Ziyaretiniz translate Spanish
222 parallel translation
Ziyaretiniz nasil geçiyor?
¿ Qué tal su estadía? ¿ Qué?
Majesteleri, burayı ziyaretiniz hayatımın en büyük onuru.
Majestad, vuestra visita aquí es el mayor honor de mi vida.
Ne güzel. Bu Amerika'yı ilk ziyaretiniz mi, Lord Burnstead?
¿ Es su primer viaje a América?
Ziyaretiniz için teşekkürler.
Eso es, eso es. Sólo me queda agradecerle su amable visita.
Beni ziyaretiniz amacina ulasti.
Su presencia aquí ya ha cumplido su cometido.
Evet, elbette, bu sizin ilk ziyaretiniz.
Sí claro, es su primera visita.
Burayı ilk ziyaretiniz mi? - Evet öyle.
- ¿ Su primera visita a las islas?
Affedersiniz ama bu ziyaretiniz sosyal mi, mesleki mi?
- ¿ Es usted zurda? Perdón, ¿ es una visita social o profesional?
Ziyaretiniz için teşekkür ederim.
- Sí. Gracias por venir.
Diyebilirim ki üstlerime saygısızlık etmeksizin..... ziyaretiniz, bana bu ülkede hiçbir din adamından beklemeyeceğim şeyler anlattı.
Puede decirse... sin faltar al respeto a mis superiores... que su visita me ha traído algo... que no podría esperar de los clérigos de este país.
Konuksever olmadığımı düşünmeyin ancak ziyaretiniz uzun sürmezse sevinirim.
No quiero parecer poco hospitalario, pero me sentiría mejor si la visita fuera corta.
Bayan Morton, ziyaretiniz çok hoştu ama artık resmime geri dönmeliyim.
Bueno, Srta. Morton, gracias por llamar si me disculpa, tengo que pintar.
Ziyaretiniz ve cesaret verdiğiniz için teşekkür ederim.
Gracias por su visita y por sus ánimos.
Altes ülkemizi ilk ziyaretiniz mi?
Alteza... ¿ Es su primera visita a nuestro país?
Bu fotoğraf için yaptığınız küçük dostça ziyaretiniz karargahın fikri miydi?
¿ Esto le parece al cuartel general una visita amistosa que fotografiar?
Ziyaretiniz için hazırlık içinde olsalar gerek.
¡ Ya están listas para la visita!
Ayrıca bu ziyaretiniz, resmi bir ziyaret olsaydı eğer, yüzüğünüzü de öpmem gerekirdi. Ancak sanırım ziyaretiniz resmi bir ziyaret değil.
También debería besaros el anillo... si esta fuera una visita oficial... pero me da la impresión de que no lo es.
Ziyaretiniz çok vakitsiz.
Su visita es de lo más inoportuna.
İngiltere'ye ilk ziyaretiniz sayın başbakan.
Nunca había estado antes en Inglaterra.
İlk ziyaretiniz.
Es su primera visita.
Ziyaretiniz için hazırlanmaya günün çok erken saatlerinde başladı.
Lleva todo el día preparándose para usted.
Mandıramızı ziyaretiniz sizi tedavi eder demiyorum ama yüzlerce ucuz işçiye eğlence olur.
No diré que el ir a la lechería la curará... pero centenares de trabajadores explotados pasarán un buen rato.
- Albayım. Ziyaretiniz nasıldı? - Çok iyiydi.
- Coronel, ¿ qué tal su visita, señor?
Ziyaretiniz için teşekkürler.
- Gracias por su visita. - Mucho gusto.
Beni görünmeyen ev sahibiniz gibi düşünün... Emin olun ziyaretiniz boyunca ruhen yanınızda olacağım.
Piensen que soy su anfitrión oculto y que durante su estancia estaré con ustedes en espíritu.
Bu Amerika'yı ilk ziyaretiniz mi?
¿ Éste es su primer viaje a Estados Unidos?
Vega'daki ziyaretiniz zevkli olsun.
Espero que su estancia en Vega sea un placer.
Bugün ziyaretiniz, başka bir çalışma ve serinkanlılık ortamında tamamlansın, bana göre zamanın erdemi ve insanların sağduyusu geçmişteki bir gelecek yeminini her türlü acı ve kinden kurtulmuş olarak beraberce ortaya çıkarır.
Esta nueva primavera de trabajo y serenidad... prueba que la virtud del tiempo y la sabiduría de los hombres... pueden unirse para sacar del pasado... eljuramento de un fruturo liberado de rencory resentimiento.
Ziyaretiniz çok düşünceliydi.
Ha sido muy atento viniendo aquí.
Ziyaretiniz bizi şereflendirdi.
Tu visita fue un placer y un honor.
Arkadaşça ziyaretiniz için minnettarım.
Gracias por tu visita amistosa.
Ziyaretiniz çok düsünceliydi.
Ha sido muy atento viniendo aquí.
Ziyaretiniz bana güç verdi.
Tu visita me ha animado.
Bu ilk ziyaretiniz mi?
¿ Es ésta tu primera visita?
Bu, İngiltere'ye ilk ziyaretiniz mi bay Rudd?
¿ Es ésta la primera vez que visita Inglaterra, Sr Rudd?
Lord Vader, bu beklenmedik ziyaretiniz bizi onurlandırdı.
Lord Vader, qué placer más inesperado. Nos honra con su presencia.
Sanırım ziyaretiniz kısa olacak, o zaman sessiz bir yere gidebilir miyiz?
Supongo que solo tenía previsto una visita breve, ¿ Y vino entonces el robo?
- Ziyaretiniz nasıl geçti?
- ¿ Cómo lo pasó?
Umarım ziyaretiniz keyifli geçiyordur.
¿ Lo está pasando bien?
Ziyaretiniz iyi geçmiş sanırım.
Imagino que habrá disfrutado su visita.
Ziyaretiniz benim için bir zevktir.
Al contrario, su visita es para mí una alegría.
Ziyaretiniz boyunca kendi işlerinizle ilgilenmenizi öneririm.
Sugiero que durante su estadía... sería sabio mantenerse en sus propios asuntos.
Bu sizin Sivrisinek'e ilk ziyaretiniz mi?
¿ Así que, ésta es su primera visita a Mosquitia?
Ziyaretiniz hakkında bana bir şey bahsedilmedi.
Nunca me hablaron de su visita.
Lütfen. Ziyaretiniz sırasında marihuana içtiğinize dair dedikodular var.
Durante su estancia en Vietnam, dicen que se ha fumado un par de porros.
- Ziyaretiniz boyunca oturma odasında mıydınız?
¿ Estuvo todo el tiempo en el salón?
Bunun, Bayan Allen'ı ziyaretiniz sırasında olduğunu söylesem, şaşırır mıydınız?
¿ Le sorprende saber qué ocurrió en la casa de la señora Allen?
Umulmadık ziyaretiniz beni çok memnun etti.
Tu visita me llena de gozo.
Sizin ziyaretiniz beni çok mutlu ediyor.
Sus visitas me dan tanto placer.
Ziyaretiniz çok güven verici oldu.
Su visita ha sido muy tranquilizadora.
ZİYARETİNİZ İÇİN TEŞEKKİR EDERİZ!
¡ gracias POR SU visita!