English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Z ] / Zencefil

Zencefil translate Spanish

314 parallel translation
- Zencefil, burada!
- ¡ Pelirrojo, aquí!
- Zencefil!
- ¡ Pelirrojo!
- Zencefil birası?
¿ Una clara?
- Soda, bira, zencefil gazozu ya da...
- Soda, cerveza, tónica...
Zencefil likörüyle mi?
¿ Galletas de jengibre?
- Zencefil çayı yapacağız.
Evangeline y yo prepararemos té.
Bir bardak limonlu zencefil gazozu aldı.
Sí, bebió un ginger ale con limón.
Bir bardak zencefil gazozu ile fazla kural çiğnemiş olmazsın.
Venga. No se saltará muchas normas por beber un poco de ginger ale.
Bunca yılımı, bir beyaz üniforma, koca bir ay ve zencefil çiçekleriyle aceleye getirilmek için harcamadım.
No me dejaré llevar por un uniforme blanco una luna y unas flores.
- Rom ve zencefil. İki tane.
- Ron con ginger-ale, dos.
Şu anda, muazzam büyüklükteki, bir zencefil yatağındayız.
"Estamos en un estupendo yacimiento de cinabrio".
Viski, biraz biber, karanfil yağı, zencefil kökü...
Whisky, un poco de pimienta, aceite de clavo raíz de jengibre...
Sardalye, bisküvi, zencefil. Kuru üzüm...
Sardinas, bizcochos, jengibre, pasas...
Evet, zencefil gazozu istiyorum.
Sólo un refresco, gracias.
Zencefil suyu, zencefil kökü, zencefil birası, bira köpüğü köpüklü kola, çifte kola, çift köpüklü geğirtici kola bu karbonatlı şeyler burnunuzu gıdıklayabilir.
Con soda amarga, soda cerveza, cerveza en burbujas cola en burbujas, cola doble, burbujas dobles, eructacola todo lo carbonatado que cosquillea la nariz.
The Suez, peynir ve yoğurt işinde Rothschild ise hardal ve zencefil işinde yatırım yapmaktadır.
La Compañía de Suez se vuelca hacia el yogur Rotschild se dedica a la mostaza y a las especias...
- Bu ne? - C, C ve zencefil.
Canadian Club con ginger ale.
Bana yumurta, İspanyol şarabı, zencefil, tarçın ve karanfil getirin.
¡ Y ahora, una cesta de huevos! jengibre, canela, y trébol.
Zencefil birası, dondurma ve limon suyu lütfen... fakat sakın karıştırmayın.
Gaseosa de jengibre y lima con helado. Pero no lo mezcle.
Sadece zencefil birasını ve dondurmayı.
Con gaseosa de jengibre y helado.
- Sam, benim burbonla zencefil nerede? - Affedersin, tamam geliyor fıstık.
- Sam, ¿ mi bourbon con ginger-ale?
Zencefil?
¿ Bocadillos?
- Eğer Ginger'a ( Zencefil ) birşey olursa yaşayamam.
Si Ginger se cayera, yo me moriría.
Zencefil ve çavdar viskisi.
Whisky con soda.
Eski Hawaii'liler genellikle zencefil otunun yatıştırıcı özelliğini kullanırlardı böylece kafa karışıklıklarından oluşan acıyı dindireceklerdi ki aslında bütün bunlar cinsel kaynaklıydı.
Los antiguos hawaianos utilizaban el rizoma relajante del jengibre para calmar el dolor de la confusión profunda, la cual, con mucha frecuencia, era sexual.
Zencefil bağımlılık yapmaz, kokain yapar.
El jengibre no crea adicción, la cocaína sí.
Eski Hawaii'liler genellikle zencefil otunun yatıştırıcı özelliğini kullanırlardı böylece kafa karışıklıklarından oluşan acıyı dindireceklerdi ki aslında bütün bunlar cinsel kaynaklıydı.
Los antiguos hawaianos solían usar el rizoma de la planta de jengibre para calmar el dolor y la confusión profunda que casi siempre era sexual.
Zencefil bağımlılık yapmaz, kokain yapar.
El jengibre no es adictivo, la cocaína sí.
Şu sıcak zencefil çayını içsin.
Dale de beber este té rojo caliente.
Bütün ev hindistan cevizi, zencefil ve biber kokularıyla dolmuş...
Pas du tout. La casa entera está impregnada con la fragancia de la nuez moscada, el jengibre, las especias... brandy.
Bu da ne, zencefil mi?
¿ Qué lleva, jengibre?
Bir insanın nasıl zencefil yediğini anlamıyorum.
No entiendo cómo la gente puede comer esto.
Ballı zencefil çayı, 80 santigrat derece.
Té de jengibre con miel a 80 % C.
Zencefil çayı mı?
¿ Té de jengibre?
Hatta domatesler, kırmızı biberler ve zencefil de!
Incluso los tomates, el chile, y también el ginger.
Benim için her zaman fazladan zencefil çayın vardı değil mi?
Siempre tenías un poco de té de jengibre de más para mi.
Elinde Pyrellian zencefil çayı vardı.
Él tenía té de jengibre pyrelliano.
Nasıl ele geçirdiğini bilmiyorum, ama zencefil çayını severim.
No sé cómo lo consiguió pero a mi me gusta ese té.
Biraz zencefil çayı?
¿ Un poco de té de jengibre?
Zencefil çayı alacak parası vardı. Özel kamarada kalıyordu.
Tenía dinero para comprar té de jengibre, habitaciones privadas...
Karabiber köftesi, zencefil tatlısı acıkabak çorbası ve kırmızı biber salatası.
Karisma, primer plato. Albondigas de pimienta, dulces de jengibre. Sopa de calabaza amarga y ensalada de chiles.
Sakin ol Zencefil, sakin ol.
Facil, Ginger, facil.
Zencefil, bütün gece başımdan ayrılmadı.
Ginger estuvo conmigo toda la noche.
Zencefil'i bırakamam!
no puedo dejar a Ginger!
Kısa bir süre sonra, Zencefil, Joe ve ben de... sevdiğimiz ve bildiğimiz her şeyden millerce uzakta bulduk kendimizi.
En el no tiempo, Ginger, Joe y yo Tambien nos encontramos millas lejos de toda cosa querida y familiar.
Ama bu, Zencefil'i öfkelendirmişti.
Pero hizo enojar a Ginger.
Zencefil'in daha ne kadar dayanabileceğini bilmiyordum.
No sabía Cuanto más Ginger podría soportarlo.
O olaydan sonra... hanımım Zencefil'i hiç arabaya koşturmadı.
Despues de eso mi señora nunca llamó por Ginger otra vez.
Zencefil atlamayı severdi.
Ginger amada saltadora.
Bu durumda bir limonlu zencefil gazozu alabilirim. At boynu olarak bilinir.
Oh.
Hey, sakin ol zencefil
Tranquilo, tranquilo, Ginger.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]