Öye translate Spanish
130,213 parallel translation
- Hey.
- Oye, oye, oye.
Hey.
Oye.
Hey, bu da ne?
Oye, oye, oye, ¿ qué es esto?
Hey. Birkaç dakika burada bekler misin?
Oye. ¿ Puedes esperar aquí unos minutos?
- Tamponun var mı? - Yok.
- Oye, ¿ tienes un tampón?
Hey. Hâlâ o maç yüzünden somurtuyor musun?
Oye. ¿ Sigues deprimida por ese encuentro?
Hey, her şeyi toparlayacağım.
Oye, lo solucionaré.
Fay hattı üzerinde olduğu için sigorta bile yaptıramadığın o değersiz mülke gelmemi istiyorsun.
Ir a esa propiedad sin valor que ni siquiera puedes asegurar porque, oye, está sobre una falla geológica.
Merhaba.
Oye.
Hadi ama!
¡ Oye, ahora!
Alabilirler.
Oye, alguien podría.
Orantısız güç kullanmayın!
¡ Oye! ¡ Ninguna fuerza excesiva!
Bu yasal mı?
- ¡ Oye!
Şimdi- -
- Muy bien, vamos a... - ¡ Oye, oye, oye!
Az önce antibiyotik kullanmadan ve gazlı bez kullanmadan apse boşaltımı yaptım.
Oye, acabo de curar un absceso sin vendarlo ni usar antibióticos.
- Hey...
- Oye.
Biz şey yapalım...
Oye, deberíamos...
SOLDIER : Hey!
¡ Oye!
[Almanca konuşan]
Oye cariño, ¿ a dónde vas?
Syd.
Oye, Syd.
Kavga etmeyin.
- Oye, venga. No peleéis. - ¡ No!
Evlat!
¡ Oye, chico!
Sorun yok.
Oye, está bien.
Hey, odaklan.
Oye, céntrate.
- Seninle geleceğiz.
- Oye, iremos contigo.
- Üstündeki senin kanın mı? - Hayır.
- Oye, ¿ esa sangre es tuya?
Kyle.
Oye. Kyle.
Of be Kyle bok gibi görünüyorsun.
¡ Oye! Maldición, Kyle.
Çok sıkı numara olurdu he!
¡ Oye, oye! Bueno, eso sí que será un buen truco.
Rose?
¿ Oye, Rose?
Ro...
Oye, Rose...
Peder!
¡ Rev, oye!
- Ne oluyor be?
- Oye, ¿ qué demonios...?
Bombalar, mermiler, balonlar, Fransız Ekmeği!
Bombas, balas, globos, baguettes. - Aliteración. - Oye. ¡ Oye, oye!
Beni sorsana!
¿ Y yo qué? ¿ Qué tal : " Oye, Jennifer.
Ne yapacağım biliyor musun?
Oye. Oye, ¿ sabes qué voy a hacer?
Dinle.
Oye, escúchame.
Ramse şuna baksana.
Oye, Ramse, mira eso.
Tamam dostum artık buna son vermelisin.
Oye, amigo, ya basta.
- Otero'yu tanıyor musun?
Oye, ¿ conoces a Otero?
- Acil serviste yoğunluk var.
Oye, estamos bien ocupados en la Sala de Emergencias.
Ramsey şuna bak.
Oye, Ramse, mira eso.
- Cole?
Oye, Cole.
- Beni suçlama, anneni suçla.
¡ Oye! No me culpes a mí. Culpa a tu madre.
Bak.
Oye, mira.
Hey...
Oye...
Hayır.
No, oye.
Selam dostum. Burada bir kulüp işletmeye çalışıyorum.
Oye, hermano, estoy intentando dirigir un club aquí.
Ama tamam, anlıyorum.
Pero, oye, lo entiendo.
Hadi.
¡ Oye!
Nasıl gidiyor?
Oye, ¿ cómo te sientes?