English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Z ] / Zuko

Zuko translate Spanish

281 parallel translation
Zuko'yu gördünüz mü bu sabah?
¿ Habéis visto a Zuko esta mañana?
- Elbet değildi, Zuko.
Pero cuéntanos.
Danny Zuko.
Danny Zuko.
Hey, Zuko.
Hola, Zuko.
Plajda tanıştığım Danny Zuko ne oldu?
¿ Dónde está el Danny Zuko que conocí en la playa?
Demek sana dokundu, öyle mi, Zuko?
Así que te lo montaste con ésta, ¿ eh, Zuko?
- Ne dersin, Zuko?
- ¿ Qué hay, Zuko?
Danny'nin nesini beğenmiştim ki.
No sé qué veía en Danny Zuko.
- Kenickie, Zuko.
- Kenickie, Zuko.
- N'aber, Zuko?
- ¿ Qué tal, Zuko? ¡ Bien!
- Hey, Zuko!
- ¡ Oye, Zuko!
- Cha Cha DiGregorio ve Danny Zuko.
- Cha Cha DiGregorio y Danny Zuko.
- Zuko, bayılmış.
- Zuko, está inconsciente.
Göremeyeceksin bile beni, Zuko.
Vas a enterarte de lo que vale un peine.
- Hey, Zuko'ya bakın.
- Ahí está Zuko.
Senden koşucu mu olur?
¿ Danny Zuko, deportista?
Zuko.
Zuko.
Hayır Zuko. Asla umutsuzluğa kapılmamalısın.
No Zuko, nunca debes caer en la desesperación.
Bir şekilde Prens Zuko ve Ateş Ulusu bizi bulup duruyor. Appa'yı gördüler de ondan. Çok dikkat çekici.
El príncipe Zuko y la nación del fuego siguen encontrándonos, es por que ellos localizan a Appa, es demasiado vistoso.
Yeni haberler var Prens Zuko. Ama pek hoşunuza gitmeyebilir.
Bueno, sí hay noticias, príncipe Suko, pero podrían no gustarte.
Zuko!
Suko.
Zuko buradan ayrılıp peşimize düşecektir.
Suko dejará Kyoshi para seguirnos.
Eğer kalsaydık, Zuko her yeri yakıp yıkardı.
Suko hubiera destruido todo el pueblo si nos quedábamos.
Nedendir bilmem ama Zuko'dan daha iyisindir diye düşünmüştüm...
No se porqué, pero creí que serías mejor que Zuko.
Aang! Ne oldu? Zuko nerde?
Aang que paso?
Aang'i aldı, hem de tam olarak yanındayken.
donde esta zuko se ha llevado a Aang, se lo ha llevado delante de mis ojos
Buna inanamıyorum, onu kaybettim. Yapabileceğin her şeyi yaptın. Şimdi onu geri getirecek her şeyi yapmalıyız.
no puedo creer que lo haya perdido hiciste todo lo que pudiste y ahora tenemos que hacer lo que podamos para recuperarlo zuko no pudo haber ido tan lejos lo encontraremos
İnan bana Zuko bu diğeri gibi bir karşılaşma olmayacak.
créeme zuko será una pelea corta
Beni şaşırttın prens Zuko. çünkü, Avatar'ı ele geçirremedin.
y desolado estoy sorprendido príncipe Zuko me sorprende de que no estés tratando de capturar al avatar
Iroh bir hain, kardeşinse beceriksizin biri. Görevi sana veriyorum.
Airo es un traidor y tu hermano Zuko un fracasado tengo una misión para ti
Kılıç kullanma da yetenekli olduğunuzu bilmiyordum, Prens Zuko. Yetenekli değilim.
no sabia que dominabas la esgrima, príncipe zuko no lo domino.
Çok güzel bir altın. Yapmamızı istediğin nedir? Prens Zuko'yu tanıdığınız düşünüyorum.
un oro muy apetecible que quieres que hagamos creo que ya conocen al príncipe zuko
Zuko!
zuko
Zuko... Merhaba. Prenses Yue.
Zuko... hola princesa yue te he traído algo lo hice yo es un oso de hecho...
Prens Zuko'ya olanları duyunca alt üst oldum. Gerçekten öyle.. Ateş lordu bunu yapanların kim olduğu - nu öğrendiğinde pek memnun olmayacak?
me causa mucho dolor lo del príncipe zuko mucho dolor el señor del fuego no estará muy contento cuando sepa quien es el responsable
Ve aslında, Berkeley Üniversitesi'nin Grease prodüksiyonunda Danny Zuko'yu oynamış kendisi.
De hecho, en realidad, interpretó a Danny Zuko en la producción original de "Grease" en la Universidad de Berkeley.
Görüyorsunuz Prens Zuko, asude bir an zihinsel esenliğiniz için bire birdir.
Mira, príncipe Zuko... un momento de calma es bueno para tu salud mental.
Zuko muhakkak sana götürmemi rica etti.
Zuko me pidio que me asegurara de que lo recibieras.
Ah, şu Zuko'nun şekerliği yok mu?
Es tan dulce de parte de Zuko.
Ateş Ulusu sınırları içine girmek... onaltı yıllık yaşamınızda yaptığınız o kadar aptalca şeyin yanında, Prens Zuko, bu en aptalca olanı.
Navegando en aguas de la Nación del Fuego. De todas las cosas estúpidas que has hecho en tus 16 años, Príncipe Zuko Ésta es la más estúpida.
Prens Zuko, onları daha iyi kokan bir şey ile vuramaz mıydınız?
Príncipe Zuko, en verdad quieres derribarlos con un poco de carbón?
Pis kokulu birşey daha fırlatmadan, Zuko'nun menzilinden çıksak iyi olur.
Tenemos que alejarnos del rango de ataque de Zuko antes de que nos vuelva a atacar.
Lütfen Prens Zuko, Ateş Ulusu sizi yakalarsa, yapabileceğim bir şey kalmaz,
Por favor, Príncipe Zuko, si la Nación del Fuego te atrapa, yo no podré hacer nada.
Prens Zuko, motor hasar gördü.
Príncipe Zuko! La maquinaria está dañada!
Adamlarımız gemiye çıkıp, Prens Zuko'yu yakalamaya hazır efendim.
El grupo está listo para apresar al Príncipe Zuko, señor.
Komutan Zhao. Ve Prens Zuko.
Comandante Zhao y Príncipe Zuko.
Ya da sadece bir gökyüzü oyunudur. Buradan daha önce de geçmiştik, Prens Zuko. Anlamsız çıkabilecek bir şey için bu kadar heyecanlanmanızı istemiyorum.
O son solo luces celestiales hemos estado por este camino antes, Príncipe Zuko no quiero que te emociones demasiado por nada
Prens Zuko?
Príncipe Zuko.
- Zuko!
- ¡ Zuko!
Endişelenme. Prens Zuko bu hava fazla uzağa gidememiştir. Kaçmalarından değil, fırtınadan korkuyorum.
no temas, el príncipe zuko no puede ir muy lejos con esta tormenta no me preocupa que se alejen de la ventisca si no que no lo hagan no morirán en esta ventisca si algo sabemos de zuko, es que no se rinde nunca
Prens Zuko. Biraz uyumalısınız. Eğer siz haklıysanız ve Avatar hayattaysa bile, onu bulamayacaksınız.
Príncipe Zuko necesitas dormir algo incluso si tienes razón y el Avatar esta vivo no lo encontrarás tu padre abuelo y bisabuelo todos lo intentaron y fallaron por que su honor no dependía de la captura del Avatar el mio si

© 2017 - 2024 Translate.vc | translate.vc.com@gmail.com