Yasal olarak translate Spanish
1,927 parallel translation
Yasal olarak, bu gizli muhafızlar, hukuki işlemlerden muaflardı.
Por encima de la ley, eluden los procedimientos judiciales.
Yasal olarak onlara hakkımızı nasıl devredebiliriz?
¿ Como podremos transferírselos legalmente?
Yasal olarak suçsuz veya suçsuz olmaları umurumda değil.
No me importa si legalmente es un adulto o no.
Yasal olarak böyle bir şey yapmaya zorlanamaz.
Estamos haciendo todo lo que podemos para asegurar su seguridad.
Pekala, kısaca bunları sen imzalayana kadar hala benim yasal olarak babamsın.
Vale, básicamente, hasta que no firmes este papel, seguirás siendo legalmente... mi padre.
Şimdi, Catherine Cassidy ve Nathaniel Bazile hala yasal olarak ebeveynlerin.
Catherine Cassidy y Nathaniel Bazile siguen siendo legalmente tus padres. En realidad no lo son.
"Mia yasal olarak Sheldon Burgess tarafından evlat edinilmişti. Namı diğer, palyaço Cleo."
"Mia fue legalmente adoptada por Sheldon Burgess, también conocido como Cleo el payaso".
Siz bana hep Carol dediğiniz için gidip yasal olarak değiştirdiğimden beri.
- Desde que que me lo he cambiado legalmente porque tu siempre me llamas Carol. Wow, eso es...
Yasal olarak, ben mirastan payımı almış olacağım ve boşanacağız.
Legalmente, mi parte del dinero se pondrá a mi nombre.. .. Y nos divorciaremos.
Oylamayı yapmanın tüm amacı yasal olarak geri dönebilmem içindi.
Sabes, todo el asunto de hacer una votación era para que pudiera regresar de forma legítima.
İçlerinden bazıları yasal olarak çalışıyor.
Varios de los cuales están al frente de empresas legítimas.
Ailelerin uzaklaşması ile birlikte ikinci kredileri yasal olarak görmek durumundalar.
Como las familias están separadas tienen que asumir que las hipotecas adicionales son legítimas.
Cate ve Baze hazır olduğumda velayetimi yasal olarak almak için imzalamış.
Cate y Baze los firmaron. Para adoptarme legalmente... cuando esté lista.
Yasal olarak aklanmış olsam da, içim içimi kemiriyor.
Aunque ya esquivé el asunto legal tengo todo este asunto creciendo dentro mío.
Şu anda da görevini tamamlayıp, bağışlanana kadar yasal olarak ondan sorumluyum.
Y soy el responsable legal durante toda esta misión. El tiempo puede pasarse por alto.
Tamam, bakalım doğru anlamış mıyım : Bütün bu parayı yasal olarak kazandın ama parayı eğlenceye harcamaya korktun öyle mi?
De acuerdo, déjame entenderlo bien, conseguiste todo este dinero, legítimamente, pero estás demasiado asustado para hacer algo divertido con ello?
Onun için yasal olarak burada ikamet etmek gerekiyor.
Creí que tenias que ser un residente legal para, ya sabes...
Kime göre, sen ve Sam mi yoksa... Oylamayı yapmanın tüm amacı yasal olarak geri dönebilmem içindi.
De acuerdo con eso, tú y Sam o... ya sabes, lo de preparar la votación fue para poder volver legítimamente.
Ekonomi çark edince, insanların parasını yasal olarak alabileceğini anladı.
Cuando la economía cambió, se dio cuenta que podía sacarle dinero a la gente legítimamente.
Çıplak popolarınıza şaplak atmaya yasal olarak iznim var!
Legalmente, puedo darles palmadas en sus trasero desnudos.
Bunca zaman, yasal olarak.
Ilegalmente, después de todo este tiempo.
Anlıyorum ama yasal olarak kapıyı açamam.
Entiendo, pero legalmente, no puedo abrirle la puerta.
Yasal olarak yani.
Propiamente dichas.
Bizimki gibi performans ve karizmaları yok ama yasal olarak kardeşiz.
Puede que no tengan nuestro historial, o nuesto "je ne sais quoi", pero son nuestro hermanos legitimos.
- Gitmeyeceğim. - Gideceksiniz. Bu olay yasal olarak çözülene kadar bir şeyler yapmalıyım.
Sólo personal médico esencial en esta habitación.
Yasal olarak yani.
Como tal.
Yasal olarak mı ayrıldınız?
¿ Separados legalmente?
Bunu yasal olarak yapabilir misin?
¿ Puedes hacer eso legalmente?
Bilerek çalıntı mal satın aldığı için yasal olarak kimseye haber veremez. İnanılmaz.
Ha comprado un artículo robado y no puede informar a las autoridades.
Yasal olarak, başka bir şansmız yok, bayım
Legalmente, no tenemos otra opción, señor.
Yasal olarak, söyleyemezdim.
La ley me lo impide.
Yasal olarak ; korunma talebi aldığımız her olayda, suçlanan memurun davranış geçmişini kendisine ya da şubesine haber vermeksizin incelememiz gerekir.
Cuando tenemos un pedido de revisión se nos requiere examinar la la conducta del oficial acusado sin notificar a su división ni a él.
Şef, yakınları olmadan, biz yasal olarak....
Jefa, sin familiares, estamos legalmente obligados a encontrar...
Son kontrol ettiğimde ailemiz beş kişiydi yani yasal olarak her şeyin % 30'una sahibim.
La última vez que revisé, éramos cinco en esta familia, así que legalmente, me pertenece el 30 por ciento de todo.
Yasal olarak öyle değil, Detektif.
difícilmente es una doctrina legal, Detective.
Yasal olarak buradasın.
Estás aquí legalmente.
Yasal olarak bu ülkedeyim ben.
Estoy en este país legalmente, sabes.
Tabi bunu bir sır olarak saklamalıydım. Çünkü bu yasal değil, ki bu doğru.
Salvo que tenía que mantenerlo en secreto, porque es ilegal, lo cual es cierto.
"Homoseksüellik iğrenç bir şey ve asla bir cinayet ya da soygun gibi yasal insani bir hak olarak kabul edilemez."
"La homosexualidad es una abominación y nunca debe ser reconocida como un derecho humano legal más que un robo o un asesinato".
Yasal bir zorunluluk olarak Medeni Kanunun evlilik maddelerini okuyacağım.
Bajo las reglas, me pongo a leer los artículos del Código Civil que rigen los derechos y deberes de los cónyuges.
Beni Arayıcı olarak tanıyorsunuz ama benim gerçek adım Panis Rahl oğlu Richard Rahl. D'Hara tahtının yasal varisiyim.
Me conocían como el Buscador, pero mi verdadero nombre es Richard Rahl, hijo de Panis Rahl, y legítimo heredero del trono de D'Hara.
Şu elimizdeki tek kanıt baylar vekil Fraga'nın telefon görüşmesi kaydıdır. Bu kayıt da Albay Roberto Nascimento'nun eski eşinin evinde, onu gizlice dinleme emri vermesine bağlı olarak yasal olmayan yollardan elde edilmiştir.
La única evidencia que nosotros tenemos hasta ahora, señores míos... es que la grabación telefónica del Diputado Fraga... fue obtenida a través de una escucha telefónica ilegal... que el Coronel Roberto Nascimento dio orden de efectuar... en la casa de su ex-esposa, para espiarla.
Enerji Görev Gücü'nün ve sanayi adına yapılan yüz milyon dolarlık lobi faaliyetinin, Güvenli İçme Suyu Yasası'nda Halliburton yasal boşluğu olarak bilinen bütün petrol ve gaz sondaj şirketlerine bilinen tehlikeli maddeleri yer altına,.. ... su kaynaklarına ya da onların yakınlarına enjekte etmesine izin veren kanunun geçmesinde önemli payı oldu.
La Energy Task Force y 100 millones de dólares dados por los industriales son decisivos para lo que llamamos el vacío jurídico de Halliburton de la ley sobre el agua potable, autorizando perforaciones de petróleo y de gas, de injectar productos peligrosos y no controlados
İroni olansa suçlayan kişinin de suçunun aynı olmasıdır. Hal böyleyken davacı bu mahkemeyi kullanmaya çalışıyor. Ve siz jüri, yasal günah affediciler olarak günahlarından arındırmanın bir yolusunuz.
Y aún así, ella buscar usar este tribunal y a ustedes, su jurado, como un tipo de absolución legal, y una manera de limpiar sus pecados así que ella no necesita responsabilizarse de ellos.
Ben, yalnız, Jane Yalnızkadın olarak bilinen kişi, Dr. Kaplan'nın ofisini herhangi bir yasal yükümlülükten muaf tutuyorum.
" Yo,'La Sola', también conocida como'Jane Mujertriste', libero a la oficina del Dr. Kaplan de cualquier responsabilidad legal...
Richard'ı yasal varis olarak kabul etmemişlerdi.
Rechazaron aceptar a Richard como legítimo heredero.
Yani biliyorum bunun teknik olarak yasal olmadığını.
Ahora, yo conozco eso, uh... Tecnicamente eso no es ilegal.
Joe'yu, iyi günde, kötü günde zenginlikte ve fakirlikte yaşadığım sürece yasal eşim olarak kabul ediyorum.
Yo te elijo Joe para que seas mi esposo en lo bueno y en lo malo En la riqueza o en la pobreza Por el resto de nuestras vidas.
Ben Joe, Allison'ı yasal eşim olarak...
Yo, Joe, Te elijo Allison para ser mi esposa.
Hayır Bay Patel. Müvekkilim yasalara uyan bir vatandaş olarak yasal ötanazi istiyor.
Como ciudadano respetuoso de la ley es legal que mi cliente pida la eutanasia.
Stan'in yasal vasisi olarak, Başvuracağı yerle ilgili benim de söz hakkım olmalı.
Como tutor legal de Stan, me gustaría dar mi opinión sobre dónde matricularlo.