Zorlama translate Spanish
2,508 parallel translation
Bir dahaki sefere kendini bu kadar zorlama.
No te esfuerces tanto la próxima vez.
Sınırımı zorlama Hummel.
No me provoques, Hummel.
- Beni buna zorlama.
- No me provoques.
Ciddiyim, kurutucuyu çıkartıp seni kurutmaya beni zorlama.
En serio, no me hagas sacar mi secadora de pelo y marchitarte.
Şansını zorlama.
No tientes a tu suerte.
Zorlama geliyor.
Se siente forzado. Bien.
- Beni aşikar olanı söylemeye zorlama.
- Por favor, no recalques lo obvio.
Şansını zorlama!
No presiones.
Bazı noktalarda, her şeye inanmak biraz zorlama oluyor.
En cierto punto, la credulidad no da más de sí.
Hadi bebeğim, alt tarafı bir ses. Zorlama, Kearney.
Vamos nena, sólo es una voz.
Onu zorlama.
- Al diablo con él.
- Şansını zorlama.
Tampoco te pases.
- Kendini zorlama. Uzan şöyle, uzan.
Ve a recostarte ahora mismo.
Şansını zorlama.
Estás conjeturando.
- Zorlama beni!
- No me presiones.
Hafızanı zorlama.
No fuerces la memoria.
Birazcık zorlama ile parasını koruma konusundaki kaygısını, patlamaya hazır bir paranoyaya dönüştürebiliriz.
Y con un pequeño empujón, podemos transformar sus preocupaciones por su seguridad financiera en una completa paranóia.
Lütfen, anne, zorlama beni. Demiştim.
Por favor, mami, no lo hagas.
Sakın zorlama.
No presiones.
Lütfen beni Travis'ın mezuniyetine gitmeye zorlama.
No me hagas ir a la graduación.
Hanna, zorlama tamam mı?
Hanna, no te pases, ¿ vale?
Sabrımı zorlama!
¡ Estás acabando con mi paciencia!
# Fazla zorlama dikkat et belini incitirsin #
# No te molestes en intentarlo...
Zorlama Tucker, sen de hastaneye gidiyorsun.
Vamos tucker, tu vas al hospital tambien
7 yaşında bir çocuğun o ambalajı sıyırıp düzgünce akacak şekilde açacağı fikri dizaynı fazla zorlama bir fikir.
Es muy sutil la idea, un diseño para un niño de 7 años retirar el papel hacia atrás y luego recogerlo hacia adelante en forma de pico.
Bak, yapabilirsin ve yapacaksın da kendini bu kadar zorlama.
Mira, puedes y podrás, y no vas a estar solo.
O yüzden şansını zorlama.
Así que... no tientes a la suerte.
Zorlama.
No te pases.
Şansını zorlama, oğlum.
No presiones, hijo.
Şansını zorlama, daha iyi bir fikrim var.
No la tomes. Tengo una idea mejor.
Beni zorlama, kovboy!
¡ No me empujes!
Beni buna zorlama.
No me obligues a rebajarme.
Sadece artık beni buna zorlama.
Solo no me hagas hacerlo nunca mas.
Şansını zorlama.
Prúebame.
Beni zorlama.
No me presiones.
Zorlama yok.
Sin presiones.
Çok zorlama, Will.
Extraoficialmente.
Zorlama.
No lo presiones.
Aç ağzını! Beni zorlama...
Abra la boca, no me obligue a hacerlo.
Beni zorlama!
¡ No me obligues!
Lütfen beni buna zorlama.
Por favor no me obligues.
Bu bir zorlama olayı, Danny. Kimse kazanamaz.
Es un tanto para cualquiera.
Şansını zorlama, sapık.
No tientes tu suerte, guarro.
- Beni zorlama.
- No presiones.
Fakat burada aşağıda hot dog satan bir adam var şuraya resmen sera kurmuşlar zorlama resimler falan ve de şu gürültü.
Han construido una especie de conservatorio por allá. Fotografos Y muchos golpes.
Bir günlük izin aldın ama kendini çok zorlama.
Tienes permiso para salir, pero ten cuidado de no forzar tu cuerpo.
Kelime oyunuyla zorlama yapma.
No presiones con juegos de palabras.
Şansını zorlama.
No te preocupes.
Beni zorlama!
¡ No me empujes!
- Şansını zorlama.
- Suficiente.
Zorlama, baba.
- No presiones, papá.