English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ W ] / Weld

Weld translate Spanish

54 parallel translation
BAY COLLIER WELD İdari Müdür Yardımcısı
SEÑOR COLLIER WELD Vicepresidente Administrativo Adjunto
- Hayır, sadece Collier Weld'le oynarım ben.
- No, verá yo sólo juego con Collier Weld.
- Bu Bay Conovan. Bay Weld.
- Éste es el señor Conovan, señor Weld.
Dr. Weld nerede?
¿ Dónde está el Dr. Weld?
Dr. Weld?
¿ Dr. Weld?
Dr. Weld'in bilinci hala yerine gelmedi.
El Dr. Weld no ha vuelto en sí.
Dr. Weld kendine geldi.
El Dr. Weld ha vuelto en sí.
Hey, Weld...
Eh, Weld...
Tuesday Weld ismi sana bir şey çağrıştırıyor mu?
¿ El nombre de Tuesday Weld te dice algo?
Bana Mavis Weld davasının dosyasını bul, olur mu tatlım?
Tráeme la carpeta del caso de Mavis Weld, ¿ quieres, nena?
Müşterin Mavis Weld var ya?
¿ Sabes quién es tu cliente, Mavis Weld?
Bu belgeyi yardımcılarımdan biri yazdı, Liza Weld...
PROSECRETARIA DE ESTADO DE EE.UU. Este documento fue escrito por una de mis asesoras, Liza Weld.
Bayan Weld alçak gönüllü biri, fakat bu onun kağıdı. Neden savaş bölgesinde en azından 12 aydan önce konuşlandırma yapamayacağımızın nedenlerini belirtti.
La Srta. Weld es muy, muy modesta, pero éste es su documento y ha resaltado muchas razones por las que no podemos enviar tropas, por lo menos en 12 meses.
Liza Weld.
Liza Weld.
Liza Weld tarafından yazılan, değil mi?
¿ Éste es el que hizo Liza Weld, cierto?
Liza Weld, bizi sabahki Gelecek Planlama Komitesine almayı başardı.
No. Liza Weld nos puso en el Comité de Planeamiento del Futuro en la mañana.
- Orada kim olacak? - Karen Clark, Liza Weld ben ve Simon...
- Karen Clark, Liza Weld yo y Simon.
Biri Liza Weld'e BBC'de PWIP PIP ile ilgili bilgi sızdırıyor.
Alguien filtró a la BBC el informe PPG PIP de Liza Weld.
Sen... Liza Weld'i BBC'e sen mi sızdırdın?
Tú filtraste el documento de Liza Weld a la BBC, ¿ no es cierto?
- Liza Weld'in PWIP PIP özel mülkünün kamu malı olmasını istiyorum.
Queremos que el PPG PIP de Liza Weld sea difundido como se debe. Que sea de dominio público.
Aynı kayıtları kızlık ismiyle karşılaştırıyorum. Anita Weld Roycewood.
Estoy confrontando los mismos registros con su apellido de soltera Anita Weld Roycewood.
Madison Weld arıyor.
Llamada de Madison Weld.
Hunter Weld arıyor.
Llamada de Hunter Weld.
- Hunter Weld arıyor.
Llamada de Hunter Weld.
Frank Weld'di, değil mi?
Frank Weld, ¿ no?
Frank Weld yolun ilerisindeki milyon dolarlık bir soygunun zanlısı.
Frank Weld es sospechoso de un robo multimillonario.
Gerçek adı Thomas Weld.
Su verdadero nombre es Thomas Weld.
Bay Weld ile irtibat kurdun mu?
¿ Has contactado al Sr. Weld? Bueno, lo intenté.
Onu nasıl bulabilirim?
Entonces, ¿ dónde puedo encontrarlo? Bien, Thomas Weld.
Pekâlâ, Thomas Weld. Evli, iki çocuğu var, sigorta yöneticisi, 34. caddedeki bir firmada çalışıyor.
Casado, dos hijos, ejecutivo de seguros, trabaja en una firma en la calle 34.
Adınız Thomas Weld ise, evet.
Si su nombre es Thomas Weld, puede.
Bay Weld, bir otele sahte bir isimle giriş yapmış olmanız umrumda değil.
Sr. Weld, no me interesa porqué se registró en un hotel con un nombre falso.
Burada sizin için tanıklık edip edemeyeceğini belirlemek için bulunuyoruz.
El Sr. Weld no está aquí para discutir eso. Estamos aquí para establecer si él puede participar como testigo para ustedes.
Bay Weld, siz odanızdayken, Bayan Walling cinsel tacize uğradı.
No lo creo. Sr. Weld, mientras estaba en su habitación, la Sra. Walling fue atacada sexualmente.
Bugün burada bize vereceğiniz bilgiler oldukça faydalı olacak Bay Weld.
La información que usted ha proveído aquí hoy será extremadamente útil, Sr. Weld.
Dürüstlüğünüz için teşekkür ederim Bay Weld.
Gracias por su sinceridad, Sr. Weld.
Ellen, bildirdiğiniz bu yeni tanık,... Thomas Weld, onun yeminli ifadesini almak istiyorum.
Elle, este nuevo testigo que has presentado, Thomas Weld, quiero hacerlo declarar bajo juramento.
Thomas Weld'in davana bir faydası dokunamaz, bunu sen de biliyorsun.
Thomas Weld no puede ayudarte en tu caso y tú lo sabes.
O halde size şunu sormam gerek Bay Weld, neden saat 10 : 32'de,... resepsiyona yan odadan gelen tartışma sesleri hakkında bir telefon görüşmesi yaptınız.
Entonces tengo que preguntarle, Sr. Weld, ¿ por qué fue que a las 10 : 32, hizo una llamada a la recepción para quejarse de la discusión fuerte de la habitación contigua?
Bu hafızanızı tazeledi mi Bay Weld?
¿ Eso le refresca la memoria, Sr. Weld?
Bay Weld, sanırım biraz düşünmeniz...
Sr. Weld, creo que debería pensar en lo que...
Bay Weld rolünü oldukça iyi oynadı.
Sr. Weld, eso fue toda una actuación.
Weld hâlâ benim kontrolümde, bu nedenle eğer onun ifadesini mahkemede kullanmaya çalışırsan, onu vazgeçiririm.
Weld aún está bajo mi control, así que si intentas usar su testimonio en el juicio, haré que se retracte.
Dashiel Weld Broward. Dördüncü nesil miras.
Dashiel Weld Broward, legado de cuarta generación.
Tuesday Weld beni oynayacak desem, ne dersin?
¿ Qué piensas de Tuesday Weld personificándome?
Halka arz olayından sonra ilgilenip de ne yapayım ki?
¿ Se supone que ahora eso me tendría que importar después de que fueras a White Weld a suscribir vuestra oferta pública?
Hollywood tarafından başka çok satan kitabım olan The Spoils of Alabama'da oldukça hırpalanmıştım. Muhtemelen Tuesday Weld ve Rod Steiger'ın rol alacağı bir yapım olacaktı.
Ya había sido maltratado por el negocio de Hollywood con mi bestseller, "The Spoils of Alabama", una producción protagonizada por Tuesday Weld y Rod Steiger.
Tanrım.
La casa velatoria pertenece a la familia Weld desde que ella era niña. Por Dios.
Orada ne yaptığınızı sorabilir miyim? Bay Weld bunu konuşmak için buraya gelmedi.
¿ Podría preguntarle qué estaba haciendo allí?
İyi günler dilerim, Bay Weld.
Que tenga un buen día, Sr. Weld.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]