Vururum translate Spanish
2,062 parallel translation
Yemin ederim, kendimi vururum!
¡ Me dispararé, lo juro!
Silahını bırak yoksa seni vururum!
¡ Tira el arma o disparo!
- Bir adım daha atarsan, seni vururum.
Iré por delante. Un paso más y te dispararé.
- Seni başından vururum.
Le dispararé a la cabeza.
Onun kim olduğunu söylesen iyi edersin yoksa tüm gece kapına tencere, tavayla vururum.
Lo vuelvo asunto mío así que mejor le dices a quien haya sido que invite a una amiga o daré cacerolazos frente a tu puerta toda la noche.
- Durmanı emrediyorum, yoksa vururum! - Çek şunu üzerinden ve dinle.
alejate de él y escucha.
Gözümü kırpmadan vururum.
Les dispararé sin piedad.
- Seni vururum, Frank.
- Te dispararé, Frank.
Silahını at yoksa vururum!
¡ Tire la pistola o dispararé!
Ben de onlara vururum.
- Les devolvería el golpe.
Parayı almadan mı gidiyorsun? Bana doğru bir adım dahi atarsan, birini vururum.
Si te acercas, mataré a uno de ellos...
Hareket edersen vururum!
Si te mueves, disparo.
- Onu şimdi bana verin yoksa hepinizi vururum.
Dámelo ahora, o le dispararé a todos ustedes.
Seni vururum.
- Te disparare.
Sırası gelmişken bir daha Binky dersen seni vururum.
Por cierto, Spencer, si alguna vez me vuelves a llamar Binky, te dispararé.
Peki, ama dokunursan vururum seni.
Okay, pero si tu me tocas, te disparo.
Peki neden o torbaya bu şekilde vuruyorsun? Ben hep bu torbaya vururum.
- ¿ Entonces por qué golpeas esa bolsa?
Onu teslim almazsan önce seni sonra onu vururum. Confessor Ana'nın kararını duydunuz.
Si no la confiesas te dispararé y luego le dispararé a ella. ¡ La decisión de la Madre Confesora es definitiva!
Siz Bixtonlılara, sizi bir daha arazimde görürsem, vururum demiştim.
Os dije, ratas trajeadas de Bixton que si os volvía a ver en mis tierras, dispararía.
Yoksa seni vururum.
O te disparo
Natalie, eğer bir daha hıçkırırsan, Randy'nin tabancasını alıp seni vururum.
Natalie, i tiene hipo de nuevo,... voy a tomar el arma de Randy y dispararle.
"Yeniden başlamaktansa kendimi vururum." dedi.
Y dijo, "Prefiero ponerme un balazo en la cabeza - que volver a consumir".
Bir adım daha yaklaşırsan yemin ederim seni vururum!
- Detente. ¡ Si te acercas un paso más, juro por Dios que te dispararé!
Evet, ama ıskalarsam arkadaki petrol tankını vururum.
Sí, pero si lo atraviesa, le daré a un depósito de gas.
Hadi duvara yaslanın. Tek kelime ederseniz, ikinizi de kafanızın arkasından vururum, anlıyor musunuz?
Decí una palabra y les disparo atrás de la cabeza, ¿ me entendiste?
Düzeltmeye çalışıyorum. Mesela sen olsan iki tane vururum omzuna, kendine gel koçum derim bu kadar.
Intento arreglarlo quiero decir, contigo, te daría una palmada en el hombro y te diría que le echaras huevos.
İçeri gireyim deme, yoksa vururum sana.
¡ No entres, o te golpearé!
Seni vururum! Şaka yapmıyorum!
Dispararé, hablo en serio.
Seni vururum, seni vururum!
¡ Dispararé! ¡ Dispararé!
beni zorlama. seni hiçbirşey yokmuş gibi vururum. anladın mı?
No me tientes. Te dispararé como si nada. ¿ Te das cuenta?
Zorunlu kalırsam seni vururum.
Te dispararé si tengo que hacerlo.
Eğer "bayanlar önden" demeye kalkarsan seni vururum.
Te dispararé si dices "la damas primero".
Geri çekil, yoksa tekrar vururum!
Quédate atrás, o recibirás de esto tú también.
At yoksa seni vururum!
¡ Suelta el arma o dispararé!
Zırhlı araç fırlatılıyor. Dur yoksa vururum!
Listos para una vuelta de prueba preparence para el despegue.
10 dakika içinde hala burada olursanız hepinizi çakal gibi vururum..
Si siguen en este pueblo en 10 minutos, los mataré como los coyotes que son.
Eğer bir santim kımıldarsan, seni vururum bebek.
No me tomará mucho tiempo.
Ben kendimi vururum.
Puedo dispararme a mí mismo.
Şimdi yere yat! Kalkma yoksa seni vururum!
Quédate ahí, quédate ahí o te disparare.
Ona tekrar bakarsan. Seni alnından vururum.
Lo miras a él de nuevo, y te disparo en la cabeza.
Siz bilirsiniz, ama şahsen seanstan hemen önce onu vururum. Tam kafasına.
Hagan lo que quieran, pero le dispararé antes de la sesión.
Dur! Hareket edersen vururum.
Quietos.
Ve eğer merak ediyorsan, kesinlikle bir sakata vururum.
Y por si te lo preguntas no tengo ningún escrúpulo por pegarle a un lisiado.
Her zaman güvercinleri vururum. Sen de bir şeyleri indirecek misin?
Cada vez que le acierte a un plato, se quitará una pieza de ropa.
Paralarla kaçarsa, onu vururum.
Si se escapa con él, lo mato.
Ben de vururum.
Yo también.
Ya da ben sizi vururum.
¡ O los mataré!
Sakin ol yoksa tekrar vururum. - Tabii, tabii.
Actúa calmadamente o te vuelvo a golpear.
Seni vururum.
Voy a matarte
Vururum.
- Lo haré.
Beni bir daha ararsan seni vururum.
Si vuelvo, dispárame.