Woodbine translate Spanish
49 parallel translation
İki tanesi çalışıyordu ve birini Woodbine'daki Manny'e verdim ki günün sonunda sana sağlam bir yemek versin diye.
Cogí dos que funcionaban. Le di uno a Manny, del Woodbine, para que, a última hora, te den bien de cenar.
- Woodbine.
- Del Woodbine.
Woodbine'a yemek bile getirtemez duruma geldi.
Ni siquiera le traen ya comida del Woodbine.
Daha fazla amper lütfen, Bay Woodbine.
- Más amperios por favor Sr. Woodbine.
Woodbine, amperi arttır. John Thomas'ım uylukalarım arasında topallıyor.
Woodbine, más amperios, mi joven Thomas está dormido entre mis muslos.
Amperiarttırın lütfen, Bay Woodbine.
Más amperios por favor, señor Woodbine
İyi, eminim, Woodbine'in yedinci gelişiydi... fakat Rus ortodoks kilisesinin duaları her ne ise bilmiyorum.
- Woodbine creo, es un adventista del séptimo día, pero no sé ninguna plegaria de la iglesia ortodoxa rusa
Peki Woodbine? Onunla ne konuştun?
¿ Y Woodbine, qué con Woodbine?
Onlar öldürüldü. Bay Bilinmeyen ve Woodbine!
Fueron asesinados, el Sr. Impronunciable y Woodbine
Walt'ı arayıp... benimle Woodbine Hotel'de buluşmasını söyler misiniz..
Llama a Walt... dile que me encontrará en el hotel Woodbine.
Broadview'den, Woodbine bölgesine kadar, birlikte çalışıyorlarmış.
Ellos comercian con la metadona, desde Broadview hasta Woodbine.
Tamam, Woodbine'daki galeride Cezanne var,
Vale, tenemos a Cezanne en la galería de Woodbine,
Adı Conrad Woodbine. Büyük miktarda baharat sindirerek oluşan halüsinasyon etkisiyle bir resim dizisi çizmiş.
Se llama Conrad Woodbine, y ha pintado toda una serie de pinturas, que detallan los efectos alucinógenos de la ingesta de grandes cantidades de esta especia.
Conrad Woodbine onca yıldır taşeron olarak olay yeri temizliği yapıyordu.
Conrad Woodbine ha trabajado limpiando escenas del crimen para la ciudad durante una década.
Mr. Woodbine?
¿ Señor Woodbine?
Temizlik işini bırakmadığınızı biliyoruz, Bay Woodbine.
Sabemos que no se retiró del negocio de la limpieza, Sr. Woodbine.
Conrad Woodbine temizlikçimiz.
Conrad Woodbine es nuestro limpiador.
Aslında bağlantı Carpenter'ın tuttuğu adam ve Woodbine arasında..
De hecho, la conexión reside entre la mano contratante de Carpenter y Woodbine.
Bizim şansımıza, kayıpların şanssızlığına, Bay Woodbine işinde çok iyiydi.
Bueno, afortunadamente para nosotros, aunque desafortunadamente para el desaparecido, la carrera del Sr. Woodbine fue prolífica.
6 yıl önce Conrad Woodbine emekli oldu.
Hace seis años, Conrad Woodbine se retiró de la limpieza.
Ermenilerin onu öldürüp Woodbine'ın temizlediğini mi düşünüyorsun?
Crees que los armenios les mataron y Woodbine limpió.
Anlaşılan Conrad Woodbine adında biriyle ilgili sorularınız var?
¿ Tengo entendido que tienen preguntas sobre alguien llamado Conrad Woodbine?
Sen sadece Woodbine'ın müşterilerinden biriydin.
Usted fue solo uno de los clientes de Woodbine.
Ve ben de sana savcının ofisinden bir dokunulmazlık anlaşması ayarlayayım.
Woodbine, y lo que hizo por usted, y le ayudaré a conseguir un acuerdo de inmunidad con la oficina del fiscal.
Woodbine'ın müşterilerinden biri çok şanslı bir insan olur.
Uno de los clientes de Woodbine va a ser una persona muy afortunada.
Çünkü Woodbine'ı diğerlerinden daha çok umursuyoruz.
Porque deseamos a Woodbine por encima de los demás.
Conrad Woodbine!
¡ Conrad Woodbine!
- Conrad Woodbine dün topalladığını fark ettiniz mi?
¿ Notaste que ayer Conrad Woodbine cojeaba?
Sanırım yakın zamanda Bay Woodbine'dan haber alamayacağız.
No creo que tengamos noticias del Sr. Woodbine en mucho tiempo.
Olay yerine bakarsak da Woodbine'ı kim hallettiyse hiç iz bırakmamış.
Por lo que respecta al resto de la escena, quienquiera que se haya hecho cargo de Woodbine ha dejado la escena impoluta.
Katil de temizlik işlerinde Woodbine kadar iyiymiş.
Parece que el asesino era igual de bueno que Woodbine limpiando un desastre.
Woodbine temizlikçiydi.
Woodbine era el limpiador.
Çünkü Woodbine'ın ölümüyle birlikte o cinayetler hakkında bildikleri de onunla birlikte gitmiş oldu.
Porque lo que es seguro es que parece que Woodbine está muerto. Y todo lo que sabía de esos asesinatos se ha ido con él por el desagüe.
Belki de Artem Dedekian, Woodbine'ı öldürmüştür.
Quizás ese Artem Dedekian mató a Woodbine.
Watson ve ben Dedekian'ın sorgusundan doğruca Woodbine'ın stüdyosuna geçtik.
Watson y yo fuimos directamente de la entrevista con Dedekian al estudio de Woodbine.
Belki de Woodbine'ı kiralayan başka birini buluruz.
Te estás... rindiendo. Quizás podamos encontrar a otro que contrató a Woodbine.
Conrad Woodbine'ın apartmanının kapıcısı.
Ese es el superintendente del edificio de Conrad Woodbine.
Jessica Holder suikastçilerinizden biri tarafından öldürülmüş olabilir ama cesedi Conrad Woodbine tarafından eritildi.
Puede que Jessica Holder fuese asesinada por uno de sus asesinos a sueldo, pero fue Conrad Woodbine el que se deshizo del cuerpo.
Onu Conrad Woodbine'a çırak olarak verdin.
Hizo que fuese aprendiz de Conrad Woodbine.
Jeremy'nin para kazanabileceği bir işi olacaktı. Bay Woodbine da en iyi müşterilerinden birinin yerini sağlamlaştıracaktı.
Jeremy aprendería a ganarse la vida, y el Sr. Woodbine estaría encantadísimo, estoy seguro, de dar cabida a uno de sus clientes más valiosos.
Biz stüdyoya gidip Woodbine'a sorular sorunca Jeremy size söyledi.
Por supuesto, cuando fuimos a ver a Woodbine a su estudio y le hicimos preguntas, Jeremy se lo dijo.
Woodbine tüm sırlarını biliyordu. Ailenin sırlarını.
Woodbine conocía todos sus secretos.
Yani Woodbine'ın icabına bakılması gerekiyordu.
Así que hizo que se hiciesen cargo de Woodbine.
Woodbine'ı tutan insanlardan bazılarının isimlerini biliyoruz.
Sabemos algunos nombres de la gente que contrató a Woodbine.
Bugün 20 yaşındaki Jeremy Carpenter'ın Conrad Woodbine'ı öldürdüğünü itiraf etmesiyle yetkililer şaşırmış durumda. Carpenter'ın söylediklerine göre cinayetten sonra temizlik yapan bir adam.
Las autoridades quedaron estupefactas hoy cuando Jeremy Carpenter de 20 años confesó haber matado a Conrad Woodbine, un hombre que dice Carpenter le enseñó a no dejar pistas después de los asesinatos.
Sebastian olay yerinde, 1214 Woodbine.
Sebastián por refuerzos, 1214 Woodbine.
129 Woodbine yolu.
129 Woodbine Lane.
Spike! Raf! Arka tarafa gelin!
Spike, Raf, vamos por detrás por Woodbine.
Woodbine'ı nasıl bulduğunu ve senin için ne yaptığını anlat.
Díganos cómo supo de