Zihni translate Spanish
732 parallel translation
Görünüşe göre bu deneyimin yarattığı korku uzun süredir deha ile delilik... arasındaki ince çizgide... ilerleyen bu olağanüstü zihni tam anlamıyla alt üst etti.
Aparentemente, fue el horror de esa experiencia lo que dominó a su fenomenal mente, que hasta entonces se había movido en la fina línea entre genialidad y locura, y literalmente lo trastornó.
Zihni huzur bulsun.
Deje que su mente descanse.
Hobiler, zihni olduğu kadar bedeni de geliştirmelidir.
La afición perfecta debería alimentar tanto el cuerpo como el espíritu.
Zihni anormal.
Anormalidad mental.
Zihni berraklaştırmak için ormanda bir yürüyüşten daha iyisi yoktur.
- Sí, mucho. Nada como un buen paseo por el bosque para aclarar la mente.
Cömert bir zihni vardı.
Tenía una mente prolífica.
Zihni acïk yeni çïkmïs yumurta kadar taze.
Mentalmente alerta... Nuevo como un huevo recién puesto.
Hiçbir şey zihni isabet oyunu kadar açamaz.
- Precisión para aclarar la mente.
Bundan eminim. Bu sabah zihni tamamen açıldı.
- Esa mañana, estaba consciente.
Zihni gayet iyi, ama aşırı yüklenmiş durumda. Fazla iyi bir zihin de sorun çıkarabilir. Zayıf bir zihin, kendine zarar veremez.
Él es brillante pero eso es... un problema para él.Una mente débil no es tan fuerte como para autoherirse.
Bilinçli zihni tüm bu olanları tamamen unutmuş ama...
Su mente consciente lo había olvidado, pero...
Ama insan zihni sık sık böyle garip saplantılara tutulabilir.
Pero la mente humana a menudo se inflama con raros complejos.
Delege burada ve zihni bulanırsa
El inspector está aquí y si se siente confuso
Briç harika bir oyundur. Zihni meşgul eder, insanı kötü arkadaşlardan uzak tutar ve küçük ama düzenli bir gelir sağlar.
El bridge os ocupa el espíritu, el os preserva de lo enojoso y redondea vuestros fines de mes.
Zihni ve bedeni bir işkence hücresine dönüşmüştü.
Su mente y cuerpo se convirtieron en cámara de tortura.
Böyle şeyler zihni dağıtmaya yardımcı olur.
Debe ayudarle a olvidarse de todo.
Belki sonunda zihni huzura kavuşur.
Quizas entonces encuentre ella tranquilidad.
Örselenen zihni, seslerin geçmiş zaferlerini mi andığını, yoksa gelecek felaketleri mi düşündüğünü... ya da çöl rüzgarının mı kendisini delirttiğini merak etti durdu.
Su mente torturada se pregunta... si son los recuerdos de triunfos pasados o gritan una premonición de desastres aún por venir... o si el aliento caliente del desierto derritió su razón volviéndolo loco.
Zihni ve bedeni tüketen iğne batırılmış bez bebeğe mi?
¿ La aguja clavada en la imagen que desmorona cuerpo y mente?
Orada zihni acıdan ve şoktan dağılmış yatıyordu.
Estaba delante mía... con su mente destrozada por el trauma y el dolor.
O an zihni bulanıklaştı, ve kendi kendine sordu :
Luego su cabeza empezó a nublarse y se preguntó :
Zihni açık gibiydi.
Parecía lúcido.
İnsan zihni hakkında bir uzman.
Un experto en el tema de la mente humana.
Bay Bevis sakar, zihni biraz dağınık ve beceriksiz zar oyunu kadar güvenli bir hayata sahip.
El Sr. Bevis es propenso a los accidentes, un poco distraído y desorientado,... con una vida que posee toda la seguridad de un juego de dados.
Sağlıklı bir vücudu ve temiz bir zihni olan yargıcın karar vermesi uzun sürmez.
No le costaría mucho al juez decidir quién tiene una mente sana en un cuerpo sano.
Eğer zihni bölünmüşse travmatik olayın hatırlanması belirtiyi neden hafifletiyor?
Si su mente se hubiera dividido, ¿ por qué el recordar el incidente traumático iba a aliviarle un síntoma?
Travma bir baltanın bacağı ikiye ayırması gibi zihni bölmez.
El trauma no divide la mente como un hacha parte una pierna.
Ama insan zihni bu fikre direniyordu.
Pero la mente humana no se hacía a la idea.
Bu oluşumun kafasında bir zihni var.
Se trata de la mente de este ser, de su cerebro.
Ekselanslarının zihni, galiba Don Tancredi ile meşgul.
¿ Su excelencia no está preocupada por don Tancredi?
Onun buradan ayrılmasını istemedi, kızcağızın zihni de... onunla mücadele edemeyecek kadar zayıftı.
No quería que se fuera, y su pobre mente atormentada... no tuvo fuerza suficiente para combatirlo.
Paris'te tıp çok ilerledi. İnsan zihni artık sır olmaktan çıktı.
En París hacen grandes cosas para descubrir la naturaleza de la mente.
Ian'a yoğunlaşması için zihni bomboş olmalı.
Tiene que mantener la mente clara para concentrarse en Ian.
Bir çocuğun zihni saftır ve lekelenmemiştir.
La mente de un niño es pura e inmaculada.
Zihni bizimkisi gibi faal, ancak hareketsiz bir vücut içerisinde.
Su actividad mental es como la nuestra, pero está atrapado en un cuerpo inútil.
Hafif zonklama zihni açık tutar.
Un pequeño dolor te despeja la mente.
Sahip olmadığı gizemli niteliklerine atfederek yalnızca zihin gücünün meseleyi yenmesiyle olur veya daha fazla sayıdaki olayların zihin gücünün zihni yenmesiyle olur.
Y se le atribuyen... cualidades misteriosas que no tiene. Sólo es el poder de la mente sobre la materia. Y en la mayoría de casos, el poder de una mente sobre otra.
Psikolojik olarak insan zihni veya beyni veya her neyse gerçekle kurgulanmış deneyimler arasındaki farkı ayırt etmeyi beceremez.
psicológicamente hablando, la mente humana, o el cerebro o Io que sea, es casi incapaz de distinguir entre la realidad y las experiencias imaginadas.
Kuzeyden Paris'e gelmişti. Zihni ise Aristo'nunki kadar düzdü.
Llegó desde el norte a París con una mente como la de Aristóteles.
K.'nın zihni dağınıktı, konuşma canını sıkmıştı.
K. estaba distraído y enojado por esta conversación.
Kadının zihni çok meşgul tutulmalı ki, araya girmesine fırsat olmamalı.
Su mente debe estar ocupada para no percibir lo que hago.
Onun zihni benim bile ulaşamayacağım derinliklere gitti.
Su mente ha ido tan lejos que apenas yo consigo alcanzarla.
Şu anda tek istemediğim, zihni bazı konularda karışık bir şerif yardımcısı.
Sí hay algo que deseo, es un alguacil en paz consigo mismo.
Gençlerin zihni neden disiplinsiz olmak zorunda?
No sé por qué las mentes jóvenes deben ser rebeldes.
Lütfen Bay Sloan, hastalık ve insan zihni hakkındaki varsayımların ruh biliminin sahalarından biri olduğunu unutmayın.
Por favor, señor Sloan, las conjeturas sobre la locura y la mente humana son del dominio de la psiquiatría.
1138'de sakinleştirici oranı hızla düşüyor. Zihni durdurulmalı.
1138 padece una falta de sedación que requiere cese y arresto.
- Zihni açın.
- Detened operación.
Birisi zihni açsın.
¿ Alguien va a detener la operación?
Zihni açın.
Abandonad operación.
Bir daha böyle bir durum olduğunda zihni hemen açın.
Hay que intentar suavizar cualquier situación de cese.
Farklı zamanlara ölü veya hissiz bedenler gönderen araştırmacılar şimdi, çok güçlü zihnî izlenimler edinmiş insanlar üzerine yoğunlaşıyordu.
Habiendo enviado sólo cuerpos inertes o insensibles a través de diferentes zonas de Tiempo los inventores estaban concentrados en proporcionar fuertes imágenes mentales a los humanos.