Yiyecegim translate Spanish
2,698 parallel translation
Kemeri yiyeceğim, alışkınım.
Me darán con el cinturón. Estoy acostumbrado.
Yemekte ne yiyeceğim?
¿ Qué cenaré?
Senin için bir kurşun yiyeceğim, baba.
Me llevaré una bala por ti, papá.
Bir şeyler yiyeceğim.
Voy a comer algo.
Yiyeceğim var, istersen.
- Tengo comida, si quiere un poco. - No quiero su comida.
Törenden sonra annemle akşam yemeği yiyeceğim ama yemekle parti arasında bazı arkadaşlar bir şeyler içeceğimi söyledim.
Voy a cenar con mi madre después de la ceremonia pero le dije que, entre la cena y la fiesta, iba a tomarme unas bebidas con los amigos.
Eğer burada daha fazla kalırsam kafayı yiyeceğim.
Voy a volverme loca si me quedo aquí más tiempo.
Ben ne bok yiyeceğim?
¿ Qué se supone que haga? - Mírame.
Bunu hayatımın sonuna kadar yiyeceğim.
Voy a comer por el resto de mi vida.
Gidip şu keklerden biraz yiyeceğim.
Voy a echar un vistazo a esos pasteles.
Hayır, hayır burada kafayı yiyeceğim birazdan.
Me estoy volviendo loca aquí dentro. Tengo que salir de aquí.
Annemle yemek yiyeceğim.
Tengo cena con mi madre.
Yiyeceğim.
Lo haré.
Anne, hep bu kadar az mı yiyeceğim?
Madre, ¿ otra vez solo más de esto verde?
Ama bundan sonra, gidip biraz gevrek yiyeceğim.
Pero después de esto, voy a triturar unos cereales.
- Kafayı yiyeceğim artık.
Estoy sólo al comienzo.
Bununla lapa hazırlasam, Geon Woo "Afiyetle yiyeceğim" derdi.
Solía cocinar almejas con esto... para Gun Woo, y se las comía todas.
Kahve içip dolaşacağım, yemek falan yiyeceğim.
Me voy a comer algo y a dar una vuelta.
Ne yiyeceğim o zaman?
¿ Y qué tengo que comer?
Kafayı yiyeceğim.
Me estoy volviendo loco.
Ryan, kafayı yiyeceğim.
Ryan, estoy desesperado.
Dedim ya, akşam yemeğini evde seninle yiyeceğim.
Te lo he dicho, voy a cenar contigo.
Bir şeyler yapmaya ihtiyacım var yoksa kafayı yiyeceğim.
Necesito algo algo que hacer, o me volveré loca.
Kızışmış köpek, seni çiğ çiğ yiyeceğim!
¡ Cacho perra, te vas a enterar!
Kafayı yiyeceğim, Schmidt. Bunu kaldıramayacağım.
Me estoy volviendo loco, Schmidt.
Ben karides yiyeceğim.
Tomaré gambas.
Yarın, güvenilmez bir arkadaşımla Giacomo'da 12 : 15'te yemek yiyeceğim.
Bueno, mañana voy a comer con un amigo que no es fiable, en Giacomo's a las 12 : 15
Kafayı yiyeceğim.
He perdido la cabeza.
Sallah, akşam yemeğinde ne yiyeceğim? "O kitle muhtemelen kanser."
Salla, ¿ qué cenaré? "Esa mancha es probablemente cáncer."
İşimin başına dönüp soğuk hindilerimi yiyeceğim ve gerçek bir patron gibi bu bağımlılığı bırakacağım.
Volveré a trabajar, comere mi pavo Y superaré esta adicción como el ganador que soy.
- Ben bunun şerefine yiyeceğim.
- Voy a comer a eso.
Ve sonra da o çeşmeyi yiyeceğim!
Y luego me voy a comer esa fuente!
Burada her gün yiyeceğim.
Aquí, podemos todos los días.
Çünkü hiç param yoktu, yiyeceğim yoktu.
Porque no tenía dinero, no tenía comida.
Bu eski "Ajanlar arkanda" numarasını mı yiyeceğim?
¿ Me sales con el viejo truco de "me persigue el gobierno"?
Sayenizde New York'a uçup, annemle birlikte hindi yiyeceğim için 2 kat daha mutluyum.
Pero ahora estoy el doble de contenta de volar a Nueva York para comer pavo con mi madre.
Benimkine de et, çünkü kocaman bir kase Cocoa Puffs yiyeceğim.
Vigila la mía, porque voy a comerme un enorme platón de cereal.
Abur cubur yiyeceğim, içki içeceğim hentai seyredip dünyanın yok olduğunu düşüneceğim çünkü öyle.
Voy a atragantarme, voy a beber, y voy a mirar algunos dibujos pornos asiaticos. y actuaré como si el mundo estuviera a punto de explotar, porque lo está.
Önce bir şeyler yiyeceğim.
Sólo dale un mordisco primero.
O şapkandan başlayıp seni zevkle yiyeceğim.
Realmente voy a disfrutar comiéndote, hasta ese sombrero.
Sonra da selam verdiğin herkesi yiyeceğim.
Y luego voy a comer a todos... a los que alguna vez saludaste.
Sanırım kaynaktan bir dürüm yiyeceğim.
Creo que pillaré unos tacos.
Ben marketten kızartma alıp kusana kadar yiyeceğim.
Voy a comprar un pollo frito del supermercado y comerlo hasta que me dé náuseas.
Okul, Glee Kulübü, Eğitim Kampı... ne zaman yemek yiyeceğim?
Con la escuela, el Club Glee y el campamento de entrenamiento ¿ cuándo se supone que coma?
Ben yemek yiyeceğim!
¡ Me voy a almorzar!
Nasıl yemek yiyeceğim ben?
¿ Cómo puedo comer?
Birkaç yatırımcıyla yemek yiyeceğim.
Me estoy probando las opciones.
Ziyaretlere gidip akşam yemeği yiyeceğim.
Visitar gente e ir a cenar.
Bir çatal bıçak alacağım ve o tombul yanaklarını yiyeceğim senin.
Voy a coger un cuchillo y un tenedor y a comerme esos mofletes.
Dedim ya, akşam yemeğini evde seninle yiyeceğim.
Te dije que cenaré contigo.
Hepsinden yiyeceğim.
Voy a comer de eso.