Vurucu Todday'daki her kayayı bilir.
Biffer conoce cada escollo.
Vurucu, sahil temiz olduğunda kayalığın tepesinden bize sinyal verecek. Hadi.
Biffer nos hará una señal desde el acantilado.
Ben ellerini bağlarken, sen de boynundan tutacaksın, Vurucu.
Biffer del cuello, y yo de los brazos.
George! Vurucu!
¡ Rápido, Biffer!
Biz bu posizyondan dikkatlice vurucu ve yeterli ateş edersek.
Podemos traer bastante fuego para que se encargue de esa situación.
Biliyor musun, vurucu benim...
El bateador es mi hijo.
Bize gereken, vurucu bir ifade, "idealleri bisküvi üzerine sürmek" gibi.
Necesitamos una imagen rápida, como "lanzar ideales con un petardo".
Vurucu bir esprisi olmayan kötü bir fıkra.
Sólo un mal chiste sin gracia.
"Daha Büyük Yaşam Kavgası." Vurucu ve etkili cümleler.
Más fuerza. Líneas armadas y brillo.
Vurucu olsun diye parlak kırmızı bir de elma.
Y para dar realce, una reluciente manzana roja.
Daha vurucu oldu.
Tiene más fuerza.
Bir vurucu ve bir de destek.
Escopeta y guardaespaldas.
Portrelerimde çok başarılı olamadım o yüzden Berlin Duvarı'nın soğuk ve çıplak fotoğraflarının vurucu olabileceğini düşündüm.
No tuve mucho éxito con mis retratos así que pensé que unas pocas tomas frías y austeras del muro de Berlín podrían resultar.
Vurucu tim dışında ihtiyacımız olan herşeye sahibiz.
Tenemos de todo, excepto "defensores".
Bay Beckworth, Vurucu gücümün alanında Vietkonglu var.
Sr. Beckworth, tengo V.C. Hasta en mis fuerzas de "defensa".
İyi bir vurucu musunuz?
¿ Sabe manejar bien la pala?
Güçlü bir vurucu.
Es un lanzador formidable.
Bu çok vurucu bir gözlem.
Ésa es una observación muy reveladora.
İki yüz vurucu, tamam mı? Pekala.
Doscientos morlacos, ¿ no?
Vurucu birşeyler.
Algo impactante.
Vurucu böyle duruyordu.
El bateador se ponía así.
Halkın Devrimci Vurucu Gücü.
Fuerza de Huelga Revolucionaria del Pueblo.
Halkın Devrimci Vurucu Gücü. Listende varlar mı?
Fuerza de Huelga Revolucionaria del Pueblo. ¿ Está en tu lista?
Başkan, savaş esiri olarak alındı. Halkın Devrimci Vurucu Gücü tarafından.
El alcalde es prisionero de la Fuerza de Huelga Revolucionaria del Pueblo.
Bu Devrimci Vurucu Güc hakkında bilgi istiyorum.
Dime algo de esa Fuerza Revolucionaria.
Söylenenlere göre Bobby Maxwell ve sevgilisi Wanda etrafta dolaşarak kendilerine Halkın Devrimci Vurucu Gücü diyorlarmış.
Resulta que Bobby Maxwell y su chica Wanda van con unos que se autodenominan Fuerza de Huelga Revolucionaria del Pueblo.
Halkın Vurucu Gücü'nden başka kaset aldınız mı?
¿ Han recibido otra grabación de la Fuerza Revolucionaria?
Vurucu musun yoksa?
¿ Eres un timador?
Şahane, ama daha etkili daha vurucu, daha sesli söyle.
Maravilloso, pero mucho más enfático. Mucho más enfático, más alto.
Güçlü, sert bir vurucu.
Una casta grande y brava.
Dick, Birkaç tanker hazırla ve orta seviyede bir vurucu gücü 30 dakikada alarm durumuna geçer.
Pon en alerta a unos aviones cisterna y a uno de ataque.
Vurucu güç, burası vurucu Lider.
Fuerza de ataque, habla el líder de ataque.
Vurucu noktasının mesafesi kadar ölçtüm orayı. Tam olarak 15 metre 40 cm.
Ahora, tengo la caja de bateo marcados fuera allí exactamente a 50 pies, seis pulgadas.
O zamanlar vurucu kaskı da takmazdık, Diane.
Diane, en aquellos días, que no llevaba cascos de bateo tampoco.
Emerson için vurucu, Barney Springboro.
Y ahora, bateando por Emerson, Barney Springboro. Qué increíble juego.
Vurucu, 14 yaşındaki bir kızı kaçırıp iki gün boyunca bir bodrumda tecavüz etti.
El italiano violó a una niña de 14 años y la violó por dos días en el sótano.
Onu bir yük gemisi gibi gösterip gizli imparatorluk kodu sayesinde vurucu tim aya inip kalkanın jeneratörünü devredışı bırakacak.
Camuflada como nave de carga y utilizando una clave secreta imperial un equipo aterrizará sobre la luna y desactivará el generador del escudo.
General Solo, vurucu timi oluşturdunuz mu?
General Solo, ¿ está preparado su equipo de asalto?
Oynadığı zamanlarda çok iyi bir vurucu oyuncuydu.
En sus días de juego, era un buen bateador.
Vurucu, diğer alana doğru vurur böylece saha oyuncusunu merkeze gitmelidir.
El bateador golpea al campo contrario por lo que el fildeador de juegos es la placa de origen.
Ve şimdi vurucu darbeye gelelim.
Y ahora, el plato fuerte.
Birinci basedeki London vurucu oluyor.
Louie, necesito verte.
sonra al sana cillop gibi bir adam-vurucu.
Elevas el arma al hombro... apoyas la cabeza... fijas la vista en el blanco y aprietas el gatillo.