English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ W ] / Wadi

Wadi translate Spanish

43 parallel translation
Safra Vadisi bir günlük yol.
Wadi Safra está a un día de aquí.
- Burası Safra Vadisi mi?
- ¿ Esto es Wadi Safra?
Sizi Ram Vadisindeki soframa davet ediyorum!
¡ Es un placer que vengan a cenar a Wadi Rumm!
Oh, yakında Vadi Halfa'ya hareket edecek, evet, ama... biliyor.
Pronto se desplazará a Wadi Hafa, pero lo sabe.
Savaş yorgunu ama muzaffer Amerikan piyadeleri ve İngiliz askerleri, Kuzey Afrika'daki Wadi Akarit zaferinden sonra kutlamalar için buluştular.
Agotadas pero victoriosas, las tropas de EE.UU. Y del 8º Ejército Británico festejan una victoria aliada en Wadi Akarit en el norte de África.
Şey, bu adamla ilk defa karşılaştığımda, beni Nefud Vadisi'ndeki kum bataklığından çekip çıkardı.
Bueno, la primera vez que estuve con este hombre él me sacó de las arenas movedizas en Wadi Nefud.
Bir Vulcan gemisi üç hafta önce Wadi isimli yeni bir türle temas kurdu.
Una nave vulcana contactó con una nueva especie llamada wadi hace tres semanas.
Wadi gemisi solucan deliğinden geçiyor.
La nave wadi acaba de atravesar el agujero de gusano.
Ben Falow, Wadi Baş Surchid'i.
Soy Falow, el maestro surchid de los wadi.
Wadiler'in misafirleriyiz.
Somos los invitados de los wadi.
Şu Wadi partisi bütün gece devam etti.
La fiesta wadi duró toda la noche.
- Wadiler oyunları severler.
- A los wadi les encantan los juegos.
Genellikle. Ama daha önce hiç Wadi teknolojisiyle karşılaşmadık.
Pero no conocemos la tecnología wadi.
Ölü Deniz'in doğusunda saklı Wadi Mujib kanyonunu keşfettim.
Al este del Mar Muerto, exploramos el oculto cañón de Wadi Mujib.
Maanit, benim kibutzum, Filistinlilere ait olan... Baqa al-Gharbiye, Jat ve Wadi Ara... bölgesinde konuşlandırılmış olan... ilk kibutzdu.
Maanit, mi kibutz, fue el primero que se insertó como una cuña entre las poblaciones palestinas de Baqa al-Gharbia, de Jat y Wadi Ara.
Dr. Wadi Haddad.
El Dr. Wadi Haddad.
Burada olgunlaşmamış domateslerin arasında bu genç adamla karşılaştık. Nasıl oldu da böyle bir yerde bulunuyor?
Estábamos esperando un ferry en Wadi Halfa, que estalló y murieron 800 personas.
Bundan kurtulmuştuk. Wadi Halfa'da feribot bekliyorduk. Ama feribot patladı ve 800 insan öldü.
Dentro tiene lo necesario para salir inmediatamente. · bolsa de dormir, carpa, ropa, utensilios de cocina.
Kimin yemeğini? Özür dilerim, Wadi. Senin yemeğin.
Perdona, Wadi, tu comida.
Özür dilerim Wadi.
Lo siento, Wadi. Tómala.
Mavi dağa sadece vadiden geçerek gidilir.
El único camino para la Montaña Azul es el Wadi.
Wadi Haddad'ın mekanındaydın.
Tú estabas con Wadi Haddad.
Öldü.
Wadi murió.
İlginçtir ki son petrol sondaj çalışmaları kurak mevsimde baraj kullanarak kurumuş dereleri yeniden doldurabilecek oldukça geniş tatlı su akiferlerini gün yüzüne çıkarttı.
Bueno, es interesante recientes exploraciones petroleras descubrieron una cantidad de acuíferos de agua dulce muy grandes y podrían reabastecer el wadi en la estación seca con una presa.
Öncelikli olarak Kuzey Denizi'nden 10000 kadar somonu yakalayıp canlı bir şekilde Yemen'e ulaştırmak, bana nasıl yapılır sormayın sonra onları derenin içinde yapılmış sıcaklık ve oksijen kontrollü tanklarda muhafaza etmek yağmur mevsimi geldiğindeyse bu tankların açılıp yukarı yönlü akıntıyla somonların 10 kilometre kadar göç etmesi sağlanıp şeyhinizin de sonrasında onları canının istediği şekilde tutması sağlanmış olur.
Bien, primero deberíamos atrapar 10.000 salmones del mar del Norte, pongamos por caso llevarlos vivos a Yemen, no me pregunte cómo donde serían depositados en tanques con temperatura y oxígeno controlados, incorporados a un wadi que, aleluya, se abriría en la estación lluviosa permitiendo al salmón migrar río arriba, digamos a lo largo de 10 kilómetros lo cual permitiría a su jeque sacarlos del agua todo lo que quisiera.
Tabii kuruyan dereyi, baraj vasıtasıyla tüm sene boyunca beslemezsek.
A menos que alimentemos el wadi todo el año mediante la presa.
Burası Wadi Mujib, Ölü Deniz'e giderken. Çek şunu önümden.
Este es Wadi Mujib, de camino hacia el Mar Muerto.
Hadi bizim düğün alayımız Patel vadisine geldi bile.
El tiempo se acaba, la procesión de nuestro casamiento llegó a Patel Wadi.
Burada, Sahra'nın kurak topraklarında deniz memelilerinin en gizemlisinin evriminin kanıtları bulunur. Balina.
He llegado al desierto occidental de Egipto... hogar de un remoto valle de acantilados de arenisca y rocas talladas por el viento llamado Wadi Al-Hitan...
Adı Wadi Al-Hitan.
que una vez solía estar lleno de vida marina.
Vadi'nin aşağısında.
¿ Dónde? Por el wadi.
- Tariq ile Saray Muhafızları üç gün içinde Ganoub Vadisi'ne çekilecekler.
Tariq y su guardia de élite, su retiro anual a Wadi Ganoub es en tres días.
Seyahat demişken ordu Ganoub Vadisi'ne çekildiğinde, oraya gitmeyi düşünüyor musun?
Hablando de planes de viaje, este retiro militar a Wadi Ganoub... estás... ¿ estás planeando irte?
Sayın Başkan, bu kadar önemli ne vardı da Ganaoub Vadisi'ne giden uçağımı durdurup çağırdınız?
Sr. Presidente, ¿ qué es tan importante para que sienta que es necesario que vaya en el avión a Wadi Ganoub?
Rota Ganoub Vadisi.
- Dirigiéndose a Wadi Ganoub.
O kış Wadi Musrara olarak da bilinen Ayalon Nehri taştı. Ve şehirlere kadar ulaştı.
Aquella noche, el río Ayalon... desbordó a los bancos... e inundó parte de Tel Aviv.
Ölü Deniz'in doğusunda saklı Wadi Mujib kanyonunu keşfettim.
Al Este del Mar Muerto exploré el golfo oculto de Marimuhib.
Dereler böyledir Bassam.
Así es como funciona el Wadi, Bassam.
Lütfen Wadi. Sadece yemeğimi yiyorum.
Por favor, Wadi, sólo como mi comida.
FHKC Lideri.
Wadi Haddad
Wadi Al-Hitan Arapçada Balinalar Vadisi demektir.
El paleontólogo Charlie Underwood ha pasado los últimos cuatro años estudiando este paisaje marino perdido hace mucho tiempo.
30 milyon yıl önce deniz seviyesi düştü. Suların altından Afrika'nın tanıdık görünümü ortaya çıktı.
Los fósiles aquí en Wadi Al-Hitan simplemente son espectaculares y prueban que hace alrededor de 50 millones de años, un pequeño grupo de mamíferos cuadrúpedos hicieron este salto extraordinario yendo de vivir sobre la tierra a una existencia completamente basada en el mar.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]