English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Z ] / Zordur

Zordur translate Spanish

4,597 parallel translation
"Birisinin gitmesine izin vermek hep çok zordur ama ayık yaşamaya başlamasını görmek daha zordur."
"Dejar ir a alguien es duro, pero verle recaer, es más duro".
Gelecek dediğin şey bulmaca gibidir, ortalıkta daima eksik parçaları dolanır anlaşılması zordur. Asla ve asla düşündüğün gibi çıkmaz.
El futuro es como un rompecabezas con piezas faltantes difícil de leer y nunca, nunca lo que crees.
Zordur.
Es duro.
Yani bunu sindirmesi epey zordur.
- Es mucho para asimilar.
Fakat bilim sadece eğlencelidir deyip geçmemeliyiz. - Bilim zordur da. - Evet.
No debemos quedarnos con la idea que la ciencia es divertida, también es dura.
- Bilim zordur. - Zor bir iş. Ama zor olması buna değer.
Es difícil, pero vale la pena.
Çok kesin bir biçimde 11 Eylül'ün sahte saldırı olduğunu kanıtlamak zordur.
Es dificil de probar concretamente que el Sep-11 fue una operación encubierta
Bunu duymak zordur eminim. Ama hesap yaparsak- - - David.
Se que debe ser dificil para que usted pueda escuchar, pero las matematicas basicas me dice - David.
Wolverin kaplı bir odada yatıyorsanız eve hatun atmak zordur.
Es un tanto difícil traer una mujer a casa cuando tus sábanas son de Lobezno.
Size söylemeliyim, böyle bir çevrede Scooter'a binmek hem zordur hem de kötüdür.
Tengo que decirte que es difícil sentirme mal por cualquiera que va por ahí en una motocicleta engrandecida.
Bir erkeğin, bir kadının kurallarına uyması bazen zordur, özellikle, konu hassah bir seksi içeriyorsa.
A menudo es bastante difícil para un hombre estar de acuerdo con las reglas de una mujer, especialmente cuando el sexo exquisito está involucrado.
Kate ile ne kadar mutlu olursan ol eski sevgilini başka biriyle görmek her zaman zordur
Mira, no importa como de féliz seas con Kate, siempre es duro ver a un ex con alguien nuevo.
"İyi bir adam bulmak zordur." İyi bir kadın bulmak daha da zordur, değil mi?
"Un buen hombre es dificil de encontrar." Una mujer es más difícil de encontrar, ¿ no?
- DNA kanıtını çürütmek zordur.
Es difícil refutar las pruebas de ADN.
Düşmanını tanımadan yenmek zordur.
Es difícil derrotar al enemigo si no lo conoces.
Hayat işte böyle bazen alması kolay, vermesi zordur.
Así es la vida. Es fácil traer cosas, pero es difícil sacarlas.
Bir aktörden eksantrik bir karakteri oynamasını istemek zordur çünkü o zaman rol yapmaya başlarlar.
La dificultad está en pedirle al actor que actúe excéntrico porque entonces es cuando comienzan a actuar.
Bağımlılıktan kurtulmak çok zordur.
El síndrome de abstinencia es tan duro.
Sahada işler daha zordur. Yük treni gibi hızla üzerine gelen defans oyuncusu da cabası.
Pero es más difícil cuando estás en el campo... y hay un defensa que se acerca a todo tren.
Burada olmak zordur.
Sé que es duro.
Doğum günleri zordur.
Los cumpleaños son duros.
Yani bu haldeyken, çoğu böyledir hatırlayın hayvanların içeriye ulaşması gerçekten çok zordur.
Así, en esta forma, recuerda, que es la mayoría de ella, hace muy difícil de hecho, el acceso a los animales.
Ayrılıklar zordur, ama onun yaptığı, sadece güçlü bir kadının yapabileceği zor bir şeydi.
Las rupturas son duras, pero ha sido un movimiento fuerte hecho por una mujer fuerte.
Hiçbir ölüm kolayca geçmez ama özellikle çok genç ve masumiyet dolu biri için hayat sona erince daha zordur.
Ninguna muerte es fácil de olvidar... pero esta es especialmente dura, cuando la vida que ha terminado es la de alguien tan joven, tan lleno de inocencia.
Changnezya'yı anlamak zordur.
Changnesia de disco entender.
Bahse varım, bu hâle ayak uydurmak zordur.
Seguro que es difícil bajar de algo como eso.
Evet, akıncılarımızın hızlarını yakalamak oldukça zordur.
Sí, nuestro empuje es muy difícil de resistir.
Böyle şeyleri kabullenmek her zaman çok zordur.
Estas cosas son siempre difíciles de aceptar.
Mesele şu ki bir yaprağın veya bir ot sapının bir ışık parçasını kullanarak suyu parçalaması oldukça zordur.
La cuestión es que el agua es extremadamente difícil de separar, así que para que una hoja lo haga, para que una brizna de hierba lo haga, simplemente utilizando un hilo de luz del sol, es extremadamente difícil.
Bu zordur.
Es difícil.
Sırların gömülmesi zordur.
Los secretos son difíciles de enterrar.
Bağımlılık zordur, üstelik kariyeriniz diken üstündeyse.
¿ Sabe? , las adiciones son duras incluso cuando tu carrera peligra.
Değişim zordur, insanın gözünü korkutur.
El cambio es duro, intimidante.
Uzun mesafe ilişkileri zordur.
Las relaciones a distancia son difíciles.
Diğer renk işaretlerinin çok farklı anlamları olsa da yine de su altında bu işaretleri anlamak oldukça zordur.
Mientras que otras señales de color tienen un significado muy diferente. Sin embargo, la lectura de estas señales en el... océano puede ser sorprendentemente difícil.
Borç altında olmak ne kadar zordur.
Estar en una deuda como esa es algo terrible.
İlk başlayan için zordur. Unutmuş olamazsın.
Son bastante difíciles para una principiante como debes recordar.
Çünkü bu zordur.
Porque es difícil.
Hapisteyken ya da ölüyken iyi bir baba olmak zordur.
Es difícil ser buen padre cuando estás encerrado o muerto.
Evet, özellikle boşandıktan sonra onlarla çıkması daha bir zordur.
Sí, es aún más difícil cuando usted les está saliendo después del divorcio.
Böyle biriyle baş edebilmek sıradan biri için zordur.
Tiene una forma de hablar propia.
Çocuk sahibi olmak çok zordur.
Los niños son realmente difíciles.
- Yeni biriyle tanışmak çok zordur.
Saben, es muy duro conocer a alguien nuevo.
Herkes için zordur, baba.
A todo el mundo le cuesta, papá.
Ne kadar olduğu önemli değildir. Yıl dönümleri her zaman zordur.
No importa cuánto tiempo ha pasado, un aniversario siempre es difícil.
Yeni hikâyeler duymak zordur.
Es bastante difícil oír nuevas historias.
Kameradan çıkarmak zordur.
Bueno, es difícil saber descripción sobre la vigilancia.
Çünkü emekli olursan, geriye dönmek çok zordur.
Porque si usted se jubila, Es muy duro para volver.
Bir işi başkalarının yapmasına göz yummak zordur.
Es difícil dejar que otros tomen el mando.
Etrafında her daim bu denli maskülen bir enerji olması onun açısından çok zordur eminim.
Porque estoy seguro de que es muy difícil para ella estar rodeada de energía masculina todo el tiempo.
Oh, Hayır, inan bana, beni gücendirmek zordur.
No, créeme, es realmente difícil ofenderme.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]