Walker translate Spanish
5,152 parallel translation
Ajan Walker ticaretin devam etmesini ve dikkatli bir şekilde içeriyi taramamızı önerdi.
Walker ha sugerido que procedamos con un barrido discreto y dejemos que el piso del comercio permanezca abierto.
Oksana Annie Walker tarafından etkisiz hale getirildi ama erkek kardeşleri Borz Altan ortalıkta yok.
Oksana fue abatida por Annie Walker, pero su hermano Borz Altan sigue sin aparecer.
Hey, bir sorum var DCS iken Annie Walker adında bir ajanla çalıştın mı?
Oye, una pregunta... cuando estabas en el D.C.S., ¿ trabajaste con un operativo llamada Annie Walker?
Annie Walker'ı tanıyorum. Neden?
Conozco a Annie Wlker. ¿ Por qué?
Albert Walker solaktır.
Albert Walker es zurdo.
Bay Walker.
Señor Walker.
Kal olduğun yerde, Walker, daha işimiz bitmedi!
Tranquilo Walker, ¡ no hemos terminado todavía!
Bak, bu Walker'ın bıçağı.
Bueno mira, aquí está el cuchillo de Walker.
Şu senin arkadaşların, Walker, kim onlar?
Por lo tanto, estos compañeros tuyos, Walker, ¿ quiénes son?
Walker ve McArthur onun arkasındaydı.
Walker y McArthur están detrás de él.
McArthur'un elinde haç vardı, Walker elinde de yanlış bıçak vardı, ve şimdi Bay Lee ayakta durmaya çalışmaktadır.
McArthur tiene un crucifijo, Walker tenía el cuchillo equivocado, y el Sr. Lee está ahora luchando por mantenerse en pie.
Gösteri salonunun içinde bıçaklanmış, ki bu Walker ile McArthur'u temize çıkarır.
Fue apuñalado en el interior de la sala, lo que que exonera a Walker y McArthur.
Bay Walker, gözümüz üzerinizde olacak.
Sr. Walker, vamos a estar vigilándolo.
Şerif, Meredith Walker.
Sheriff, Meredith Walker.
Buna Tennessee Walker diyoruz.
Esto es lo que llamamos un Tennessee Walker.
Charles Kendrick Walker.
- Charles Kendrick Walker.
Walker idi sanırım. Evet.
Walker, creo.
"Walker Radcliffe."
"Walker, Radcliffe."
Charles Kendrick Walker.
Charles Kendrick Walker.
Geçen yıl Bay Holland Walker tarafından alınmış.
La compró el año pasado un tal Holland Walker.
Arizona'daki Bay Walker'ın silahı nasıl oluyor da LVPD'leri vuran çocuğun eline geçiyor? Walker'ı ara.
¿ Cómo acaba el arma del Sr. Walker de Arizona en manos de un chico que provoca un tiroteo con la policía de Las Vegas?
Bak bakalım ne diyecek.
Llama a Walker. A ver si él tiene alguna respuesta.
Bu mahkeme Elvis Walker'in gözaltı haklarını belirlemek üzere toplanmıştır.
Se ha convocado esta vista para decidir los derechos custodios de Elvis Walker.
Elvis Walker ülkedeki en genç çocuk.
Elvis Walker es el niño más joven del país.
Judge : Mr. Walker Mayısın 12'sinde cocugunu ouldan almakta başarısız oldu.
El Sr. Walker no se presentó a recoger a su hijo el día 12 de mayo de este año.
Bay Walker oğlunu almak için başarısız olmadı 25 dakika geçikti.
Una aclaración : el Sr. Walker sí se presentó a recoger a su hijo. Llegó 25 minutos tarde.
Mr. Walker, Lütfen ayağa kalkar mısınız?
Sr. Walker, ¿ puede levantarse?
Aslında, Mr. Walker 25 dakika geçikti.
En realidad, llegó solo 25 minutos tarde.
Bu panel baba Kayle Walker'in ebeveynlik haklarına son verme kararı aldı. Anne Tracy Williams'a gelince...
Este tribunal ha decidido eliminar los derechos parentales del padre, Kyle Walker y de la madre, Tracy Williams,
Elvis Walker Devlette kalacak.
Elvis Walker es ahora patrimonio del estado.
Son Altılı'dan biri olan Elvis Walker...
Elvis Walker, uno de los así llamados "Últimos Seis"...
Yetkililer Kyle Walker'ı arıyor.
Las autoridades están buscando a Kyle Walker.
Merhaba, şu haberlerde gösterdikleri herifi biliyor musunuz?
Sí, ¿ sabes el tipo que está en todas las noticias... - Kyle Walker?
- Bay Walker mı o?
- ¿ Es ese el señor Walker?
Bay Walker, biz İnsaniyet Bakanlığı'ndan geliyoruz.
Señor Walker, somos del departamento de humanidad.
Bay Walker, ülkede yalnızca altı tane 6 yaşında çocuk kaldı.
Señor Walker, sólo hay seis niños de seis años en este país.
- Bay Walker, dosyanızı güncelleme...
- Sr. Walker, nos gustaría actualizar...
Ben Elvis Walker'ı arıyorum.
Hola. Estoy buscando a Walker, Elvis Walker.
Babası Kyle Walker'ım.
Soy su padre, Kyle Walker.
Son Altılı'dan biri olan Elvis Walker,... bu akşam bölge hastanesinden kaçırıldı.
Parece que Elvis Walker, uno de los llamados "Seis Últimos"
Polis, babası Kyle Walker'dan şüpheleniyor.
La policía sospecha de su padre, Kyle Walker.
Bu panel baba Kayle Walker'in ebeveynlik haklarına son verme kararı aldı.
Este tribunal ha decidido eliminar los derechos parentales del padre.
Elvis Walker Devlette kalacak.
Elvis Walker está ahora bajo la tutela del Estado.
Biz sadece Kyle Walker durumuda olduğu gibi, çocukların tehlikede olduğu zamanlar müdahale ediyoruz.
Nosotros solo intervenimos en situaciones en dónde los niños estén en peligro, como en el caso de Kyle Walker.
Kyle Walker...
Kyle Walker...
Bay Walker, ülkede yalnızca altı tane 6 yaşında çocuk kaldı.
Sr. Walker, solo hay seis niños de 6 años en el país.
Elvis Walker dün akşam bölge hastanesinden kaçırıldı.
Elvis Walker fue abducido de un hospital local anoche.
Kyle Walker ile ilgili yeni bir bilgi var mı diye sorayım dedim.
Solo quería saber si había alguna información sobre Kyle Walker.
Kyle Walker'ı bulmamız gerek.
Necesitamos encontrar a Kyle Walker.
Yetkililer Kyle Walker'ı...
Las autoridades están buscando a Kyle...
Kyle Walker.
- Sí, señor.