Ziad translate Spanish
42 parallel translation
Ziad.
Ziad.
- Ziad bugün nasılmış bakalım?
¿ Cómo está hoy, Ziad?
Ziyad Davut'un avukatlık bürosunun yerini tarif edebilir misiniz?
¿ Puedes decirme donde es la firma de Ziad Daud?
Avukat Ziyad Davut.
Attorney Ziad Daud.
Selam Ziyad.
Hola, Ziad.
Kusura bakma Ziyad.
Lo siento, Ziad.
Ziyad!
¡ Ziad!
Bay Ziyad, beni iyi dinleyin.
Sr. Ziad, escúcheme cuidadosamente.
Ziyad.
Ziad, el abogado Ziad.
Ziyad.
¿ Ziad?
Burası Ziyad Davut'un Avukatlık Bürosu.
Te comunicas con la oficina jurídica de Ziad Daud.
İsmim Ziyad Davut.
Mi nombre es Ziad Daud...
Dört bir yanında İsrail Devleti'ni istemezsin. Bir de şu Ziyad denen çocuk var.
No quieres al Estado de Israel encima tuyo, y seguramente no a este Ziad.
Merhaba Ziyad. Neler oluyor?
Hola, Ziad. ¿ Por dónde estás?
"Filistin Meclisi, Lara Ebu Labda'yla nişanlanan Avukat Ziyad Davut'u tebrik eder"
"La Autoridad Palestina... felicita al abogado Ziad Daud... por su compromiso con Abu Labda Lara"
- Ziad, iki boru getir lütfen.
- Ziad, conéctale dos vías.
Ziad, radyografi makinesini getir de röntgen dahil bir kaç filmini çekebilelim.
Sí. Ziad, debes ir por la máquina de rayos X así hacemos radiografías de las lesiones, incluyendo una de pecho.
Ama bu listede Iraklı doktorlar Malik Yusef, Abbas Khalef ve Howard Ziad'ın isimleri hâlâ duruyor.
Pero todavía lista a Malik Yusef, Abbas Khalef y Howard Ziad como los médicos iraquíes que trabajaron en el programa.
Buraya gelmeden ne kadar süre Ziyat'la bunu planladınız?
¿ Cuánto tiempo has estado planeando esto con Ziad antes de llegar aquí?
Ziyat Jarrah'la en son ne zaman konuştun?
¿ Cuándo fue la última vez que hablaste con Ziad Jarrah?
Ziyat Jarrah adında bir akrabanız olduğu ve 11 Eylül'de United Flight 93 adlı uçağın korsanlığını yaptığı doğru değil mi?
- ¿ Y no es cierto... que usted es familiar de, Ziad Jarrah, que secuestro el vuelo 93, de United el 11 de septiembre?
Selam, Ziad, aşkım.
¡ Hola, Ziad, mi amor!
Merhaba, Ziad.
- ¿ Como estas, Ziad?
İyi geceler, Ziad.
Buenas noches, Ziad.
- İyi geceler, Ziad.
- Buenas noches, Ziad.
Ziad 25 yıla mahkum olmuş.
Ziad fue condenado a 25 años.
Ziad sorun çıkaranları bulur, bir yere toplar.
Haré que Ziad rodee a los agitadores.
Tariq, Ziad, telefonumu dinlediğine emin olduğum her kimse.
Tariq, Ziad, los que seguro escuchan mis llamadas telefónicas.
Peki ya Ziad?
Bueno, ¿ qué hay de Ziad?
Ziad, bu pazarlık maddelerinden emin mi?
Dime, ¿ Ziad está seguro de estos puntos a negociar?
Ziad bizim tarafımızda tamam mı?
Ziad está de nuestro lado, ¿ vale?
Ziad abinden aldığı emirleri uygulamış.
Ziad actuó siguiendo órdenes de tu hermano.
Ziad o isimleri benim için öğrenecek.
Y Ziad me los conseguirá.
Bana neden ihanet ettiğini söylersen, senin için isim uydururum Ziad.
Me inventaré los nombres, Ziad, si me dices por qué estás traicionándome.
Başkanın emirleri üzerine, General Ziad ordu üslerinin hepsinin kontrolünü üstlendi ve başkentin çevresini güvence altına aldı.
Bajo las órdenes del Presidente, el General Ziad ha tomado el control de todas las bases militares y asegurado el perímetro de la capital.
Yarın Jamal ile balıktan döndüğümüzde, Ziad onu tutuklayacak.
Mañana, cuando Jamal y yo volvamos de pescar,
Ziad'ın adamları kalan üç üssün kontrolünü almak için yerlerindelermiş.
Los hombres de Ziad están preparados para tomar el control de las tres bases restantes.
Ziad!
¡ Ziad!
Ziad, Jamal'ın emrine karşı gelememiş.
Ziad no podía desobedecer la orden de Jamal.
Sen de o noktada televizyonları karartacaksın.
Ziad lo pondrá bajo arresto, y luego tú procederás con el apagón de la televisión.