Yazıyorum translate Spanish
4,014 parallel translation
Akşamları kamp ateşinin yanında yorgun argın yazıyorum mektupları. Yakında ellerinde geçecek olan ve göğsüne bastıracağın hatta ve hatta dudaklarına değecek olan bu kağıt parçasını kıskanıyorum.
Las noches en el campamento, cansado como estoy, te escribo... envidiando la hoja de papel que pronto estará en tus manos... apretada a tu pecho, quizas incluso a tus labios.
- Yeni bir kitap yazıyorum.
- Estoy escribiendo un nuevo libro.
Ablana mektuplar yazıyorum kitap okuyorum, resim yapıyorum, dikiş dikiyorum...
Le escribo cartas a tu hermana... Yo... leo pinto, coso.
Şu anda bir bölüm yazıyorum. Achilleas adlı genç bir Yunanla ilgili. - Ben mi?
Ahora trabajo en el capítulo de un griego llamado Achilleas.
Kendim için yazıyorum.
Escribo por mi cuenta.
Müzikalin senaryosunu yazıyorum.
Estoy escribiendo el libreto para esto.
* Sophie, işte bu yüzden bu mektubu yazıyorum sana * * Dinle, bir adam var, adı Vikont Valmont * * Annenim kuzeninin ikinci göbekten kuzeni *
* y, Sophie, por eso te escribo esto * * Porque hay un hombre, verás * * es el Vizconde Valmont * * un primo segundo del primo de mi madre * * que me miraría *
Aynı zamanda da e-posta yazıyorum.
Y también estoy escribiendo un email.
Bir piyes yazıyorum.
Estoy escribiendo una obra.
Erkek karakterleri kadınlardan daha iyi yazıyorum ve çok tuhaf çünkü büyüsüne kapıldığım kişi Marilyn'dır tıpkı onlar gibi sanırım.
Sigo escribiendo a los hombres mejor que a las mujeres, lo que es muy raro, porque Marilyn es la que más me seduce, igual que a ellos, supongo.
- Biliyorum, işte o yüzden günlük olarak yazıyorum ya.
Lo sé, es por eso que estoy escribiendo a diario.
Bazen ölüm ilanları için yazıyorum.
A veces recopilo información para obituarios.
- Raporu şu an yazıyorum.
Estoy tipeando el reporte ahora.
Hissettiklerimi yazıyorum.
Escribo lo que siento.
Tamam, tatlım, telefon numaramı yazıyorum.
Bien, cariño. Te estoy escribiendo el número de mi celular. ¿ Ves?
Ne kadar bayık olduğun hakkında bir blog yazıyorum.
Estoy escribiendo un blog sobre cuanto apestas.
Size bu mektubu birlikte çalıştığım eşsiz ve harika bir adam olduğunu ve turlarınıza çok eğlenceli katkılar yapabileceğini söylemek için yazıyorum.
Escribo para informar que uno de mis maravillosos colegas puede ser una gran atracción en su tour ".
Adını yazıyorum.
Te anotaré.
- İşte o yüzden yazıyorum ya.
- Por eso estoy escribiendo a diario.
Tur dönemi çok fena müzikal yazıyorum.
Escribo increíblemente bien durante las giras.
Şaka makinem için şaka yazıyorum. Polonya ile ilgili harika şakalarım var, ve bunlar işe yarayacak, çünkü ben de Polonyalıyım.
Estoy escribiendo chistes, tengo algunos polacos muy buenos,... que funcionan porque soy polaco.
Ben tiyatro için bir eser yazıyorum, konusu ise... - Ya siz?
Yo estoy intentando escribir una pieza teatral, y el concepto es- ¿ Y tú?
Gazetemizin kültürlü okuyucu çekirdeği vardır. Bu kişiler enayi değildir. Onlar için yazıyorum.
Nuestro periódico tiene lectores cultos que no les agrada que los tomen por tontos.
Kısa mesafe koşucusu stilinde yazıyorum.
He sido un escritor de corto aliento.
Garret Jacob Hobbs hakkında yazıyorum.
He estado escribiendo sobre Garrett Jacob Hobbs.
Bu mektubu Pancho Villa II nükleer denizaltından yazıyorum.
Te escribo abordo del submarino nuclear Pancho Villa segundo.
- Out için tavsiyeler yazıyorum.
- La columna de consejos para Out.
" Sana resmi bir asker olarak yazıyorum sevgili karıcığım silahlı ve üniformalı bir adam ölümün habercisi Nazi partisi beni bunun için eğitti.
"Te escribo oficialmente como soldado, mi queridísima esposa, un hombre de armas y uniforme..." "Un portador de muerte, que es para lo que el partido nazi me entrenó".
Yeni işler yapmayı planlıyorum. Yazdığım denemelerden de daha kaliteli işler. Yeni bir şiir yazıyorum.
Saben, hay algún trabajo nuevo planeado para ello, mi propio trabajo, más allá del ensayo que hago.
Bakalım, roman yazıyorum, bir de o var. Biterse yani.
Ademàs estoy escribiendo una novela, si es que alguna vez la acabo.
Yani çocukluğumdan beri şiir yazıyorum ben ve şairleri biliyorum.
Yo escribo poesía desde que era un niño. Conozco a los poetas :
David! Bu gece tarih yazıyorum David!
David, ¡ esta noche estoy haciendo historia!
Çağımızın müzisyenleri arasında en seçkin isim olarak, dehanıza hayran bir şekilde yazıyorum.
En profunda devoción frente de su genio como uno los músicos más destacados de nuestro tiempo.
Ben "Times" için yazıyorum.
Yo soy del Time.
Başka bir şey yazıyorum.
Se trata de otra cosa.
- Yazıyorum.
Lo estoy haciendo.
Tamam, şuraya yazıyorum.
Bueno, aquí está lo que voy a decir.
Bilirsin... o yaz tatilini boşa harcadığımızı düşünmeye başlıyorum.
¿ Sabes qué? Estoy empezando a pensar que desperdiciamos esas vacaciones.
Bu satırları sana ormanın öte yakasından yazıyorum.
Te escribo desde el otro lado.
Üzgünüm, kendi el yazımı okuyamıyorum.
Perdon, no entiendo mi propia letra.
Bay Possibilities ile yazışma yapanların tamamını şimdi araştırıyorum.
Estoy haciendo una búsqueda ahora mismo de toda la correspondencia con el "Sr.Posibilidades".
Artık ne yazık ki gemisinin limandan ayrılmasına pek kalmadı. - Anlıyorum.
No le queda mucho tiempo en este mundo, me temo.
- Tek bir yazıcı kullanıyorum.
... "Ia única impresora que uso". ¡ Esa misma!
Tahtının varisi benim, ama hala yaz işinde çalışıyorum.
Heredero de su trono oscuro, atrapado en este trabajo de verano.
Kurtarma Ekibi Üyesi. Yazıları anlamıyorum.
Todavía no lo puedo leer.
İşimi dikkatli yapıyorum, ne yazık ki siz de röportaj yaptığım 3 doktordan birisiniz.
Y por desgracia, soy meticulosa... así que Ud. es uno de los tres doctores que estoy entrevistando.
Bak "bilmi-yorum" yazıyor işte.
Mira... aqui dice "NOSE".
Öyle yazıyorlar. Yorum yapacak mıyız?
Se ha filtrado. ¿ Vamos a hacer comentarios?
Yaz boyunca yabancılara ve bütün sene boyunca da buranın sakinlerine hep satıyorum.
- Solo Dios sabe. En verano a extranjeros, y a los de aquí todo el año.
En favori lezbiyen bloğum Rizzoli Isles'da İma Edilenler'e yorum yazığımda haberi aldım.
Estaba dejando un comentario en mi blog lésbico favorito de Rizzoli and Isles cuando supe la noticia.
Bu yaz bir gezi planlıyorum. Görmek istediğim yerler hakkında birkaç not aldım.
Estamos planeando un viaje en verano He hecho algunas notas de los lugares que quiero