Zalimlik translate Spanish
273 parallel translation
- Zalimlik.
- Que fuiste cruel.
Bu zalimlik olur.
Eso sería cruel.
Sizce de zalimlik mi?
¿ Le parece que fue cruel?
Bir gazeteyi memnun etmek için adamı uykusunda asmak zalimlik.
Es excesivo colgarle dormido para complacer a la prensa.
Bazen zulme karşı sessiz durmanın da zalimlik olduğunu düşünüyorum.
A veces pienso que no es correcto detenerse a mirar.
Dr. Jaquith, zalimlik annelik içgüdüsünün ifadesidir diyor.
El doctor Jaquith dice que la tiranía es a veces la expresión del instinto maternal.
Senin için bir şey ifade eden iki şey oldu hep güç ve zalimlik.
Sólo hay dos cosas que significan algo para ti : El poder y la crueldad.
Hâlâ zalimlik, ha?
- ¿ Siempre cruel, Pierre François?
Sanki dudaklardan bir zalimlik okunuyordu.
Se podía decir que había crueldad en los labios.
Dünyada zalimlik olduğu gerçeğini anlamaya başladı.
Empieza a darse cuenta de que hay crueldad en el mundo.
Başkasından bir çocuk sahibi olmanın neyi zalimlik?
¿ Qué tiene de cruel tener otro hijo?
Ne zalimlik!
¡ Qué inmoralidad!
Nasıl yaptılar, bilmiyorum. İğrenç ellerindeki zalimlik akıl alır boyutta değil.
Cómo terminan así no lo sé... pero, en esta tierra distante, la crueldad está más allá de lo creíble.
Daha çok bir ülkenin geneline yayılmış, devlet kökenli, adaletsizlik ve zalimlik sınırlarında ve tüm medeni toplumlarda ahlak ve yasal kuralları ihlâl eden büyük suçlardı.
La acusación es de participación consciente en un sistema cruel e injusto impuesto por el gobierno en toda la nación, y en la violación de todo principio legal y moral conocido en cada nación civilizada.
Bu zalimlik.
Es cruel.
Bayan Fitzpatrick eğer sizseniz, beni oyalamanız korkunç bir zalimlik.
Sra. Fitzpatrick, si usted es ella es cruel que se divierta a costa mía.
Bu ne zalimlik!
¡ Tanta crueldad!
Zalimlik veya vahşet olmadıkça.
A menos que sea cruel o violento.
Bu ne zalimlik!
¡ Que crueldad!
Bundan böyle zalimlik yok.
Basta de brutalidad.
Zalimlik kılıcınla durmaz.
La crueldad no termina ahí.
Reiting ve Beineberg'in onu cezalandırış şekli öğrenciler arasında adet olan bir zalimlik.
La forma en que Reiting y Beineberg lo castigan, son las típicas crueldades entre alumnos.
Ne zalimlik!
¡ Cuán cruel!
Zalimlik için silah kullanmayız.
No usamos nuestras armas para la brutalidad que usted practica.
Bir zalimlik.
Un rictus cruel.
Birileri sana yardım edebilirmiş gibi davranmak zalimlik olur.
Sería cruel fingir que alguien puede ayudarte.
- Zalimlik için mazeret bu mu?
- Eso no justifica su crueldad.
Ben zalimlik yapmıyorum.
No soy una fiera.
Acı. lzdırap. İnanılmaz derecede zalimlik.
Dolor miseria, increíble crueldad.
Hiç böyle zalimlik gördünüz mü?
¿ Han visto alguna vez tamaña crueldad?
- Bu zalimlik, Pee Wee.
- Esto es tonto, Pee Wee.
"çünkü savaşınız adaletsizdi. " Zalimlik yaptınız.
" Debeis arrepentiros porque vuestra guerra fue injusta.
- Bu zalimlik değil.
- Calma. - No es nada cruel.
Onur duyacakları tek şey zalimlik olan barbarlara kurban verildi.
Sacrificados a unos bárbaros, cuyo único honor es la atrocidad.
Bunu Paris'tekilere ya da zalimlik yaptığınız yerlerdekilere anlatın.
Cuéntalo en París, o donde te salga de las pelotas.
Onu yarım bir yaşama mahkum etmek zalimlik olur.
La crueldad sería condenarla a una vida así, y no es lo que quiere ella.
- Bu zalimlik.
- Es cruel.
- Bugün bunu yapmak zorundayız, şimdi ya da asla! ... zalimlik araçlarıdır.
- Tenemos que hacerlo hoy, ahora o nunca... son instrumentos de la tiranía
Bay Gibson senin masumiyetine inanıyor ancak senin çok büyük bir tehlike içinde olduğunu sana söylememek zalimlik olacaktır.
El señor Gibson está convencido de su inocencia pero sería un engaño cruel pretender que no está Ud. en un gran peligro.
Bay Kimble... bu davadaki deliller ve hafifletici sebepler değerlendirildikten sonra... suçun vahşice işlendiği ve bir zalimlik örneği olduğu görülmüştür. Mahkeme, Illinois devlet hapishanesine gönderilmenize karar vermiştir. Orada iğneyle idam edilmeyi bekleyeceksiniz.
Señor Kimble, tras considerar los agravantes y atenuantes... y comprobar que la agresión fue brutal y de una crueldad extrema, este tribunal ha decidido que ingrese en la cárcel de Illinois... donde esperará a ser ejecutado por inyección letal... en la fecha que fije el fiscal del Estado.
Sence böyle söyleyerek biraz zalimlik, biraz da gurur sergilemiyor mu?
que al decir esas palabras... ella revela un atisbo de... crueldad... y orgullo?
Zalimlik olur!
Es cruel.
Sana göre de her şey zalimlik.
Todo es cruel de acuerdo contigo.
Arka bahçede zincirlemek zalimlik.
Tenerlo encadenado en el jardín es cruel.
Kuyruğuna asılmak zalimlik.
Tirarle de la cola es cruel.
Kulağına bağırmak zalimlik.
Gritarle en los oídos es cruel.
Din, çoğu zaman bir bağnazlık ve zalimlik maskesi taşıyordu.
La religión frecuentemente usaba una máscara de fanatismo y crueldad.
- On yıllık bir zalimlik ve...
¡ Silencio!
Zalimlik etmek istemedim.
No es mi intención.
Ve hatta zalimlik...
Determinación, E incluso, hasta de crueldad.
- Bu zalimlik resmen.
¡ Oh no, estás bromeando!