Yoli translate Spanish
58 parallel translation
Bu ne içindi?
Oh, yoli. ¿ Por qué lo has hecho?
- Oh, Selam, Yoli.
- Hola, Yoli.
Oh, Yoli. sa-sakin ol.
Yoli, cálmate.
Pekala bu sesiz sinema çok uzun sürdü. Ama Yoli'yi senin tam bir salak olduğuna ikna etmeyi başardım.
Bueno, me ha costado mucha mímica, pero me las he apañado para convencer a Yoli de que solo eres un idiota.
Ama Yoli'nin kimliği gizli kalmalı.
Pero la identidad de Yoli debe permanecer confidencial.
Gerçek adı Yolanda Concepcion'du. ... ama herkes ona "Yoli" diyordu.
Yolanda Concepción ese era su verdadero nombre pero todos la llamaban "Yoli."
Yoli'nin neye benzediğini biliyorum.
Conozco a Yoli.
Yazık. Yoli bu gece kulüpte miydi?
¿ Yoli estaba en el club anoche?
Peki, Yoli'nin görevi neydi?
¿ Y cuál era la misión de Yoli?
Yoli'nin cep telefonu da kayıptı, değil mi?
El teléfono de Yoli también está desaparecido, ¿ no?
Yoli'nin görevi hakkında ne biliyorlar?
¿ Qué sabe sobre la misión de Yoli? Nada.
Bu Elvia, Yoli'nin kuzeni.
Ella es Elvia, la prima de Yoli.
Hayır ama Yoli'nin günlük programını az çok biliyordum.
No. Apenas sé qué hacía Yoli a diario.
Sen ve Yoli, aileye böyle yardım ettiğine göre çok yakın olmalısınız.
Usted y Yoli deben haber sido muy unidas... Sí.
Yoli'yi çalışırken takip mi ediyordun?
¿ Seguiste a Yoli mientras estaba trabajando? - Es que- -
Yoli seni hak etmiyordu.
Yoli no te merecía.
Yoli hap kullanıyordu.
Yoli tomaba anticonceptivos.
Yoli'nin kuzeni kulüpten çıkarken mesaj yazdığını söylemişti.
La prima de Yoli dijo que ella envió un mensaje al salir del club.
Yoli'nin masası şu mu?
¿ El escritorio de Yoli estaba ahí?
Yoli'nin iş yerinden biriyle duygusal bir ilişkiye girip girmediğini biliyor musunuz?
¿ Sabe si Yoli tenía una relación amorosa con alguien de aquí?
Yoli birkaç hafta önce bir çeteyi incelerken bunları gönderdi.
Yoli aprendió a hacerlo cuando vigilaba a una pandilla hace un par de meses.
Yoli'nin cinayetinden iki gün önce.
Dos días antes del homicidio de Yoli.
Bakın, Yoli'nin araştırma raporunda Perrylerden bahseden hiçbir şey yoktu.
En los informes de vigilancia de Yoli ni siquiera se menciona a los Perry.
O kirli bir polis değildi.
Yoli no era corrupta.
Senden, Yoli'nin rüşvet alıp almadığını ya da Perry'ler denilen çeteyle bir bağlantısı var mı araştırmanı istiyorum.
Necesito que averigües si Yoli aceptaba sobornos o estaba en contacto con una pandilla llamada los Perry Boys.
Peki, sen ve Yoli yakın olmalısınız?
¿ Usted y Yoli deben haber sido muy unidas?
Ortağım, Yoli'nin bir ilişkisi olduğuna inanıyor gibi.
Mi compañera, al parecer, cree que Yoli tenía una aventura.
Yoli, Lalo'yu asla aldatmazdı.
No. Yoli nunca engañaría a Lalo.
Yoli'nin tuttuğu özel kayıtları yok muydu hiç?
¿ Yoli guardaba algún archivo privado?
Yoli cinayetten bir gün önce çocuklarının bilgisayarına bazı fotoğraflar yüklemiş.
Yoli subió fotografías de una casa en la computadora de sus hijas el día anterior al crimen.
Yoli cinayetini araştıran CBI ekibinin bir üyesiyim.
Soy una de las personas del CBI que está investigando el asesinato de Yoli.
Yoli'yi öldürmüş olabilirler.
Puede que ellos hayan matado a Yoli.
Yoli bu konuda nasıldı?
¿ Qué tal le iba a Yoli con eso?
Yani Yoli iyiydi ama sen daha iyisin sanırım?
Entonces Yoli era buena, pero, ¿ tú eres mejor?
Eğer öyleyse Vega davasını neden sen değil de Yoli aldı?
Entonces, ¿ por qué Yoli obtuvo el caso Vega y no tú?
Şöyle diyelim kısa etekler giymek konusunda sıkıntı yapmazdı.
Bueno, digamos que los vestidos cortos no perjudicaron a Yoli en nada.
Evet, Perry'lerin evindeki 0.38 kalibrelik Yoli'nin cinayetinde kullanılandan yani iki olayda da aynı silah kullanılmış.
Sí, los casquillos calibre 380 hallados en la casa de los Perry coinciden con los de la escena del crimen del Yoli y todos son de la misma arma.
Ayrıca sonuçlara göre Perry'ler de Yoli'nin öldürüldüğü gece öldürülmüş.
El forense estableció la hora de muerte de los Perry en la misma noche que la de Yoli.
Yani katil kimse Perry'leri ve Yoliyi'de o öldürdü.
O sea que quien mató a los Perry, asesinó a Yoli.
Perry'leri öldüren silah Yoli Concepcion'u öldüren silahın tıpa tıp aynısıydı.
El arma que fue usada para matar a los Perry es la misma arma que fue usada para matar a Yoli Concepcion.
Yoli'yi çok severdim.
Quería mucho a Yoli.
Yoli aynasız mıydı?
¿ Yoli era policía?
Yoli'yi ben öldürdüm ve Perry'leri de.
Yo maté a Yoli y también maté a los Perry.
Madem Yoli teşkilatta kirli bir polis olduğunu düşünüyordu neden bana söylemedi?
Cuando Yoli sospechó que había un policía corrupto ¿ por qué no vino a decírmelo?
Ben ve Yoli, biz birlikte geldik buralara.
Yoli y yo, estábamos juntas.
Yoli'yi öldürmek için Perry'leri kullandın.
Y culpaste a los Perry por el asesinato de Yoli.
Yoli'nin buna atlaması kolay olacaktı.
Fue fácil que Yoli cayera en eso.
Perry'leri Yoli'yi öldürmeye gidecek kadar işe çektin ama sonra neden onları da aynı silahla öldürdün?
Trabajaste tanto para culparlos por el asesinato de Yoli ¿ y luego los mataste con la misma arma?
Yoli'nin eşyalarını vereceklerini söylediler.
Van a liberar las cosas de Yoli.
EGD bize çok yöli peptik ülser olduğunu gösterdi. ve sekretin testi pozitif çıktı ki buda sizin Gastrinomatous Zollinger-Ellison Sendromu olduğunuz hakkınızda fikir verdi..
La gastroscopia mostró varias úlceras pépticas erosivas... y la inyección de secretina salió positiva, así que tiene el síndrome gastrinomatoso de Zollinger-Ellison.
Yoli.
Yoli.