Zorba translate Spanish
832 parallel translation
Seni zorba.
Pendenciero.
Seni koca zorba.
"Usté" es un fanfarrón.
Aralarında en kötüsü, tyrannosaurus rex adında bir zorba idi, Dünya yüzüne gelmiş geçmiş en acımasuz katildi.
Lo peor del lote, una bestia llamada Tyrannosaurus Rex era probablemente el más malvado asesino que alguna vez hubo en la Tierra.
Genç, zengin, zorba Amerikan kadını.
La joven rica y codiciosa mujer americana.
"Eğer ileri gelenlerin bizi zorba hükümdardan kurtarmaya gücü yoksa... böyle önemsiz birinin ne faydası olacak?"
Y la gente gritó : "¡ Entre las nubes! Sólo los grandes nos liberarían, nada podrá uno sin importancia".
- Zorba hükümdarın adı ne? - Ahmet. - Ahmet.
- ¿ Cómo se llama el tirano?
"Eğer ileri gelenlerin bizi zorba hükümdardan kurtarmaya gücü yoksa... böyle önemsiz birinin ne faydası olacak?"
Sólo los grandes nos liberarían, nada podrá uno sin importancia ".
O, 30 lu yıllarda, Cumberland Geçidinde yük taşıyıp bir servet yapan ihtiyar zorba Arad Blake'in oğlu.
Es el hijo del viejo Arad Blake, que hizo fortuna transportando mercancías por eI desfiladero de Cumberland en los 30.
Konu sadece senin fazla iyi bir adam olman. İnsanlara o kadar açık ve itimatlısın ki o adamın zorba olduğunu görmüyorsun.
Lo que pasa es que eres demasiado bueno, demasiado franco y confiado para ver Io despiadado y dominante que es.
Zorba köpekler, şeytan ikili
Los perros rufianes, la dupla infernal
Zorba rahatlarını kaçırmadı mı?
¿ El tirano no ha perturbado su paz?
Zorba n'apıyor?
- ¿ Qué hace el tirano?
Göster suratını zorba!
¡ Tirano! ¡ Muestra tu cara!
Rommel, saygımızı da hakediyor. çünkü her ne kadar sadık bir Alman askeri olsa da... sonunda gerçekleri görüp Hitler'den ve yaptığı tüm işlerden nefret etti. Zorba ve manyakların tarafından ayrılıp...
También merece nuestro respeto porque, pese a haber sido un leal soldado alemán, llegó a odiar a Hitler y a su obra, y tomó parte en la conspiración para liberar a Alemania desplazando a aquel maniático tirano.
Şu zorba Ivan yukarı çıkıp seni görmeme müsaade etmedi.
El prepotente Iván nunca me dejó ir a verte.
Ancak alçak ve zorba adamlar... kadın gururunu hiçe sayar.
Fanfarrón, matón, paria... que piensa que una chica solo es un premio para él
Yıllar sonra paralı askerlerden kurulu ordusu ile zorba geri döndüğünde aynı yurttaşlar ona şehrin kapılarını açmakla kalmadılar hükümet üyelerini idam ederken onun yanında durdular.
Cuando años más tarde regresó, con un ejército de mercenarios, los mismos ciudadanos no solo, les abrieron las puertas, sino que le aplaudieron mientras mataba a unos miembros del gobierno.
- bu adam iriyarı, zorba, ve kanunsuz biri!
- ¡ Esto es un escándalo, un atropello!
Öyleyse ne diye zorba olur bu Sezar?
Entonces, ¿ por qué debe César ser un tirano?
Adam bir zorba.
Ese hombre es un tirano.
Zorba biri.
Es un matón.
Neden, siz afsunlu Kaldeliler,... Şeytan ruhlu, kafir ve zorba bir çara hizmet ediyorsunuz?
¿ Por qué, desvergonzados, reconocen a un zar satánico, un blasfemador y un verdugo?
Bu zorba öyle sıradan biri değil ama.
Es hombre es muy raro, no es normal.
Zorba.
Cabresto.
Yahudiyeli her insan kirli ve kirli kalacak. Zorba merhametinde yaşamanın kabuğunu ve kirini bedenimizden kazıyana dek.
Todo hombre de Judea está sucio y seguirá sucio hasta que despojemos los cuerpos de la suciedad de estar a la merced de la tiranía.
Aç gözlü, zorba, asabi bir adam.
Un hombre nervioso, compulsivo y codicioso.
General Santa Anna, zorba saltanatına karşı koyan herkesi ezerek, güneyden onlara doğru yaklaşıyordu.
El generalísimo Santa Anna cruzaba México hacia el norte... aplastando a los opositores de su gobierno tirano.
Beni dikkatle dinle! Seni zorba!
¡ Escúchame!
Bir korkak ve bir zorba.
Un cobarde y abusador.
Zorba kelimesinin sizin için ne anlama geldiğini bilmiyorum, Bay Bell.
No sé qué significa la palabra abusador para usted.
Bir zorba, sadece kendilerini savunamayacak insanlara saldıracak kadar korkak kişidir.
Un abusador es alguien tan cobarde que ataca sólo a los que no pueden defenderse.
Ona zorba ve korkak deriz.
Para mí, él es un cobarde y un abusador.
Eğer dediğiniz gibi bir zorba olsaydım burada sakin bir şekilde oturur muydum?
Si fuera un vulgar extorsionador ¿ cree que estaría sentado aquí, ante usted, plácidamente?
- Herkez bana zorba davranıyor.
No me apabulles.
Bırak onu, zorba herif!
¡ Déjala ir, villano!
"Zorba, gel," veya "Zorba, gelme."
"Zorba, ven" o "Zorba, no vengas".
- Zorba?
- ¿ Zorba?
Alexis Zorba.
Alexis Zorba.
"Zorba yukarı" mı, "Zorba aşağı" mı?
¿ Zorba arriba o Zorba abajo?
Zorba çalışmaya girdiğinde, hiçbir madenin şansı kalmaz.
Cuando Zorba se pone a trabajar, ninguna mina lo tiene fácil.
Pekala Zorba, Tanrı seni korusun.
Pues, Zorba, con la bendición de Dios.
Zorba, başlama.
Zorba, no empiece.
Ne oldu, Zorba?
¿ Qué sucede, Zorba?
- Zorba, rahat bırak onları!
- ¡ Zorba, déjelos en paz!
Ne oluyor, Zorba?
¿ Qué pasa, Zorba?
"Zorba çıldırdı" dediler.
Dijeron : "Zorba está loco".
"Zorba... sen cennettesin... tadını çıkart... kıpırdama."
"Zorba... estás en el paraíso. Disfrútalo. No te muevas".
Zorba Robespierre, seçkin bir ziyaretçi.
Un distinguido visitante :
- Ben de seni uyarıyorum, seni zorba.
- Y yo le advierto a ud., tirano.
Peşimde bir zorba var.
¡ Un rufián me persigue!
Zorba!
¡ Zorba!