Waddy translate Spanish
20 parallel translation
Teşekkür ederim, Waddy.
Gracias, Waddy.
Merhaba, ben Waddy.
Hi, soy Waddy.
Daha önce hiç bir kayıt stüdyosu görmemiştim
Hi, Waddy. Nunca vi un estudio de grabacion antes.
Waddy ile birlikte her kuruşumuzu Extra Large'ın şarkılarına harcadık Ve şimdi her şeye yeniden başlamak zorundayız Da Money gibi çocuklarla.
- Waddy y yo gastamos cada centavo con la firma de Extra Large, y, bueno, ahora tenemos que empezar de nuevo con los chicos Da Money.
Waddy ile birlikte benim otel odamdaydık.
Estaba en la habitacion de mi hotel con Waddy.
Bir saat ileri alırız, ama sen bunu unuttun Ortağın biraz yemlenmek için ortaya çıktı Ama bulduğu boş bir tabaktı
Adelanto una hora, pero adivino que usted olvido que su compañero iria a desayunar cuando llego y encontro el lugar que el ocupaba sin el desayuno Usted no ordeno el desayuno para el porque penso que Waddy estaba muerto
Margaret'i arıyordum, canı sıkılmıştı. Bunun, Bayan Waddy'nin geçirdiği kazayla ne ilgisi var?
Estaba buscando a Margaret, estaba de mal humor.
Bayan Waddy öldürüldüğü gün, Bonaventure Kayalıklarında gördüğüm adam bunları giymişti.
El hombre que vi en Bonaventure Rocks cuando la señora Waddy fue asesinada, usaba esto.
Bayan Waddy'yi niçin öldüreyim ki? O giysileri de daha önce hiç görmedim.
¿ Por qué mataría a la Sra. Waddy?
Ben Tank Alayından Yüzbaşı Martin Waddy değilim.
No soy el Cap. Martín Waddy del Regimiento de Tanques.
Yüzbaşı Martin Waddy'yi karısına kavuşturmuştum yine.
Regresé al capitán Martín Waddy a su esposa.
Ordu Yardımlaşma, Bayan Waddy.
Asistencia Social del Ejército, Sra. Waddy.
Raymond'ın, Bonaventure Kayalıklarında gördüğü sendin. Rowena Waddy'yi uçurumdan iterek öldürmüştün.
Tú fuiste a quien Raymond vio en Bonaventure Rocks luego de que empujaras a Rowena Waddy a su muerte.
Bir ipucu bulmuştum. Gördüğüm korkuluk Bayan Waddy'nin öldürüldüğü gün kaldırılmıştı. Çünkü onu yaptığın düzenbazlıkta kullanacaktın.
Encontré una pista y el espantapájaros que vi el día del asesinato de la Sra. Waddy, había sido movido... porque lo habías usado en tu farsa.
Bayan Waddy'yi, daha sonra Michael'ın bavuluna koyduğun korkuluk giysileriyle öldürürken, Bayan Dalrymple da seni tefekkür hâlindeyken görmüştü.
Mientras asesinabas a la Sra. Waddy, vestida con las ropas que luego pusiste en la valija de Michael, la Sra. Dalrymple te vio en profunda meditación.
Ona tabii ki yanıt veremezdin. Bayan Waddy ölürken, senin kayalıklarda olmadığın da görülmüştü.
Claro, no podías responderle, así parecería que no estuviste en las Rocas cuando la Sra. Waddy murió.
Kaçan kaçana, her neyse ne.
She-waddy-waddy, lo que sea.
- Yüzbaşı Martin Waddy ve eşi Rowena.
Capitán Martin Waddy y su esposa, Rowena.
Rowena Waddy tabii ki öldürüldü.
Claro que Rowena Waddy fue asesinada.
Belki bize Verity'den söz etmeyi yeğlersiniz?
¿ Qué tiene esto que ver con el accidente de la señora Waddy?