English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Y ] / Yazın

Yazın translate Spanish

22,646 parallel translation
Şöyle yazın...
Escribe lo siguiente :
... burada ifadesini verdiğim olay... Tarih ve saati de yazın.
"Declaro por la presente que", y pon la fecha y hora.
- Bir ceket giyiyor yazın ortasında bile, yani en azından öyle diyorlar.
- Lleva cazadora, aun en pleno verano, o eso dicen.
El yazın berbat.
Tu letra es horrible.
Bu senin el yazın, Terry. Doğru mu?
¿ Es tu letra, Terry, verdad?
- Sizin el yazınız gibi görünüyor Bay Palmer.
Parece como su letra, Sr. Palmer.
- El yazını mı tanıdı?
¿ Reconoció tu escritura?
Yazının starı sensin.
Es la estrella de esta nota.
O kâğıdı hemen burada yazın.
Escriba ese papel, aquí mismo.
2003 yazını MTV Yazlık Evi'nde geçirmişsin.
Te pasaste el verano del 2003 en la casa de playa de MTV.
Yaz numarasını.
Apunta su teléfono.
Gitmezsen yazık olur fakat yine de senin kararın.
Sería una lástima, pero es tu decisión.
10,000 dolar ödüllü Genç Avcı Büyük Şampiyonası'nın yer aldığı Yaz Klasikleri Gençler Şenliği'ne hoş geldiniz.
Bienvenidos al Festival clásico juvenil de verano con el premio de $ 10.000 del Gran Campeonato Junior Hunter.
Ayrıca elimizde genç bir kadının, bir çalışanınızın Goodwin'in 8 Mart'ta Cincinnati'deki etkinlikte gönüllü kılığına girdiğini belirten yazılı ifadesi var.
También tenemos el testimonio de una joven del personal, que dice que Goodwin se hizo pasar...
"Yazıklar olsun size Sayın Başkan."
"Qué vergüenza, Sr. presidente"?
Basın hala Castle'ı sadece kafayı yemiş bir manyak olarak yazıyor.
La prensa sigue describiendo a Castle como nada más que un lunático trastornado.
Makalenizde hiçbir yakını bulunmadığı yazıyor gerçi diğer gazeteler de aynı şeyi yazıyor.
Según su artículo, no tenía parientes, como lo dicen todos los diarios.
Ancak dosyalarınıza ve eski yazılarınıza bakabilirsem belki çözebilirim.
Si pudiera investigar sus archivos o revisar sus ediciones pasadas, quizá podría descubrirlo.
Raporunda Lisa, Frank Jr. ve Maria Castle'ın tek bir kurşunla öldürüldüğü yazıyor, Frank birden fazla yara olduğunu söylemişti ama.
Su informe dice que tanto a Lisa, a Frank, Jr. y a Maria Castle los mataron con una sola bala. Frank dice que había heridas múltiples.
- Geçen yaz bebek bakıcılığı sayesinde beş bin dolar kazandın.
Usted ha hecho cinco de los grandes última niñera verano,
Bay Rory'yi tekrar Chronos yapacaklar... - Bense nükleer bir patlamaya neden olmak üzereyim. - Kaptan da geleceğimizin çoktan yazıldığını düşünüyor.
Están convirtiendo al Sr. Rory de nuevo en Chronos, yo... estoy a punto de sufrir una fusión nuclear... y nuestro capitán piensa que nuestro futuro ya está escrito para nosotros.
Onlara ve küçük laptoplarına bak bir sonraki senaryolarını yazıyorlar derinlerde başaramayacaklarını bilseler de hayallerle kendilerini avutuyorlar.
Míralos en sus computadoras portátiles, escribir el próximo gran guión, torturándose con los sueños que conocen, en el fondo, jamás lo lograrán.
Ayrıca "kontratı" da gördüm. Bir striptizcinin tangasının üzerine rujla yazılmıştı.
Y he visto su "alquiler"... estaba escrito con pintalabios en el tanga de una estríper.
Yazın bunu oraya.
Y puede escribir eso.
Bu arada, Buda'nın yazılı ifadesinden bahsetmek yok.
Mientras tanto, no se menciona de la exposición de los hechos de Buda.
Hickman'ın söylediği her şeyi kaydedip, tüm konuşmalarımızı da elle yazıya döktüm.
Grabé todo lo que Hickman dijo y transcribí las conversaciones.
Çok yazık. UZI'yi Emile'e yardım etmek için kullanacağını sanıyordu.
Ella pensó que con la Uzi ayudarías a Emile.
Bu el yazmasında bizzat Tanrı tarafından yazıldığını yer alır.
De este manuscrito se dice que... el mismo Dios es su autor.
Profesyonel yakın korumalar bu türden hizmetle sunmaz ne yazık ki.
Me temo que un guardaespaldas profesional no ofrece ese tipo de servicios.
Yaz kış gecesinin rüyasını yaptık.
- Hicimos Sueño de una noche de verano. - Es cierto.
Ve yıllarca komün hakkında Facebook'taki yazılarınızı takip ediyordum.
Y he seguido tus publicaciones en Facebook sobre La Comuna por años...
Yazılan makalelerle sadık güneylileri Jesse James'e destek olmaya ve yaptıklarının yanında olmaya çağırıyorlardı.
Los artículos apelan a que los leales al Sur apoyen a Jesse James y a su causa a un nivel sin precedentes.
Pekâlâ, soyadlarını e-postalarına yazıyorum ve bir şeyler çıkması gerek.
Si escribo su apellido en la casilla de correo, debería salir algo.
Hala araştırıyorum ama etiketleri, blog yazılarını ve festivalle ilgili haberleri tarıyorum.
Sigo investigándolo, pero he estado buscando hashtags, blogs y fuentes de noticias sobre el festival.
Ama eczane kayıtlarından bağışıklık baskılayan ilaçlar yazıldığını söyleyebilirim.
Pero te puedo decir, a través de los registros de farmacia, a quienes se prescribió inmunosupresores.
Lumen'ın bir pasajında "Efendi'nin sessiz sesi" yazıyor.
Un pasaje en el Lumen se refiere a "La silenciosa voz del Amo".
Burada "Mısırın Meir şehrinden gelen Kadim bir avcının salgını sonlandırıp, dehşet verici hükmünü sonsuza kadar bitirdiği yazıyor"
Aquí dice que un antiguo cazador egipcio del pueblo de Meir logró enterrar la plaga y poner fin a su reinado.
Hayır. Aslında, bu olayın tutulma sırasında gerçekleşmesi gerektiği yazıyor.
En verdad, afirma que este evento debe ocurrir durante una ocultación.
Bütün inanca, kutsal şeylere karşın yine de kutsal yazılar üzerinde çalışmana izin verilmiş olması zaten yeterince kötü.
Es suficientemente malo que, contra toda conciencia y contra todo lo que es sagrado, te hayan permitido pintar las escrituras sagradas.
Hayır ne yazık ki, kan dökmenin sınırı vardı ki her zaman bu daha avantajlı.
No, por fortuna, hubo un derramamiento de sangre limitado. El cual siempre es favorecido.
Benim muhtemelen bilmediğim yüz tanıma yazılımını kullan da Jilly ile bağlantısı var mı bir bakalım.
Así que utilice su software de reconocimiento facial Que no se supone que debo saber sobre Para ver si se puede poner ninguna de ellas con ella.
"Farenin biri gitti ikisi kaldı." yazısını?
¿ "Una rata muerta, quedan dos"?
Şahsi yazışmalarınızı okumadığım halde benimkine erişim hakkı veriyorum.
Y aunque yo no voy a leer su correspondencia personal quiero que tengan acceso a la mía.
9 / 11'in ertesi günü orduya yazıldığın doğru mu yoksa sadece öyle mi söylüyorsun?
¿ Es verdad que se alistó un día después del 11-S o solo lo dice por decir?
Evet, nasıl yazıldığını biliyorum.
Sí, ya sé cómo se escribe Bates.
Bahse girerim bu insanların iyiliği yaz yağmurunu gören kurak tarla gibi kısa sürer.
Cualquier lado bueno se seca más rápido que la lluvia en verano.
- Kâğıtta arabanın içinde yolculuk etmem gerektiği yazıyor.
Eso dice que se supone que viaje dentro del carruaje.
- Yazın.
Escríbalo.
Ailem okuyamasın diye bu mektubu Fransızca yazıyorum.
Te escribo esta carta en francés para que mis padres no puedan leerla.
Bildiğiniz üzere Dwight'ın babası geçenlerde Florida'ya atandı ve amacım Dwight'ın ailemle yaşamasaydı fakat ne yazık ki...
Como todos sabéis, el padre de Dwight ha sido recientemente destinado a Florida y fue mi intención tener a Dwight viviendo con nosotros, pero desafortunadamente...
CCU'nun mühendislik programına girmek için yazdığım proje yazısının şimdiye kadarki kısmı.
Por lo tanto, esto es lo que tengo hasta ahora para mi ensayo proyecto Para entrar en el programa de ingeniería de CCU.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]