Çiftçiler translate Spanish
695 parallel translation
Tüccarlar, çiftçiler, fil katarları ile doğu hint adalılar, Mısırlılar, Numidianlar ve casusluk yapan hırslı Pers'ler şehirde.
Mercaderes, granjeros, indios del este con trenes de elefantes, egipcios, numidios y ambiciosos persas espiando la ciudad.
Birlikte orta ve küçük çiftçiler, kooperatife kendi tahıllarını getirip... kooperatiften... bir traktör alarak
Junto con los pobres que cambian su cosecha en la cooperativa Junto con los granjeros que consiguen un tractor por medio de la cooperativa
Yaprak toplamayı bitirdiklerinde, çiftçiler köylerine dönüyorlar ve çuvallarının içindekileri evlerine seriyorlar.
Cuando ha acabado la recogida de hojas, los campesinos vuelven al pueblo y extienden el contenido de los sacos en el interior de sus casas.
Kolhozdaki bütün çiftçiler benim gibi çalışırsa,... herkesin çok iyi duruma geleceğini biliyorduk.
Si todos los campesinos del Koljós trabajasen como yo, todo el mundo estaría contento.
Yarın başarılı olursan, Avrupa'daki bütün çiftçiler aşını isteyecek.
Si tienes éxito, en Europa utlizaremos tu vacuna.
Ülke ve çiftçiler bu yabancı faizcilere ve vurgunculara karşı... isyan edene kadar devam ettiler. Bir kez daha yollara düştüler ve yağma yönünü Vaadedilmiş Topraklara çevirdiler.
Cuando los campesinos de la zona y otros egipcios... se levantaron contra los usurerosy especuladores foráneos, partieron de nuevo, y se abrieron camino hasta la tierra prometida.
Çiftçiler bize gıpta ile bakarken biz Cohan'ların hayalini kurduğu çiftlik.
Aquella con la que soñábamos cuando los granjeros nos envidiaban.
O zamana kadar, yeni kurbanlar topluyorlardı. Bu bayla bu bayan, bir de sana bisiklet veren o çiftçiler. Sonra, Hôtel de la Poste'un sahibi.
De esa forma, seleccionaron nuevas víctimas, como el hombre y la mujer, y después el granjero que les proporcionó las bicicletas, además del propietario del hotel de Correos.
"Küçük çiftçiler"
"Pequeños rancheros".
Çiftçiler savaşıyor, çünkü çiftlikleri için yaptıklarına inanıyorlar ama benim için savaştıkları bir gerçek.
Los rancheros pelean, porque creen que lo hacen por sus tierras... pero la verdad es que luchan para mí.
Sizleri kendi topraklarınız için savaşan yaşlı çiftçiler sandım, Kris.
Creía que erais viejos granjeros, luchando por vuestra tierra.
O günlerde çiftçiler fakirdi.
Los granjeros eran pobres entonces.
Bazı insanları Columbia nehir bölgesine götürüyorum. Çiftçiler.
Llevo a un grupo de granjeros a la zona del Columbia.
Motteville'de çiftçiler, ördekleri ve şemsiyeleri ile inmişlerdi.
En Motteville los viejos se apearon con su cesta, sus patos y su paraguas.
Çiftçiler topa topla karşılık verdi, çitlerin ve duvarların arkasından.
Como los granjeros dieron bala por bala, desde detrás de cada cerca y muro.
Denizin dibindeki ürünleri toplayan, avcılar ve çiftçiler vardı.
Había cazadores y granjeros del submarino cosechando en el fondo del mar.
Çiftçiler...
¡ Granjeros!
İğrenç çiftçiler...
¡ Agricultores!
Çiftçiler her zaman endişelenecek bir kaç şey bulur.
Los campesinos siempre están preocupados por algo.
Çiftçiler cimri, üçkâğıtçı, sulugöz, kaba, aptal ve haindirler!
¡ Los campesinos son avaros, astutos, malvados , estúpidos y asesinos!
Peki ya çiftçiler ne yapacaktı?
¿ Qué deben hacer los campesinos?
"Çiftlik" yazıyor. Çiftçiler. Bu köyü temsil ediyor.
Aquí pone " "Granja" ".
Çiftçiler. Çiftçinin savaşla ne işi olur?
Los granjeros. ¿ Qué tiene que ver un granjero con la guerra?
Aynı eski sorun. Sürü sahipleri ile çiftçiler arasındaki.
Es el mismo problema de siempre entre los labradores y los ganaderos.
Benim güneyimdeki çiftçiler de aynı şekilde baskı altındalar.
El ayudante Magruder dejó marchar al asesino porque trabaja para Wilkison.
Ama bazı çiftçiler, hayvan yetiştirenlerle... sorun yaşadıkları için buna katılmayacaktır.
Pero sé que otros granjeros no lo ven así, pues han tenido problemas con ganaderos.
Diğer çiftçiler adına konuşamam. Şunu bilmenizi isterim, zamanı gelir de eli silahlı birkaç adama ihtiyaç duyarsanız... iki oğlum daha var.
No puedo hablar por los demás granjeros, pero quiero que sepa que si llega a necesitar más hombres armados, a mí me quedan dos hijos.
Çiftçiler çatışmak için yanımızda olmalı.
Hay que lograr el apoyo de los granjeros.
Çiftçiler.
Granjeros.
Onlar basit insanlar... balıkçı, çiftçiler.
Eran gentes corrientes ; pescadores, granjeros.
- Çiftçiler üşütükler, köylüler, ev kadınları, yatalaklar, göçmenler.
- Blancos locos, montañeses, enfermos, obreros.
Neden çiftçiler için endişeleniyorsunuz?
qué os importan los campesinos.
Çiftçiler bunun hakkında profesörlerden daha çok şey bilir.
Un campesino sabe más de esto que un profesor.
İtalyanlar için ise sıradan birgün. Onlar, bu gün sadece çalışacaklar. Çiftçiler arazilerini sürmekle meşgul.
Los pobres trabajan, desde el granjero al pastor a los que se aprovechan como yo.
Fransız Meyili'nde yaşadığımız düşünülürse çiftçiler ve ailemizden başkası onları görmeyecek.
Io cual es muy gracioso viviendo en el Recodo del Francés... porque nadie lo verá salvo los granjeros patanes y sus familias.
Babam ve diğer çiftçiler dün gece buluştu.
He venido a decirle que mi padre y los otros se reunieron anoche.
Çiftçiler mısır kabuklarını yakmış sadece.
Sólo son granjeros quemando vainas de maíz.
Ateşin etrafında çiftçiler var.
Debe haber granjeros alrededor de ese fuego.
- Hepsi çiftçi. Çiftçiler gübre ve kadınlardan başka bir şey konuşmaz.
Los campesinos sólo hablan de abono y mujeres.
Çiftçiler...
Campesinos.
Yalnızca çiftçiler kazandı.
Sólo los campesinos ganaron.
Çiftçiler yaktılar onu.
Los campesinos de la Cabaña Baja han enterrado la harina. Ni que fuera robada.
Çiftçiler arasıra kartalları vurması için Guido'yu tutarlar.
A veces lo contratan para que mate águilas.
"ÇİFTÇİLER! Eğer evini satıp şehre taşınacaksan... Sana nakit öderiz!"
Si quieren vender su casa y mudarse a la ciudad... ¡ Pagamos en efectivo!
ÇİFTÇİLER, KORUYUCULARINI KURTARMAK İÇİN AYAKLANDI
LOS GRANJEROS SE MANIFIESTAN PARA APOYAR A SU BENEFACTOR
"Pouilly Le Fort'ta Yeni Deney ; Ciftçiler ve Bilimadamları Şüpheli"
Experiencia en Pouilly-le-Fort, ganaderos y científicos escépticos.
Çiftçiler :
Su padre dijo :
Çiftçiler acı çekmek için doğar.
Prefiero arriesgarme antes que sufrir así. Hemos nacido para sufrir.
Kazananlar bu çiftçiler oldu.
los ganadores son esos campesinos.
Evet, tüm ciftçiler cimridir.
Todos los campesinos son iguales.
Çiftçiler.
Campesinos.