Yüzügü translate Spanish
4,349 parallel translation
JFK'in yüzüğü Ivy'nin elbisesine takıldı. Hepsi bu.
El anillo de JFK se ha enganchado en el vestido de Ivy, eso es todo.
Şu yüzüğü bul.
Encontrar el anillo.
Yüzüğü ve onu kullanmanız konusunu tartışalım o zaman.
Discutamos el anillo y su plan de usarlo.
gidin, kullanın yüzüğü.
Vamos, usa el anillo.
Bu yüzüğü biliyorum.
Conozco este anillo.
Lucrezia'nın yüzüğü.
Es de Lucrezia.
Anneannemin nişan yüzüğü.
Es el anillo de la abuela.
- Yüzüğü görebilir miyim?
¿ Puedo ver el anillo?
Nişan yüzüğü, bir evlilik yüzüğü değil sonuçta.
Anillo de Compromiso no es lo mismo que Anillo de Boda.
Büyücü olup Hobbit'leri bulabilirsin. Yüzüğü yok etmelerine yardım edebilirsin.
No sé tal vez podrías volverte brujo, hallar a los hobbits y ayudarles a destruir El Anillo.
Parmağına yüzüğü taktın mı, işte o zaman seyreyle.
Cuando tengas un anillo en tu dedo, Señorita.
Elimi aldı ve yüzüğü parmağıma taktı.
Entonces tomó la mano y me puso un anillo.
Yüzüğü hala masanda saklıyor musun?
¿ Aún guarda ese anillo, bajo llave en su escritorio?
Söz yüzüğü verdi.
Le dio un anillo de compromiso.
Bununla ilgilenen bir şahıs, bu yüzüğü parmağına geçirirse ikimizin sonuda tam düşündüğümüz gibi olacak.
Si alguna parte interesada pone las manos en ese anillo, lo que veremos será el final del mundo exactamente, tú y yo.
Hangi yüzüğü kaybettin?
¿ Qué anillo has perdido?
Carmichael'ın yüzüğü.
El anillo de Carmichael.
Onlara yüzüğü, katil bir çete liderinden ele geçirdiğimi söyledim.
Les dije que el anillo había sido recuperado de un asesino.
Yüzüğü nasıl aldın?
¿ Cómo le compraste el anillo?
Cidden. Sonra işime başlayınca ona şimdi taktığı yüzüğü aldım.
En serio, pero luego comencé mi negocio y le compré el anillo que tiene puesto.
Yanımda durman senin için dezavantaj Şapkamın içine yüzüğü attığımda fotoğrafa gülümse.
Lo peor para ti, es que tienes que estar de pie junto a mí... Y sonreír a fotógrafos, cuando lance mi sombrero al anillo.
- Göbek yüzüğü.
- Un anillo en el ombligo.
Kutuyu açtım, yüzüğü gördüm, bir de not iliştirilmişti :
- Lo abrí, y era un anillo Con una nota en la que decía,
Culver'daki başarıları filan, annesi de Culver yüzüğü takmıştı.
Su madre llevaba su anillo de Culver.
Soy adınındaki tireyi bırakıp yüzüğü aldım.
Perdí el apellido y me quedé con el anillo.
Jamie bugün aynı yüzüğü takıyordu.
Jamie llevaba el mismo anillo hoy.
Bilmiyorum, belki de sihirbaz olup hobbit'leri bulur ve yüzüğü parçalarsın.
No se. Tal vez usted podría, uh, convertirse en un asistente, encontrar los hobbits y ayudan a destruir el anillo.
Yüzüğü çıkarmamda bir sakınca yoktur umarım?
¿ Te molesta si me lo saco?
Yüzüğü takmayı kendiliğinden bırakacak mıydın birgün?
¿ Habrías dejado de llevarlo por decisión propia?
Yüzüğü kaybettin. Hayatına devam et artık.
Perdiste el anillo.
O gece, babam trenden indiğinde kayıp yüzüğü, dikkatinin dağıImasına sebep olmuştu... Hemde oldukça. İyi misiniz?
Esa noche, cuando mi padre bajó del tren estaba distraído por haber perdido el anillo... Muy distraído. ¿ Estás bien?
Jamie aynı yüzüğü takıyordu.
Jamie llevaba el mismo anillo.
Yüzüğü unuttum.
¡ He olvidado el anillo!
Ona bu yüzüğü almak için kredi kartımın limitini bitirdim.
Sobregiré mi tarjeta de crédito para comprarle esto.
Ne yapayım ki yüzüğü?
- ¿ Qué haré con eso?
Evlilik yüzüğü.
Ahora yo también voy a dar algo.
Sınıf yüzüğü.
Anillo de la Universidad.
Üniversite yüzüğü. "New york" lu birşeydi.
Un no sé qué "Nueva York".
Sevgilim olmayacaksan, yüzüğü geri ver
Si no quieres ser mi novia, devuélveme el anillo.
- Ne aldı sana? Nişan yüzüğü değil o di mi?
¿ Qué conseguiste?
Yüzüğü takarsa anca o zaman
- Si llama, pon el teléfono hacia abajo. - Sí.
O yüzüğü daha önce de görmüştüm.
He visto ese anillo antes.
Yüzüğü var.
Veo un anillo de casada.
Yüzüğü hala takıyorsun.
¿ Cómo estás? ¿ Aún llevas el anillo, ah?
Sabrina'ya bir nişan yüzüğü almalısın.
Tienes que comprarle a Sabrina un anillo de compromiso.
Ben de Jimmy'ye, senin yüzüğü almak için ne kadar zor- -
Estaba diciéndole a Jimmy lo duro que trabajé para conseguir tu...
Şimdi sadece bu seferlik, acaba yüzüğü senden bugün alsam parasını da cuma günü maaşımı aldığımda versem olur mu?
Entonces, ¿ crees que sería posible, sólo esta vez, que me dieras el anillo hoy y te pagara el viernes cuando me den el cheque?
Bir düzine lezbiyene çakarak kazandığın parayla nişan yüzüğü almaktan daha romantik bir şey yoktur zaten.
Nada es tan romántico como comprarle a tu prometida un anillo con el dinero que has ganado por preñar a una docena de lesbianas.
Yüzüğü buldun mu?
¿ Encontraste el anillo?
O yüzüğü almak için çok şey yaşadım ben.
Las pasé canutas para poder comprarte ese anillo.
Yüzüğü mü?
¿ El anillo?