Édouard translate Spanish
168 parallel translation
Edward, buraya gel, çabuk.
¡ Édouard, Édouard! Ven aquí.
Edouard cidden bu adamla ne yapacağız?
Edouard... en serio, ¿ qué vamos a hacer con este hombre?
Edouard, Ernest'in bir metresi olduğundan haberin var mıydı?
Oye, Edouard, ¿ sabías que Ernest tenía una amante?
Edouard!
¡ Edouard!
Edouard, bilet.
Edouard, el boleto.
- Merhaba Edouard.
- Hola, Edouard.
Nasıl istersen.
Como quieras, Edouard.
- Günaydın Sayın Bakan! - Edouard.
- Hola, querido Ministro.
Bana Edouard dediğinizde hep öyle olur.
Cuando me llamas Eduard siempre ocurre algo malo.
- Edouard...
- Escucha, Eduard...
Akşamlarını nerde geçirdiğini şimdi anladım. Ve gecelerini!
Querido Edouard, ahora entiendo dónde pasaba sus veladas.
Kont Edouard de Montray.
Es inconcebible. Conde Edouard de Monterrey.
Tıpkı Kont de Montray gibi ; Fransa'nın en zengin adamlarından biri.
El conde Edouard de Monteray, por ejemplo.
- Yanılmıyorsam Edouard de Montray'siniz?
Edouard de Monteray, sin duda. El mismo.
Kadınların hoşuna gidiyorsun. Herkes seni seviyor, Edouard.
Les gusta a las mujeres, en fin, todo el mundo le quiere.
İnanılmazsın, Edouard.
Es Ud. Extraordinario, Edouard.
- Anlıyorum.
Le comprendo, Edouard.
Sen delisin, Edouard!
¡ Ud. Está loco!
- Edouard'ı bulacağım.
Buscar a Edouard.
Gerçek adım Edouard.
Mi verdadero nombre es Eduardo.
Ben polis adliyesinden müfettiş Edouard Grandpierre.
Soy el Inspector Edouard Grandpierre de la Policía Judicial.
Edouard.
Edouard.
Adının Edouard Germain olduğunu söylemişti.
Dijo que su nombre era Edouard Germain.
Edouard Germain yok.
No hay ningún Edouard Germain.
Edouard hakkında mı?
¿ Sobre Edouard?
Edouard şimdi paranın keyfini sürüyordur.
Que Edouard disfrute del dinero.
Edouard'ın verdiği adres bu bölgedeydi.
Pero la dirección que me dio Edouard estaba en este distrito.
Elinizde hiç şey var mı....... Edouard Germain'in mektupları?
¿ Tiene alguna de las cartas de este hombre, de Edouard Germain?
Nihayet, sevgili Walter.
¡ Por fin, estimado Walter! Edouard está esperándolo.
SOS 9999 44 Ave Edouard Vaillant'a gelebilir misiniz?
¿ Oiga? ¿ SOS 99,99? ¿ Pueden venir enseguida a la avenida Edward Coillan 44, por favor?
Şimdi, "Dondurarak uyutma" konusunda uzman, Profesör Eduard Loriebat'ın Polyken Hastanesi'nde düzenlediği basın toplantısını, canlı yayınlıyoruz.
Nos encontramos ahora, en el Hospital Donde asistiremos a la conferencia del profesor Edouard Loriebat Especialista en hibernación artificial...
- Bir gözün bende olsun, Edouard.
- ¡ Vigílame, Edouard!
Edouard Lefébvre.
Edouard Lefébvre.
Edouard Drumont Fransa'da Yahudi sorununu inceleyen ilk kişiydi.
Edouard Drumont fue el primero en Francia que examinó el tema judío.
- Edouard'ı gördün mü?
- ¿ Has visto a Edouard?
- Edouard?
- ¿ Edouard?
Edouard, benim en iyi arkadaşım...
Edouard, mi mejor amigo...
Edouard, sen misin?
¿ Edouard?
Benim adım Edouard Coleman
Mi nombre es Edouard Coleman.
- Sağol Edouard
- Gracias, Edouard.
- Hiç bir şey anlamıyorum
- No le entiendo Edouard.
Öpüşmeler ve van muzu reçeli, Edouard amcadan çalının sigaralar. Mavi duman halkaları yapardık.
Besos y mermelada de ruibarbo... cigarrillos robados al tío Eduard... hacíamos anillos de humo azul.
- Edouard Foucade.
- Edouard Foucade.
Kuzeniniz Edouard bir dostum.
Su primo Edouard es amigo mío.
Edward Tisse, kameraman...
El operador jefe Edouard Tissé
Edouard
Edouard.
Evet Edouard.
Sí, Edouard.
Edouard?
¿ Edouard?
Ah, Edouard!
¡ Oh, Edouard!
Tabi vereceğiz Edouard!
Claro que te lo daremos, Edouard!
Edouard, bunu nasıl söyleyebilirsin?
Edouard, ¿ cómo puede decir eso?