Yapacak bir sürü işim var translate Spanish
140 parallel translation
Pardon, yapacak bir sürü işim var.
Disculpe, tengo un millón de cosas que hacer.
Ama yapacak bir sürü işim var.
Tengo muchas cosas que hacer.
Yapacak bir sürü işim var.
Tengo montones de cosas por hacer.
Çocuğu yemeğe götüreceğim, sonra hemen Roma'ya dönüyorum... çünkü yapacak bir sürü işim var.
Llevo a almorzar al niño y regreso rápido a Roma, porque tengo mucho trabajo.
Bu sabah yapacak bir sürü işim var.
Tengo un montón de cosas que hacer esta mañana.
Olamaz, yapacak bir sürü işim var.
Oh querida, tengo tanto trabajo que hacer.
Yapacak bir sürü işim var.
Tengo mucho que hacer.
Geç kaldım, gitmem lazım. Yapacak bir sürü işim var.
Tengo que irme, ya llego tarde.
Bir hafta yatamam ben, yapacak bir sürü işim var.
- No puedo, tengo mucho trabajo.
Yapacak bir sürü işim var.
Todavía tengo que hacer muchas cosas hoy.
Yapacak bir sürü işim var, artık devam etsek diyorum sen ne dersin?
Tengo mucho que hacer, así que deberíamos seguir... ¿ no lo crees?
Yapacak bir sürü işim var.
Tengo que trabajar.
Oteldeyim ve yapacak bir sürü işim var.
Aún estoy en el hotel y quedan muchas cosas pendientes.
Willy, bundan sonra yapacak bir sürü işim var.
Willy, luego de esto todavía tengo mucho trabajo que hacer.
Yapacak bir sürü işim var.
Hay tanto que hacer.
Saat çok geç oldu ve yapacak bir sürü işim var. Beni yargılama Grady olur mu?
Es realmente tarde, y tengo muchas cosas que hacer... no me juzgues, Grady, ¿ eh?
- Yapacak bir sürü işim var.
- Tengo muchas cosas que hacer.
Bekle, yapacak bir sürü işim var. Gideceğim yerler, buluşacağım insanlar var.
Debo hacer cosas, ir a sitios y conocer gente.
Kılıfı koparttın, yapacak bir sürü işim var. Sana ne yanlış yaptım ben?
Me has roto la funda y tengo que ir a trabajar. ¿ Yo qué coño te hecho?
Acele et, Willem, yapacak bir sürü işim var.
¡ Vamos, Willem! ¡ Tengo cosas que hacer!
Yapacak bir sürü işim var.
Tenemos demasiado que hacer.
Hallie, kız arkadaşını bu geceki martini partisine getirecek misin? - Yapacak bir sürü işim var.
Bien, Hallie, ¿ vas a traer a tu amiga a nuestra fiesta de esta noche?
- Yapacak bir sürü işim var.
Estoy muy ocupado. Discúlpeme.
Biliyor musun, aslında yapacak bir sürü işim var.
Tengo mucho trabajo que hacer.
Yapacak bir sürü işim var.
Yo tengo demasiado trabajo.
Şey, yapacak bir sürü işim var, ve...
Gracias. Me alegro de que Bender pueda sentir mi dolor. Alegría.
Yapacak bir sürü işim var zaten.
Tengo mucho trabajo que hacer aquí.
Üstelik yapacak bir sürü işim var.
Hay tanto que hacer aquí.
Sorun değil. Yapacak bir sürü işim var.
Tengo mucho trabajo que hacer.
Yapacak bir sürü işim var.
Tengo mucho trabajo que hacer.
Yani burada yapacak bir sürü işim var ama birşeyler yapmaya çalışırım.
Tengo mucho que hacer, pero veremos qué puedo hacer.
Benim de yapacak bir sürü işim var bugün... ama yine de kahvaltı için zamanım var.
Yo también tengo mucho que hacer hoy... pero aún tengo tiempo para desayunar.
Bu inanılmaz. Yapacak bir sürü işim var ama bir şeyi merak ediyorum.
Es increíble, tengo un millón de cosas que hacer pero tengo curiosidad.
Yapacak bir sürü işim var.
Tengo mucho trabajo.
Sabahleyin yat St. Barts'a gitmek için ayrılmadan önce yapacak bir sürü işim var.
Tengo mucho que hacer antes de que el yate zarpe a St. Barts mañana.
Yapacak bir sürü işim var. Seninle vakit harcayamam.
Tengo mucho que hacer, no puedo perder el tiempo con Vd.
Yapacak bir sürü işim var.
Tengo un montón de trabajo que hacer.
Yapacak bir sürü işim var. Ayrıca bugün "Kızınızı İşe Götürün Günü".
Estoy ocupado, y es el Día de Trabajar con las Hijas.
Dinle, dostum, reddedilmiş eski sevgililerle uğraşmak dışında yapacak bir sürü işim var.
Amigo, ya tengo muchos problemas como para hablar con un novio abandonado.
- Şu andan itibaren yapacak bir sürü işim var.
- Tengo mucho trabajo.
Akşama kadar da hiçbir telefonu bağlamayın. Yapacak bir sürü işim var.
No me pases ninguna llamada por lo que queda de día, porque... porque tengo un millón de cosas que hacer.
Yapacak bir sürü işim var.
Tengo un millón de cosas que hacer.
Yani, yapacak bir sürü işim var zaten.
Quiero decir, tengo mucho que hacer de todas formas.
Yapacak bir sürü işim var, gitmem lazım!
Llamaré a un médico.
Çok yorgunum ve yapacak bir sürü işim var.
Estoy muy cansado.
Şimdi izin verirsen, yapacak daha bir sürü işim var.
Excúseme Drogo, aún tengo tanto que hacer...
Üzgünüm, yapacak bir sürü evrak işim var.
Lo siento tengo una pila de trabajo por hacer.
Sabahtan beri kıpırdayamadım. Yapacak bir sürü de işim var, ama bir türlü el atamadım.
Joder, tengo miles de cosas por hacer, y no he hecho nada todavía..
Ayrıca yapacak bir sürü ayak işim var.
Y tengo cosas que hacer.
Yapacak bir sürü- - bir sürü işim var buna odaklanmam lazım
Tengo el plato lleno y mucho en que concentrarme.
Dostum, yapacak bir sürü işim var.
Viejo, tengo mucho trabajo por hacer.