English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Z ] / Zibidi

Zibidi translate Spanish

106 parallel translation
Sana müsaade etmeyeceğim, seni yeni yetme zibidi.
Y tu no te divertirás, pobrecito.
Bir de aranızda Kanadalılar hakkında sürekli kötü şeyler söyleyen bir adi zibidi varmış.
Hay uno de ustedes peor que todo el resto a terrón villano que nunca cesa los comentarios derogatorios sobre los canadienses.
İki entel zibidi bizi ne yapsınlar ki...
¿ Qué quieren un par de locos maricas con personajes como tú y yo?
- Dilinizde zibidi nasıl söyleniyor?
- ¿ Cómo se dice basura en este pueblo?
Bay Zibidi'yle görüşseniz daha iyi olur.
Hable con el Sr. Hortera.
Bay Zibidi, bu beyefendi karadan Hindistan'la ilgileniyor.
Sr. Hortera, este señor está interesado en la India.
O hapishanedeydi zibidi.
Eso era en la cárcel.
- Pekala Bay Zibidi'yle görüşmelisiniz.
- Sí, eso es. Bien, usted debería mejor hablar con Mr.
Bay Zibidi, bu beyefendi karadan Hindistan'la ilgileniyor başka şeyle değil.
Bounder sobre esto. Uh, Mr. Bounder, este caballero está interesado en "India Overland"
Eşim nerede, seni zibidi!
¿ Dónde está mi mujer, canalla?
Tyler olsa buradan kaçabilirdin... ama ya bu zibidi?
Con Tayler te podía valer,
Tam bir zibidi gibi davranın.
Capten la onda. Empezamos en 10 minutos.
Hele böyle palyaço kılıklı, ağzı süt kokan bir zibidi hiç diyemez.
Y menos un desgraciado piojo elegantón.
Senin gibi güzel kadınları pek görmediğimizi fark edip, daha iyi iş birliği yapacağımı anlamış bu zibidi demek ki.
Probablemente las cifras que nosotros no lleguemos a ver un monton de mujeres hermosas de esta manera y alguien como usted puede conseguir un poco mas la cooperacion de mi.
Her gün gelirim evin önünde üç beş zibidi...
Cada dia encuentro matones fuera de casa.
Chris Moltisanti denen zibidi...
Chris es un bala perdida.
Ben Zibidi miyim?
Eh, jefa. ¿ Yo soy un yuppie?
Sen neden kendi işinle uğraşmıyorsun, seni sefil küçük zibidi?
¿ Por qué no te ocupas de tus propios asuntos miserable pequeña trelk?
Kahrolası kafam beni öldürüyor, şu spreyden olmalı, seni küçük zibidi!
¡ Mi frell cabeza me está matando por culpa de ese spray, pequeña trelk!
Bu küçük... zibidi tüm yol boyunca bize yalan söyledi durdu.
Lo prometo Esta pequeña... trelk... ha estado mintiéndonos todo el tiempo
Haşmetli McGloin neredeyse bir zibidi tarafından çivileniyordu!
El poderoso McGloin. Casi te parte el cachete un mocoso.
Sen... Ne zibidi bi çocuksun!
Tú... maldito seas.
Sen lanet zibidi bir adamsın.
Diablos, eres un hijo de perra.
Ben geri dönelim ve zibidi büyücünün poposunu tekmeleyim derim.
Digo que volvamos y pateemos el enorme trasero del hechicero.
Bana sorarsanız geri gidip o zibidi büyücünün poposunu tekmeleyelim.
Digo que volvamos y pateemos el enorme trasero del hechicero.
- Önemli olan para değil. - Bu zibidi için öyle ama.
- No es cuestión de dinero.
Ve o güçle 8 yaşındaki bir çocuğun silahlı bir zibidi yüzünden ailesini... kaybetmemesini sağladık.
Y, con ese poder, creamos un mundo donde ningún niño de 8 años perderá a sus padres por un delincuente armado.
Gördün gününü seni zibidi.
Toma eso, bellaco.
Ama zibidi ne demek?
- ¿ Qué es un bellaco?
Ortadaki zibidi Raymond Blossom. Büyük sahtekâr.
El vago que está en medio es Raymond Blossom.
O bir zibidi değildi.
No era un patán.
Sırf yahudi değil diye bu onu bir zibidi yapmaz.
¡ No ser judío no lo convierte en patán!
Ve o bir zibidi değil.
¡ Y no es un patán!
Onun, Pete ve zibidi arkadaşlarıyla dolaşmasını istemiyorum.
No lo quiero pasando el tiempo con Pete y sus secuaces.
O iki zibidi kirişi kırıyor. Size söylemiştim.
Esos dos delincuentes se están fugando, justo como te dije.
Bu dört zibidi hakkında neler söyleyebilirsin, Domino?
¿ Qué sabes de estos cuatro tíos?
Bu zibidi kimdi?
Quién es ese fenómeno?
Bu zibidi nasıl bir araç kullanıyordu acaba?
¿ Que tipo de vehículo conduciría este mierda?
Biz, çocuğunu başkasının eline vererek tehlikeye atan zibidi çiftlerden olmayacağız.
No seremos una pareja yuppie dejando a su hijo con otra persona.
İyiden çok şanslı olmayı severim, Pin Poncu zibidi.
Mejor tener suerte que ser bueno, Ping-Pong.
O zibidi bizimle işbirliği yapmaz.
Ese tipo no cooperara con nosotros.
O akıllı-zibidi iyice üstüme geldi ve... Ben de dayanamadım.
El sabelotodo seguía presionando, y sufrí una crisis.
Sıra sende zibidi. Harika!
Tu turno, canalla.
Böyle yapılmaz. Hemen ardından direk olmaz. - Zibidi gibi gözükürsün!
No haces eso, no puedes llegar después de una cosa así, te hace parecer un idiota.
Çirkinsin ve anne seni zibidi gibi giydiriyor.
Eres feo y tu madre te viste gracioso.
"Kirli ve Zibidi, Raunch Kardeşler."
"Guarrillo y puto, los hermanos kinkis".
Dostum, şu anda burada olmadığın için dua etmelisin yoksa ellerim boğazındaydı. Bak zibidi!
Alégrate de que no estoy frente a tu cara sino tendría mis manos alrededor de tu cuello.
Çok insan öldü bu zibidi yaşayabilsin diye.
Tanta gente muerta. Y a él lo dejan vivir.
O ve zibidi arkadaşı Jason...
Él y su patético amigo Jason estaban...
Sonra birkaç hafta önce zibidi velet ortaya çıkıverdi.
Y me salió con : "Aléjate de Elena, amigo".
Zibidi seni.
Cerdo.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]