Yüzünden translate Spanish
49,432 parallel translation
Gail senin yüzünden falan gitmedi.
Gail no se ha marchado por tu culpa.
Belki de bunu iyi niyete veya oğluna olan sevgisinin yarattığı körlük yüzünden bu işe o işe uygun olmadığını görememesine bağlayabiliriz.
Tal vez podamos atribuírselo a la ingenuidad o a una especie de amor genérico por su hijo que le impedía ver la realidad de que su hijo no daba la talla y no estaba preparado para ese cargo.
Roma şehrinde her gün 2000 kişi ölüyordu. Ve hastalıktan etkilenenlerin dörtte biri de belirtiler yüzünden ölüyordu.
En Roma morían 2.000 personas diariamente y una cuarta parte de los infectados moría durante los síntomas.
Veba yüzünden beş milyondan fazla kişi öldü.
Más de cinco millones de personas han muerto de peste.
O öldü. Bu hafta başında. Veba yüzünden.
Ha muerto esta semana, por la peste.
Ve bunların hepsi senin yüzünden kızım.
Y es todo gracias a ti, chica.
Ancak düşme korkusu yüzünden yakınına gitmez.
Pero no se acerca al borde por miedo de caer.
Verilen, bu mükemmel suç değil, Ancak bazen, suçlular aptal şansı yüzünden özgürce yürürler.
Te lo concedo, no es el crimen perfecto, pero ocasionalmente, los criminales quedan en libertad por pura suerte.
FDA'ın güvenlik endişeleri yüzünden biyo kopyalayıcıların kullanımını tamamen yasakladığını daha yeni konuştuk.
Acabamos de discutir que la Administración de Alimentos y Drogas emitió una prohibición general para cualquier clase de bioimpresión debido a preocupaciones de seguridad.
Tahta yüzünden.
Es el tablero.
Onun gibiler yüzünden FDA var.
Por él existe una AAD.
Amy kaza yüzünden Izzy'nin kendini suçladığını bilmiyordu.
Lo que Amy no sabía acerca del accidente es que Izzy se siente responsable por él.
Izzy'nin baloncukları yüzünden kaymış.
Eran las burbujas de Izzy.
Şimdi, DNA'sının bir eşleşme olacağından eminim. Soygun sahasında bulunan kan yüzünden.
Estoy bastante segura de que su ADN va a coincidir con la sangre encontrada en la escena del robo.
Sadece senin yüzünden vardı.
Solo la tenía por su culpa.
Hayır, eğer geri dönseydi Yeni bir suç işlediği için değil, Ama bir hata yüzünden?
No, ¿ y si regresara no porque cometiera un nuevo crimen, sino por un error?
Bunun yüzünden beni daha ne kadar kızdıracaksın?
¿ Cuánto tiempo me vas a dar la paliza con esta cosa?
Sadece park cezası, bilirsin park ettiğim yer yüzünden.
Una multilla, ya sabes, por la manera en la que aparqué.
Hepsi o şey yüzünden!
¡ Esa planta lo arruinó todo!
Babanla abine olanlar yüzünden böylesin.
Sé que estás aquí por tu padre y tu hermano.
Deprem yüzünden soğutma sistemi reaktör 1'in 57. valfında bir çatlak meydana geldi.
Debido al terremoto, la válvula 57 de la unidad 2 del refrigerante se fisuró.
Kanun yüzünden şu anda bir sorun çıkartamayız bilmiyor musun?
Tenemos leyes que aprobar. ¿ No sabes que debemos ser discretos?
Hep senin yüzünden.
¡ Todo por su culpa!
Kaza onlar yüzünden oldu ama insanların onarmasını istiyorlar.
Mierda. Ellos son los que causaron esto. Y quieren que nosotros lo arreglemos.
Umarım sana müzede söylediklerim yüzünden istemediğin bir şey yapmadın.
Ojalá lo que dije en el museo no te haya hecho hacer algo que no querías.
- Bu evlilik yüzünden mi? - Hayır, ben...
- ¿ Por este matrimonio?
Şartlar ya da geçmişte olmuş olaylar yüzünden kapana kısılmışlar.
O están atrapadas por las circunstancias o por cosas que ocurrieron en el pasado.
Eminim Will bu belanın içine iyi niyeti yüzünden çekilmiştir.
Sé que se involucró en todo este lío con las mejores intenciones.
Kardeşin bir Dönüşen'le değiştirildi Goblinler yaptığın bir şey yüzünden peşinde. Seni kurtarmaya geldim.
Cambiaron a Enrique por un cambiante, te buscan los goblins y te salvaré.
Okuldan her yerin mor geliyorsun, gece yarısı gizlice dışarı çıkıyorsun ve saçma bir hareket ölçer yüzünden tutuklanıyorsun.
Vienes lastimado de la escuela, huyes a mitad de la noche, ¿ y te arrestan?
- Bir ay olacak hastane olayı yüzünden hâlâ konuşmuyor mu?
- Pasó un mes. ¿ Aún no te habla de lo del hospital?
Senin yüzünden Jim şu an hayaletlerden azar işitiyor!
¡ Rodeado de fantasmas por tu culpa!
Ve bence bu senin gibi insanlar yüzünden.
Y yo creo que eso se debe a la gente como tú.
Callan yüzünden mi?
¿ Es por Callan?
Beş yıl sonra, yeni kolonisini sömürme hırsı yüzünden çok büyük borçların altına girdi.
CINCO AÑOS DESPUÉS, HABÍA CONTRAÍDO GRANDES DEUDAS EN SU AMBICIÓN DE EXPLOTAR LA NUEVA COLONIA.
Dosyada meth suçlamaları yüzünden ceza aldığı yazıyordu.
El archivo dice que fueron cargos por consumo de metanfetaminas.
Senin yüzünden değil, uyuşturucular yüzünden.
No eres tú, son las drogas.
Aman Tanrım Chris! Belki de amına koyduğumun bankasından yarım kilometre ötede bizi aşırı hız yüzünden kenara çeken polislerdir.
Vaya, Chris, tal vez fue la Policía que nos detuvo por exceso de velocidad a un kilómetro del maldito Banco.
Hep Ed Jr'ın başına gelenler yüzünden benden nefret ettiğini düşünüyordum.
Siempre pensé que me odiabas por lo que le sucedió a Ed Jr.
Anlıyorum ki kötü şans yüzünden hayatımın on yılının hapiste geçmesini istiyormuşsun!
Ya veo, ¿ querías que pasara diez años de mi vida en la cárcel por haber tenido mala suerte?
Sen ve ben. Ama artık bu gece yüzünden muhtemelen seni bir daha hiç görmeyeceğim.
Pero ahora, por esta noche... probablemente no te vea más.
Hollywood evlilikleri hep dadılar yüzünden sona eriyor.
Los matrimonios de Hollywood fracasan por las niñeras.
Tabii onun yüzünden hapse girdiğimi saymazsak.
Excepto cuando hizo que fuera a prisión.
Jalapeno'nun bir yerleri hakkında anlattığım şey yüzünden mi vazgeçtin?
¿ Lo de Jalapeño lavándose los testículos arruinó el clima?
- Senin yüzünden.
- Por tu culpa.
Ayrıca şu anda deniz kestanesi yüzünden kafam feci halde güzel.
Además, estoy súper drogado por un erizo del diablo.
Gerçi bombardıman yüzünden hayvanların çoğu telef oldu.
La mayoría de los animales se fue a causa de las bombas.
Saç rengi yüzünden mi?
¿ Fue por el color de pelo?
Çok fazla müşterimiz var Kocanız yüzünden paralarını kaybedenler.
Tenemos demasiados clientes que han perdido su dinero a causa de su marido.
Ve bir kötüye ihtiyaçları vardı, yüzlerine ihtiyaçları vardı Yarattıkları bütün karışıklık yüzünden.
Y necesitaban un villano, necesitaban una cara para todo el lío que han creado.
- Howard yüzünden.
Esto es todo por Howard.