Yamağı translate Spanish
184 parallel translation
Emirleri evin hanımından alırım, at yamağından değil.
Obedezco órdenes de la srta. Cathy, no de mozos de cuadra.
Bir yamağı dinlemekten daha eğlenceli olduğu kesin.
Es más divertido que escuchar a un mozo de cuadra.
Pis at yamağına seni bırakmasını söyle.
Dile al mozo de cuadra que se vaya.
Korkarım onun için büyük bir sürpriz olacak, kumar borçlarının ve içki faturalarının eski at yamağı tarafından ödendiğini fark ettiğinde.
Me temo que se sorprenderá cuando descubra que sus deudas de juego y sus facturas de bebidas fueron pagadas por su antiguo mozo de cuadra.
Beni at yamağın olarak aşağıladığın ve kırbaçladığın zamanları?
¿ Y las que me golpeaste y avergonzaste cuando era tu mozo de cuadra?
Kalan zamanda seyis yamağıydı.
El resto del tiempo era un mozo de cuadra.
- Seyis yamağı mı?
¿ Un mozo de cuadra?
En fazla seyis yamağı oluruz.
Podemos ser mozos de cuadras.
Sen benim yamağım olamazsın.
Tu no puedes ser mi discipulo - Por qué?
Sanki seyis yamağıymışım gibi.
Como si yo fuera un mozo de cuadra.
Fırıncı yamağıyım.
Ayudo a un panadero. Soy ayudante de un panadero.
Bay Petersen, fırıncı yamağı olarak çalıştığınızı söylemiştiniz, değil mi?
Sr. Petersen, dice que trabaja como ayudante de panadero. ¿ Es correcto?
Kay gibi birinin yamağı.
Criado y esclavo de ese patán Kay.
Papaz yamağısın. Papazlık rütbesi alabilirsin. Ve sonraki gün de piskopos olarak takdir edilebilirsin.
Eres un diácono, puedes ser ordenado sacerdote... y consagrado como Arzobispo al día siguiente.
Ücretsiz bir samuray yamağı.
Es escudero sin ninguna paga.
Bu aşağıIık gemi yamağı böyle bir bıçağı nerden bulmuş?
¿ Dónde robaría una daga así un crío piojoso como él?
Bir haftada, her karavana aşçısının bir Çinli yamağı oldu.
Una semana después, todos los cocineros tenían a un ayudante chino.
Sende adi bir yamağın kafası var.
Tiene mentalidad de tendero.
Tesadüfen personelinin parçası oldum, Majesteleri, öfke anlarının birinde Volk adlı bir yamağı dışarı attığında.
Me llamo Richard Hornig. Serví al rey diez años.
Tesadüfen personelinin parçası oldum, Majesteleri, öfke anlarının birinde Volk adlı bir yamağı dışarı attığında.
Pasé a ser criado suyo por casualidad, cuando el rey, en un ataque de ira, echó a Volk.
Burada 6 seyis yamağına yetecek iş var.
Hay suficiente trabajo para seis personas.
# Geçen Pazartesi, Leyden'da aşçı yamağı olan, "Çocuk" lakaplı... #... Adriaen Adriaenszoon hırsızlık suçundan asıldı.
El lunes pasado, el pinche Adriane Adrianszoon, conocido como El Niño, fue ahorcado por robar.
"... seyis yamağının... kovalarca...
"... junto a un galón... ¡ un galón!
Yamağım için bir alkış.
Un aplauso para mi "secretario".
Ne olarak? Snop bir barda garson yamağı mı?
¿ Y ser un maletero en un sitio lujoso?
Papaz yamağı olduğu döneme kadar inceledik. Ve o bir Papaz yamağıymış.
Revisamos hasta ver si fue monaguillo, y sí fue monaguillo.
Büyük Archie Long garson yamağı olmuş.
El gran Archie Long trabajando como muchacho de mandados.
Bir ahçı yamağından daha az kazanan kaç erkek 100.000 dolar borçlanabilir ki?
¿ Cuántos hombres que ganan menos que un freidor de patatas... Pueden decir que perdieron $ 100,000?
Bir ahçı yamağından daha az kazanan kaç erkek 100.000 dolar borçlanabilir ki?
¿ Cuántos hombres que ganan menos que un freidor de patatas... pueden decir que perdieron $ 100,000?
Aşçı yamağı çocuk nerede?
¿ Dónde está el chico de la cocina?
Ama dış kapının anahtarı yamağımda.
Pero el chico tiene la llave de la puerta exterior.
Mufasa'nın küçük yamağısın.
Eres el pequeño esbirro de Mufasa.
Denizci, oduncu ve aşçı yamağı olarak. Yoksa hepsi yalan mıydı?
Marinero, leñador, cocinero. ¿ Era mentira?
Hepsi failin bu masaya atladığını görmüş... sonra bu demire atlıyor ve parende atıyor, ve yamağın üstünden atlıyor, sokağın aşağısına koşuyor ve aşağıdaki yoldan sola dönüyor.
Todos vieron al asesino saltar a ésta mesa... y luego brincar a ésta barra y hacer una pirueta, y ya sobre la banqueta, y corrió calle abajo, dobló a la izquierda y se perdió.
Veya belki sadece çok ezik bir rahip yamağıdır.
O tal vez sólo un monaguillo bastante descontento.
Çünkü seni mutlu etmek istiyor, yamağını iyi eğittin.
Lo habrá dicho para que estés contenta. Le has educado muy bien.
Oo, Batman'in yamağı gelmiş.
¿ Qué tenemos aquí? ¿ Un Batman en versión ligera?
Bu doğru, sen işine bak, "garson yamağı".
Eso, ocúpate de tus asuntos.
Kardeşim onu hapse tıktığında garson yamağıydı.
Era ayudante de camarero.
Bütün arkadaşlarına mutfakta aşçı yamağı olarak çalışıp sizinle kira masraflarını ödediğini anlatıyor Bayan Klein!
Le cuenta a sus compañeros que de noche trabaja en un restaurante como ayudante de cocina, para ganarse cama y comida en su casa, Sra. Klein.
Bırakın da eski haber çoban yamağı kahvaltı hazırlasın.
Déjeme prepararle el desayuno.
Ross Halpo, aşçı yamağı.
Ross Halpo... jefe de cocina.
Aşçı yamağı Ross'tu.
Era Ross.
Ben aşçı yamağıyım. 20 kişinin bana borcu var.
Soy el jefe de cocina, 20 vienen a mi por sustancias recreacionales.
Bu, aşçı yamağının bıçağı.
Bueno, este es el cuchillo del jefe de cocina.
"Aşçı yamağı, alabalığın filetosunu çıkarırken etin % 89'unu kurtarıyor. Piyasadaki aşçılardan % 6 daha iyi."
"El jefe de cocina obtiene el 98 % más de carne en el filet de trucha... seis porciento mejor que cualquier chef de la línea."
- Eee? Yapmamız gereken tek şey fidye vermek onlar da garson yamağını bize geri verecekler. Sorun yok.
- ¿ Entonces?
Hepsi failin bu masaya atladığını görmüş... sonra bu demire atlıyor ve parende atıyor, ve yamağın üstünden atlıyor, sokağın aşağısına koşuyor ve aşağıdaki yoldan sola dönüyor.
Todos vieron al asesino saltar a ésta mesa... y luego brincar a ésta barra y hacer una marometa, y ya sobre la banqueta, y corrió calle abajo, dobló a la izquierda y se perdió.
Buldum. Ted Martinez. Havacılık Makinist Yamağı, Astsubay.
Lo tengo. " Ted Martínez maquinista de aviación, segunda clase.
Lapérouse'un garson yamağı.
" Aprendiz de camarero en Lapérouse.
Ahçı yamağı mı?
¿ Freidor de patatas?