English phrases | Russian phrases | Turkish phrases
Translate.vc / Turkish → Spanish / [ Ö ] / Öhö

Öhö translate Spanish

92 parallel translation
Ona sormazsam, benden ne yapmamı istediğini bilemem ki. - Öhö!
Si no se lo digo, no sé qué quiere que yo haga.
Aç ağzını, öhö öhö de... Sırtını aç, nefes al...
Abrir la boca, toser, respirar...
Öhö-muhafızlar!
¡ Guardias! ¡ Guardias!
- Ödeme gününden nefret ediyorum. - Öhö öhö.
Odio el dia de paga.
Beyler zannedersem, sorunu buldum. Öhö, evet
Señores, creo haber encontrado la causa del problema.
Ve lütfen hahamı... Öhö, öhö...
Tráiganme mi...
Bir şey d - Öhö-öhö.
Una cosa más...
Öhö!
Ahem! , parece que me hizo un par,
Öhö!
¡ Ejém!
Öhö!
¡ Ejem!
Öhö vesaire!
¡ Ejem! y etcétera!
Öhö öhö.
¡ ehem!
Öhö-öhö.
Ahem.
Öhö.
Ahem.
- Öhö.
- Ahem.
- Yok - öhö
Yoko.
Öhö, baba? Tamam, oğlum.
Okay, hijo, escucha...
Eee, Bree... Öhö! "İyi tavır", unuttun mu?
Bree, compórtate, ¿ recuerdas?
Biz sadece... öhö.
Nosotros solo.... ejem.
Um, Yatağımın altına bakabilir misin? öhö.. Canavarlar için.
Um, revisa debajo de mi cama buscando monstruos.
Öhö öhö.
Tráelo aquí.
Oo oho, seni görmek ne hoş! İçeri gir!
¡ Oh, es tan amable de tu parte que vengas!
Plakası 28-70 OHO.
Matrícula : 28-70 OGO.
Ölme eşeğim, yaz gelsin. Oho!
"No mueras, burrito, aguanta hasta el verano..."
Oho oo nereye gitti? Nereye gitti?
¿ A donde fue?
- Öhö. - Kayıt.
Rodando.
Neden bunun içi, oho..
oh, si, OK. Nah.
Hasar derecesi 5 oldu Kaptan!
Oho, hemos llegado al nivel 5 de deformación, capitan.
Oho... O iş sana kaldıysa...
Si vos estás a cargo...
- Oho, iğrenç! Ahbap, bu salgın deli bir yangın gibi yayılıyor!
¡ Esta plaga se está extendiendo como un incendio forestal!
Oho, kalacağız.
Oh, lo haremos.
Ölümü davet ediyorsun gibi.
Oho. Así que quieres vengarte matando a ese luchador pueblerino!
- Yalan söylemeyin! - Oho!
No digan mentiras.
- Oho! Ettiğiniz yeminlerin hepsini birer birer bozuyorsunuz.
Todas las promesas que hiciste las has roto.
- Oho! - Birer birer bozuyorsunuz.
Las has roto.
Oho! Baban beni aldatabilir diye milyon yıl önce kiralamıştım onu.
Lo contraté hace mucho para averiguar si tu padre me engañaba.
- Oo la la.
- Oho la la.
OHo, O haklı.Sen bir eşeksin.
Bueno, tiene razón, eres un idiota.
Oh, kızıllar evet.
Oho, pelirrojos, si.
Oh bu sadece şöyle bir şey :
Oho, eso no tiene nada que ver.
Oho, Ama bazı Denver'lı ebeveynlerin seninle aynı görüşte olmadığına eminim ve senin takımın..
Ohh, seguramente muchos padres de los niños de Denver estarán en desacuerdo...
Oho, görünüşe göre burada ağzı bozuk bir ebeveyn daha var. Mr. Marsh, yorumunuz?
Ohoo, tenemos un diálogo violento, Sr.Marsh, algun comentario?
Oho, hatırlıyor.
Oho, el lo recuerda.
Oho, sen çadırı kurmaya başlamışsın bile.
Ya estabas a medio camino.
- Oho. Çok ileri gidiyorsun.
- ¡ Te estás pasando de la raya!
Aman diyeyim.
Oho. Oh, chico.
Oho. vay anasını.
Oh, maldita navidad!
Dikkatli ol, General Karışıklık!
Oho, cuidado General Desorden
Sanki biz altımıza hiç işemedik mi? Oho...
No hay motivo para avergonzarse.
Oho, sen ne diyorsun?
¿ Usted qué cree?
Oo, Ron.
Oho, Ron.

© 2017 - 2024 Translate.vc | [email protected]