English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Z ] / Zelena

Zelena translate Spanish

320 parallel translation
Bir süredir Zelena'nın yapmayı planladığı laneti bulmak için toparladığı malzemeleri içeren büyüyü arıyordum.
He intentado encajar los ingredientes que Zelena está obteniendo para el hechizo que está intentando lanzar.
- Bu sabah Zelena uğradı.
Zelena vino esta mañana.
Zelena.
Zelena.
- Zelena'nın planını.
El plan de Zelena.
Şimdi söyle bana. Zelena'ya ne yaptın? Onu uzakta tutabiliyorsun.
Dime... ¿ Qué le hiciste a Zelena? ¡ La estás reteniendo!
Zelena'ya ne yaptın?
¡ ¿ Qué le hiciste a Zelena? !
Eğer Zelena'yı durdurmak istiyorsak ne yaptığını ve neden yaptığını bilmek zorundayız!
Si queremos parar a Zelena, ¡ tenemos que saber qué demonios está haciendo y por qué!
Zelena'dan vazgeçmek istemedi.
No quería abandonar a Zelena.
Yani demek istediğin, eğer Pamuk'un annesi olmasaydı Cora Zelena'yı terk etmeyecekti.
Dices que si no fuese por la madre de Blanca, Cora nunca habría abandonado a Zelena.
- Zelena annemi öldürmek için geri dönecek demek.
Zelena va a volver para matar a mi madre.
Zelena doğmamış bebeğimize yakın olabilmek için çok uğraştı.
Zelena se esforzó mucho para acercarse a nuestro hijo no nacido.
Zelena kazanamayacak.
Zelena no va a ganar...
Kalbiniz benim gözetimimdeyken Zelena'nın eline geçti. Ama size söz veriyorum onu geri alacağım.
Zelena robó tu corazón en mi vigilancia, pero te prometo que te lo devolveré.
- Zelena'yi nasil durdururuz? - Güneyin iyi Cadisi.
Cada personaje de cuento que conoces...
- Oldukça güçlüsün, Zelena.
¿ Qué puedo hacer para tranquilizarte?
Bu yüzden Zelena'yla dövüsecegim.
Pero era un trabajo ingrato.
- Bu dogru. Uzun zamandir seni ariyoruz, Zelena. Her zaman göründügünden çok daha fazlasiydin.
A pesar del ojo atento de Regina, pasaba el tiempo con Henry, el cual creía que Emma estaba destinada a salvar a todos en Storybrooke.
Ama seni astim. Bu güzeldi, Zelena.
En Storybrooke, Henry se interesó mucho por un desconocido que estaba en coma.
Kiz kardeslerimiz seni görünce çok heyecanlanacaklar, öyle degil mi Zelena?
¿ ¡ Que hiciste! ? La Reina no estaba contenta.
Zelena. iste buradasin.
¡ No, papá!
Kimse koltugunu senden almayacak, Zelena.
¿ Quién es Emma Swan?
- Hayir, durun. Zelena sihrimi aldi.
Claro, por supuesto que la cambió.
Zelena seni yenebiliyor çünkü ona karsi kara büyü kullaniyorsun.
Con un precio. Tu capa. ¿ Dónde está ella?
- Selam, Dorosy. - Zelena.
Gold debía a Regina un favor, así que le dio un consejo.
- Ne yaptin sen? - Zelena!
Y con la ayuda de Ruby, pueden hacer un descubrimiento espantoso.
- Zelena. Elinde ates topuyla üstüme geldi.
¿ Viendo cómo un inocente sufre?
Zelena, hemen dur.
Resuélvelo.
- Zelena. Anlamiyorum. Dorosy demisti ki...
Porque yo, la ciudad, ¡ todo el mundo te necesita!
Zelena, lütfen.
Mi árbol se está muriendo.
Zelena yaptirdi.
- ¡ Uhh! ¡ Tu hiciste esto! - ¡ Aah!
Hepsini Zelena yaptirmadi.
La manzana que me diste... ¡ Él la comió! ¿ Qué?
- Zelena'yi yendigimize göre güçlerin geri döndü mü?
Es un hombre, se llama Mr. Gold. Encuéntralo.
Adım Zelena.
Me llamo Zelena.
Bana Zelena diyebilirsin.
Puedes llamarme Zelena.
- Zelena'ya ne dersin?
- ¿ Qué te parece...
Oz'daki en mutlu bebek o olacak.
Zelena? Va a ser la bebé más feliz de todo Oz.
İçimizde ne fırtınalar koparsa kopsun, Zelena, yüzümüzde en iyi ifade olmalı, unutma.
No importa lo que sientas, Zelena, recuerda siempre poner buena cara.
- Sen bizim çocuğumuz değilsin, Zelena.
- No eres nuestra hija, Zelena.
Ben öfkeyle devam edeceğim. En azından Zelena'yla hesaplaşana kadar.
Prefiero la ira, al menos hasta acabar con Zelena.
Zelena hala dışarıda.
Zelena sigue por ahí.
Zelena'nın senin kardeşin olup olmaması önemli değil.
No importa si Zelena es tu hermana. Te quiere muerta. ¿ Sabes por qué?
- Adım Zelena.
- Soy Zelena... su primogénita.
Zelena benim kardeşim.
Zelena es mi hermana.
Hayır, Zelena'yı duydunuz. Takviye yok dedi.
- Zelena dijo que no interfiriéramos.
Çünkü Gold, Zelena'nın tarafında.
Zelena tiene a Gold de su lado.
Zelena'yı gördün. Sanki eline tutkallanmış gibi yanından ayırmıyor.
- Pero Zelena nunca la suelta...
Zelena'nın tehdidinden sonra, maymunlardan ordu kuruyor olması ihtimaline karşı ormanda devriye gezmeye karar verdim.
Después de la amenaza de Zelena, decidí patrullar el bosque... por si decidía ampliar su ejército de simios.
Bana güvenmedigini saniyordum, dostum. Zelena seni köseye sikistirdi.
¿ Henry?
Çok büyük güçlerle dogdun, Zelena.
Y el amor verdadero despertó.
Yani hayir, Zelena.
Odio el País de las Maravillas.
Zelena'nin pesine düsmeyecegine söz ver.
Encantador escapó.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]