Çiçekler translate Spanish
3,418 parallel translation
Çiçekler hep onun yaşadığı yere yakın bir dükkandan gelirdi.
Las flores las entregaban siempre de una tienda cercana donde vive... vivía.
400 kilo, çok büyük miktar. Çiçekler bunu gizleyemeyecektir.
Cuatrocientos kilos es una cantidad muy grande para pasarla entre flores.
Çiçekler başka ne içindir?
¿ Para qué otra cosa sirven las flores?
Al, çiçekler senin olsun.
Aquí tienes. Unas flores.
Çiçekler benim teşekkür etme biçimim.
Las flores son mi manera de decir gracias.
Çiçekler kime?
Oye, ¿ para quién son las flores?
Güzel çiçekler.
Bonitas flores.
Ve sonra elinde çiçekler, yüzünde çekici bir gülümseyişle otelinize gelip onu affetmeni bekleyecektir.
Y después aparecerá en tu motel con flores y una gran sonrisa encantadora esperando que lo perdones.
Çiçeklerini kendine sakla çünkü otobüsle eve gideceğim ve çiçekler yolda solar.
Quédate las flores porque me voy a casa en autobús, y se marchitarían.
Önlerime serilmiş çiçekler ve kokulu yağlar oğlumun boka bulanmış yüzünü gizleyebilecek miydi?
¿ Flores y aceites perfumados que oculten el libertinaje de mi hijo?
Çiçekler kime?
¿ Para quién son las flores?
Çiçekler, çikolatalar, yağ.
Flores, chocolates, aceites.
Çiçekler, çikolatalar, yağ.
Flores, bombones, aceites.
Bu yüzden aşağıdaki tuzaklardan uzak ve bir ayak uzunluğunda olan sapları üzerinde çiçekler gönderiyorlar.
entonces manda a sus flores sobre un tallo de 30 centímetros de largo. bien lejos de las trampas que están debajo.
Dans, çiçekler...
Baile y flores.
Bu siyahlı kadınların uzun bir hikâyesidir. Ne parlak yıldızlar, ne de yanan çiçekler.
Es una larga historia de mujeres vestidas de negro, no hay ni estrellas brillantes ni flores,
Çiçekler tamamen solmuş.
- Las flores están muertas. - Sí.
Çiçekler sararıp soldular.
Flores florecieron y murieron.
Çiçekler yasal, yemin ederim.
La flor es legal, lo juro.
Ha. Güzel çiçekler seçmişsin. Yere kadar uzanıyorlar.
Van a acabar en el suelo.
Ardından çiçekler, yemekler, kaplıca.
Y luego flores y cenas, paquetes de spa.
Çiçekler de tamam. - Müzik...
Música... tienes el número de gente definitivo para el catering?
Ağaçların gölgesi, güzel çiçekler, mutlu insanlar.
Árboles a la sombre, flores bonitas, gente feliz.
Yani babam bir iş ortağıyla ilişki yaşadığı zaman anneme sürekli beyaz çiçekler gönderiyordu.
Es decir, mi padre le mandaba rosas blancas todo el tiempo que estuvo teniendo una aventura con su compañera de negocios.
Çiçekler fikrini değiştirme girişimimdi.
Las flores eran mi intento para hacerla cambiar de opinión.
Aşkı batılılar gibi ticarete döküp ucuzlaştıran Hintliler için değil tabii. Çikolatalar, çiçekler, elinde yay taşıyıp uçan şişman bebeler...
No para los indios que rechazan degradar la noción del amor con la comercialización occidental... chocolate, flores, gordos niños voladores con arco.
Çiçekler ölür.
Las flores se marchitan.
Beni buradaki çiçekler kadar güzel hissettiriyorsun.
Me hiciste sentirme tan bonita como esas flores!
Ama ertesi sabah Ted'in Canım'ın tatlı şerbetinden tatmadığını öğrendiğinde neşesi baharda filizlenen çiçekler gibi ortaya çıkmış.
Pero entonces, a la mañana siguiente, después de enterarse de que Ted no había probado el dulce néctar de Cariño, su alegría explotó como una flor abriendo sus pétalos en primavera.
Evet, her yerde çiçekler olacak fare bokları ve cırcırböceği kabukları yerine.
Sí, pondremos flores en todos lados en el lugar de los excrementos de rata y... de los caparazones de grillos.
Neden tüm çiçekler farklı renkte?
¿ Por qué todas las flores tienen diferentes colores?
Çiçekler, pırlantalar, üç çeşit yemek... Kemancılar masama serenat yapmaya geliyorlar...
Flores, diamantes, cenas de tres pasos violinistas que dan una serenata en la mesa.
Çiçekler için yardım edebileceğimi düşünmüştüm.
Pensé en ayudar con las flores.
Sana bu çiçekler hediye etmek istemiştim... işte buradalar.
Sólo quería darte estas flores... y aquí están.
- Bence çiçekler düğünün havasını oluşturur.
Creo que las flores imponen el tono de la boda.
Bak, bu düğün işlerinin eğlenceli olması gerektiğinin farkındayım. Ama bana biraz fazla stresli geliyor. Pastalar, çiçekler, düğün yeri...
Mira, sé que esto de planear la boda debería de ser divertido, pero no sé... el pastel y las flores, el lugar y...
Ne kadar güzel çiçekler.
Qué ramo más bello!
O çiçekler de ne?
¿ Qué significan estas flores?
- Çiçekler çok hoş.
- Qué lindas.
Çiçekler, müzik grubu, dizlerinin üstüne çökmek...
Las flores, la banda, agachado con una rodilla...
Ancak çiçekler gönderilene kadar, sakın ola Callie'yi görme veya onunla konuşma.
Pero tu no hables o veas a Callie hasta que esas flores se hayan entregado.
Çiçekler nasıldı peki?
¿ Cómo han ido las flores?
Çiçekler harikaydı.
Las flores geniales.
Özrü çiçekler dileyecekti zaten.
Las flores son la disculpa.
Altın çiçekler açıyor
# Flores doradas nacientes #
Acaba diyordum bu çiçekler ilgini çeker mi?
Son crisantemos.
Elmas kolye, çiçekler neredeler?
¿ Donde está, Nathan?
Şampanyalar, çiçekler falan.
Champagne y rosas.
Çiçekler için tekrar teşekkürler.
Y gracias de nuevo por esas flores.
İsimsiz çiçekler, eski bir talibinizden gelen aşkını ilan ettiği ani bir mektup gibi.
- Sí, ¿ flores anónimas?
Evet, çiçekler çok güzel oluyor.
Sí.