Zehrini translate Spanish
192 parallel translation
Hiç! Yılanın zehrini söküp alacağız.
Arrancaremos a la bestia sus dientes venenosos.
"Bu ülke zehirli, yılanın zehrini söküp alacağız!" diye haykırdı.
Me miraba enardecido y gritaba : "¡ Hay que vaciar el veneno de la bestia!"
- Yönetmen sensin, zehrini seç
Tú eres el director. Elige tu veneno.
Nereye koydum şu fare zehrini?
¿ Dónde puse ese veneno para ratas?
Ve seni gönderdi ilahi zehrini saçıp şövalyemi zehirleyesin diye.
Por eso te mandó.Para envenenar la mente de mi maestro.
Jim, burada, imansızlık ve şüphe zehrini yayıyor.
Jim ha sembrado el veneno de la duda y la incredulidad.
Diyor ki, " Umursamazlık ve tembellikten oluşan zehrini, sosyal yapımızın...
Ahora, el auto de Pop esta en un terrible lio. Oh, no importa, Toby.
Bu yılan yıllar var ki zehrini akıtmamıştır.
Esta serpiente no ha derramado su veneno durante muchos años.
Saptırıcı zehrini vaaz ile vermek için ülke dışına çıkmamı bekliyor.
Espera que salga del país para predicar su revisionismo.
Yılan zehrini saniyesinde yok ederdi.
Podía quitar el veneno de víboras como si nada.
Sejanus... omuzunda oturan ve zehrini senin kulağına fışkırtan o kara örümcek.
Esa araña negra que se posa en tu hombro y vierte su veneno en tus oídos.
Ayrıca Yılan'ın Kurbağa'yı.... yakalama planı başarısız olunca... Akrep kendi zehrini kullandı!
El Sapo no perdió su poder debido al abrigo sino a la picadura del Escorpión.
Önce, altı arının iğnesinin zehrini kendime enjekte edeceğim.
Primero me inyectaré con una dosis de veneno equivalente a seis picaduras tóxicas.
Violet sizi öldürmek istemedi, fare zehrini kahvenize kazara koydu.
Violet puso accidentalmente mata ratas en su café.
O şeyin zehrini öğrenebilmek için bir yere gitmeye ihtiyacım yok.
No tengo que ir a ningún lugar para saber que esta cosa es veneno.
Şimdi ticaretini sonucuna gelebilir ve Amerikan zehrini Gürcistan kanallarından yurduna yollayabilir.
Ahora podrá terminar el negocio y mandar el veneno americano a casa por los circuitos georgianos.
Bazen kalbim şöyle diyor fare zehrini içip son kez uyumalıyım.
A veces el corazón me dice... que debería tragar veneno para ratas... y dormirme por última vez.
İsimsiz telefonların ardına gizlenen, nefret ve zehrini kusan öfkeli yobazlarla.
Los amargados, prejuiciados que se ocultan detrás de llamadas anónimas... llenos de odio y furia venenosa.
" zayıflamış zehrini fışkırttı,
"lanzando su veneno al mismo tiempo"
Zehrini bana da bulaştırdın!
Me has contaminado.
Zehrini almaya gideceksin galiba.
Cada uno escoge su veneno.
Bunun yerin 911'i aramak isteyen olursa biz de kurşun zehrini devreye sokarız.
Si alguno de ustedes decide llamar al 911, bueno, entonces cambiaremos al envenenamiento por plomo.
Kirpibalığının zehrini tüketirsen, ve şey de dedi ki büyük ihtimal...
Si ha consumido veneno de pez globo, y el chef dijo que es probable...
Ve "Hexxus" yok edici ruh, yerkürenin içinden çıktı ve zehrini püskürttü.
Hexxus, el espíritu de la destrucción, emergió de las entrañas de la tierra descargando su veneno.
Beyaz adamın zehrini almaktan vazgeç.
Dejar de meterse los venenos del hombre blanco en el cuerpo.
Ancak o zaman zehrini salgılıyor.
Entonces, segrega un veneno.
Milovicz bir yıl önce baş viyolacıydı ama 62'de, reçine zehrini geliştirdi ve ondan sonra çalmadı.
McLicvic fue primera viola el año anterior, pero para el'62... desarrolló alergia a la resina y no pudo puntear más. Maldición!
- Zehrini biliyor musunuz? - Hayır.
- ¿ Se conoce el veneno?
Zehrini al, Harold.
Tómate tu veneno, Harold.
Şekerin zehrini.
El veneno del azúcar.
Hey, bu fare zehrini bütün mutfağa döktüm.
Oye, ya puse este veneno para ratas por todas partes.
Pizzacı Kız ile arkadaş olacak, sonra zehrini saçmaya başlayacak.
Se hace amiga de la chica Pizza luego comienza a tejer su telaraña.
Şimdi, bakalım Bay Ayı fare zehrini nasıl seviyor.
A ver si al Sr. Oso le gusta el veneno para ratas.
Sesshomaru-sama'nın ölümcül zehrini engellemiş olması.
La ha protegido del veneno que lanzo Sesshomaru!
İnancın bir işareti olarak, kullar, ölümcül yılanları tutar ya da zehrini içerler.
Como un símbolo de fe, adoradores que manipulan serpientes mortíferas o beben veneno.
Zehrini seç bakalım.
Elige un camino.
Zehrini kusmana izin vermeliydim.
Debí haberte dejado sufrir.
Yani, Marie orada zehrini bilerek akıttı.
Me refiero, a que ese fue deliberadamente un gesto venenoso.
Sonra onlar yılan zehrini bir ata zerk ederler ve atın kanı antitoksin üretir...
Luego se inyectan las serpientes veneno a un caballo y que produce la antitoxina en caballos de sangre que...
Zehrini kustuğun bütün o insanlardan özür dilemek istiyor olmalısın.
Seguro que quieres disculparte con todos los que molestaste.
Zehrini kulaklarıma dolduruyorsun!
¡ Viertes veneno en mis oídos!
- Defol buradan. - Zehrini de yanına al.
- ¡ Y llévate tu veneno!
Tok'ra'nın geliştirdiği ortakyaşam zehrini kullanırsak hayır.
No, si utilizamos el veneno para simbiontes que la Tok'ra ha desarrollado.
Bu yüzden gidip zehrini başka yerde akıt.
Así que vaya a esparcir su veneno a otra parte, ¿ de acuerdo?
Misty? Sana zehrini akıtmış!
Misty te ha infectado.
Biraz hızlanıp, böcek zehrini ciğerlerimizden atsak fena olmaz.
Quizá deberíamos aligerar el paso, intentar expulsar algo de ese insecticida de nuestros pulmones.
Ama o kirpi balığının zehrini temizlemiyor.
Pero él deja veneno ¡ En su pez globo! Es un chef incapaz.
- Zehrini uzak tut, Josette.
No te pongas celosa, Josette.
Ver şu zehrini.
- Dame la ampolla. - Bien.
Tamam. Limon, zehrini seç.
Está bien.
Yılan zehrini ne yapacak ki?
Si, pero, ¿ para que necesita veneno de serpiente?