English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ V ] / Vız

Vız translate Spanish

4,116 parallel translation
Kovan vızıldamazsa şehir karanlıkta kalır.
Si se cierra el "sfigkofolia" la ciudad se sumió en la oscuridad.
Şunlara bak, vızıldayarak dolaşıyorlar.
Mírelos, todos zumbando alrededor.
Ivız zıvırını topla ve defol.
Empaca tus cosas ¡ y lárgate....
Vız gelir tırıs gider.
Me importa un bledo lo que diga la gente.
İstediğin kadar vızıldanabilirsin, artık umurumda değil.
Así que puedes decir todo lo que quieras. Ya no me importa.
- Hayır, vızıldamasını önemseme.
- No, no mire el timbre.
Hayat hızlı tren gibi vız diye geçip gidiyor.
Como un tren de carga en las vías.
- Bize vız gelir.
Suéltenlas.
Arılar vızıldayacak, çocuklar çiçek polenleriyle oynayacak.
Las abejas zumbarian y los niños soplarian dientes de leon.
Ivır zıvırını ortalıkta bırakmaya ne zaman son vereceksin?
¿ Hasta cuándo seguirás desparramando tus porquerías por todas partes?
Carmine'ı seviyor ama vergi dairesinde çalışan adamdan nefret ediyor şu kıvırcık saçlı adamdan kocamın kızıl saçlı sürtük eski sevgilisine sarkan adam.
Adora a Carmine, pero odia al tipo de los rizos, al tipo del IRS o lo que sea. El que lleva a la ex amante de mi esposo, esa zorra pelirroja.
H-O-V-E-R-K-R-A-F-T.
A-E-R-O-D-E-S-L-I-Z-A-D-O-R.
Çok meşgulüz aslında, eşyaları boşaltma, taşınmayla ve bir de... ıvır zıvır var.
Estamos tan ocupados, eh, desempacando, la mudanza, y aquello... Cosas.
Sanırım dışarıdan gelecek tehditler ile ilgileniyorlar... dışarıya sıvışmaya çalışanlarla değil. Sanırım bu yüzden sessiz kaldığımız sürece sorun yok.
Creo que esperan amenazas de fuera, no que nadie intente salir, así que todo irá bien si somos silenciosos.
Toprak sahibi yeteri kadar hüzünlü ve duygusal olduğunda boynuzu alacağım ve buradan sıvışacağız.
Cuando el Amo haya tenido suficiente se tornara triste y sentimental, conseguiré el cuerno y deberemos evaporarnos.
İyi niyetimizin sembolü olan... bu bağışlarımızı kabul edin lütfen.
Les traigo ayuda humanitaria... ¡ Chester V!
Sorun çıkarmayız veririz, burun kıvırırlar...
No hay problema... te lo prestaré.
Bir sürü ıvır zıvır var.
Todo lo que quedaba.
Eski ıvır zıvırı at dedim Joey.
Todo lo viejo, Joy.
Ve ortak X ekseni boyunca, iki gözlemci arasındaki bağıl hız da V olsun.
Y la velocidad relativa entre los dos observadores es "V" a lo largo del eje "X" común.
Motorun valfında bir sızıntı görüyoruz. Siz de görüyor musunuz?
Solo vemos una válvula pegada en v-tech.
5 saat, 13 dakikanız kaldı yürüyüşün bitmesine.
5 horas, 13 minutos para terminar el E.V.A...
Tamam, çocuklar sadece 50 dakikanız kaldı.
"Tienes que decirme cuanto tiempo se necesita." Les quedan 50 minutos en el E.V.A.
Onu bölmeye alıp, VCAM taraması yapmalıyız.
Deberíamos aislarlo y escanearlo con la cámara-V.
Hutten, Rusların yolladığı ıvır zıvırla mutluydu.
Hutton estaba feliz con las sobras de los rusos.
Orada durup duran ıvır zıvır sandıkları var.
Ahí sólo hay cajas de basura apiladas.
Ivır zıvır çekmecesine bak derdim ama artık etraftan bir farkı kalmadı.
Diría que revisaras el basurero, pero ya no puedo distinguirlo.
K - O-Z-H-E-L-V-A.
N-O-U-G-A-T.
K-U-Z-İ-N.
K-O-B-R-Q-V-Y.
Burada oturup müzik ve diğer ıvır zıvırla ilgili tartışabiliriz ama yapmamız gereken çok iş var çizilmesi gereken çizgiler var ve önümüzde uzun bir yol var.
Podríamos sentarnos a discutir sobre el lenguaje y la música pero tenemos mucho trabajo que hacer tenemos muchas líneas que pintar y es una carretera muy larga.
Yılın 365 günü boyunca Santa'nın hızıyla dünyanın dört bir yanına giden paketlerin vınlama sesini duyar gibi oluyorum.
Casi puedes oír el "zumbido" de paquetes zumbando alrededor del mundo a la velocidad de Santa, ¡ los 365 días del año!
Benim zamanım gelmişken böyle ıvır zıvırdan nasıl konuşabiliyorsunuz?
¿ Cómo puedes decir algo tan trivial cuando mi hora está por llegar?
Ezilen kadın öykünü gerçeklerle yerle bir ettiğim için kusura bakma ama sen altı buçuğa kadar işte olduğun için her gün evde kalıp ıvır zıvırla uğraşan benim.
Lamento arruinar tu narrativa de opresión con la verdad pero yo estoy en casa todo el día ocupándome de todo...
- Orası ıvır zıvır ile dolu.
- Loft llena de chatarra.
Artie'nin ıvır zıvır çantası, ne demiştim sana?
La bolsa de trucos de Artie. ¿ Qué te dije?
Charlotte'taki bütün bu ıvır zıvır..... bütün bu yüzlerce ve yüzlerce yaşındaki eşyalar..
Todas estas cosas que Charlotte tiene...
Vız, bir bakmışsın evlenmiş.
Ya se casó.
Vız, bir bakmışsın seni huzur evine koymuş.
¡ Te envía a un asilo!
Bize silah lazımken sen kafayı ıvır zıvırlara takmışsın.
Pendiente de baratijas cuando necesitamos mas armas.
Ivır zıvır satıcısı!
¡ Un vendedor de baratijas!
Hediye gelen bütün o ıvır zıvırı kullanabilmek için en az bir kere akşam yemeği daveti vermemiz gerektiğini düşündük.
Pensamos que debíamos tener por lo menos una cena de gala para usar toda la porquería que hemos comprado.
Çalışacağız ve vücutlarımız kazara birbirine değdiğinde çıkan kıvılcımları görmezden geleceğiz.
TRabajaremos e ignoraremos por completo la palpable vibración de posibilidad sexual que ocurre cada vez que nuestros cuerpos se tocan accidentalmente.
Çünkü hapistesin ve ıvır zıvır işte. Hatırlattığın için sağ ol.
Porque estás en prisión y eso.
Ayak parmaklarını kıvırana kadar bir yabancıyla Fransız öpücüğü yap. Hayır.
Dale un beso con lengua a un extraño hasta que sus dedos se curven.
Durun tahmin edeyim, battaniyenizin altına bir yastık koyup gecenin karanlığına güvenerek sıvıştınız?
Déjame adivinar. ¿ metiste una almohada bajo tu cobija y te escurriste bajo la cobertura de la oscuridad?
Televizyon yok, bana ıvır zıvır satan yok.
No hay televisión, nadie me vende mierda.
Bu işi kurnazca kıvırmak için bir yol bulmalıyız.
Piensa en alguna manera para lanzar esta cosa sin que se note.
Sadece ıvır zıvırlar, onu nerden buldun?
Solo por impulsos y risas, ¿ Como lo encontraste?
Ama biz unutmamız gerekir ki, küçük bir kıvılcım bile... rüzgarın sayesinde tüm ormanı yakabilir.
Solo porque un fosforo está dentro de una caja de fósforos, la gente cree.. .. que solo se usa para encender un cigarrillo.
"Öncelikle en iyi arkadaşım Felicia Montague'ya... "... manevi değerdeki hatıralarımı ve ıvır zıvırlarımı bırakıyorum. "
" Primero, a mi mejor amiga, Felicia Montague le dejo varios recuerdos y chucherías con valor sentimental.
- Dakkasına mı para kesmeye başladınız artık, madam V?
- ¿ Cobra por minuto, Madame V? Sí.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]